Uyku Bozukluğuna Dikkat

Uyku Bozukluğuna Dikkat
Yrd. Doç. Dr. Levent Akyıldız, uykunun, gün boyu yorulan vücudun ve yıpranan sinir sisteminin, yenilenmesi ve dinlenmesi için kendini bakıma aldığı bir zaman dilimi olduğunu belirterek, uyku bozuklukl...

Yrd. Doç. Dr. Levent Akyıldız, uykunun, gün boyu yorulan vücudun ve yıpranan sinir sisteminin, yenilenmesi ve dinlenmesi için kendini bakıma aldığı bir zaman dilimi olduğunu belirterek, uyku bozukluklarının, vücudun kendini yenilemesine engel olduğunu ve bunun birçok hastalığa neden olabileceğini vurguladı.

Memorial Dicle Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Levent Akyıldız, uyku bozukluğunun tanı ve tedavi süreci hakkında bilgi verdi. Uyku bozukluğunun öne çıkan en önemli belirtilerinin uykuda şiddetli horlama, sabah yorgun uyanma, halsizlik ve geçmeyen uyku hali olduğuna dikkat çeken Akyıldız, “Bu belirtiler; alkol kullanımı, aşırı yorgunluk, anatomik bozukluk gibi birçok nedenden de kaynaklanabilir. Sorunun, uyku bozuklukları mı yoksa yaşam şekli ile mi ortaya çıktığı detaylı olarak incelenmelidir. Özellikle horlama esnasında solunum durması, hastanın bir uyku laboratuvarında değerlendirilmesini gerektirir” dedi.

“HASTA UYKU LABORATUVARINDA BİR GECE KALIR”

İdeal bir uyku laboratuvarının, uluslararası sınıflamada yer alan tüm uyku bozukluklarını teşhis edebilir düzeyde teknoloji, eğitimli personel ve ekipmanla donatılmış olması gerektiğine işaret eden Akyıldız, şunları kaydetti:

“Uyku testi için hasta bir gece uyku laboratuvarında yatırılır. Testin gündüz yapılması uygun değildir. Gece boyunca hastanın beyin aktivitesi; karın, göğüs kafesi, göz, çene ve bacak hareketleri, kalp ritmi, horlama, yatış pozisyonu, nefes durması, kan oksijen düzeyi gibi pek çok parametre, hastaya çeşitli elektrotlar bağlanarak kaydedilir. Sonrasında tüm veriler bilgisayara aktarılarak değerlendirme sürecine geçilir.”

“TEST SONUCUNA GÖRE TEDAVİ BELİRLENİR”

Uyku laboratuvarında tüm gece boyunca, hastadan alınan kayıtların incelendiğini anlatan Akyıldız, “Uyku apne sendromu tanısı konulabilmesi için uykuda horlama, nefes durması ve oksijen seviyesi gibi kriterler değerlendirilir. 10 saniyenin üzerindeki nefes durmaları apne olarak değerlendirilir, bazen 1-2 dakika süren apneler de olabilir. 1 saatte oluşan nefes durmalarına göre uyku apne sendromu sınıflaması yapılarak tedavi yöntemi belirlenir. Böylelikle gece uykusunda yaşanan sıkıntılar azalır, bu da gündelik yaşamı daha kolay hale getirir” diye konuştu.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.