Uzaydaki en garip 15 şey

Uzaydaki en garip 15 şey
Bu garip yıldızımsı nesneler evrenin en dış kısımlarında, bilim adamlarına evrenin oluşumundaki ilk evreleri inceleme fırsatı veriyorlar. Aslında Kuvazarlar uzak çok uzak bir galaksinin merkezinde oluşan karadelikler.

Kuasarlar
Bu garip yıldızımsı nesneler evrenin en dış kısımlarında, bilim adamlarına evrenin oluşumundaki ilk evreleri inceleme fırsatı veriyorlar. Aslında Kuvazarlar uzak çok uzak bir galaksinin merkezinde oluşan karadelikler. Ama asıl ilginci ise, tüm Samanyolu galaksisinden 1000 kat veya daha fazla enerji yaymaları.

Tüy sıklet Gezegenler
Okulda güneş sistemindeki bazı gezegenlerin gaz kütleleri olduğunu okudunuz, ama o kocaman, bir çok halkası olan koskoca Satürn gezegenini suya atsanız batmayacağını biliyor muydunuz? Bu gezegenin yoğunlu 0.687 g/cm³, suyun yoğunluğu ise 0.998 g/cm³. Yani evrenin en büyük küvetine su doldursak, Satürn harika bir plastik ördek olurdu.

Uzaydaki sıvılar
Burada, dünyada, sıvılar genellikle yerçekiminden dolayı "akmayı" tercih ederler. Ama sıfır yerçekimli uzay boşluğunda her sıvı kendini bir küreye dönüştürür. Sıvıların dünyada düz bir yüzey oluşturmasını sağlayan aynı mucize, uzayda da bu etkiyi yaratır. Sebebi ise basit, sıvıların molekül bağlarının çok kuvvetli olması.

Güle güle ay dede...
Gelgit olaylarını ayın çekim gücü oluşturur diye biliyoruz. Ama Dünya çekirdeğindeki gelgit olaylarında oluşan yerçekimi değişimi yüzünden ayın her sene dünyadan 3.8 cm uzağa gittiğini biliyor musunuz? Bunun da bir sonucu olarak, dünyanın dönüş hızı her yüzyılda 0.002 saniye düşüyor ve ay da dünyanın kız kardeşi Venüs'e doğru uzaklaşıyor.

"Güneşi gördüm" ama hangisini?
İster inanın, ister inanmayın, şu anda gördüğümüz güneş ışığı aslında 30,000 yaşında. Bu ışığin enerjisi güneşin çekirdeğinde 30,000 sene önce üretildi. 30,000 senedir çekirdeğinden yüzeye, güneşin koyu kıvamdaki yapısından dışarı çıkmak için uğraşıyor. Zaten yüzeyden kurtulduktan sonra 8 dakika içerisinde dünyaya ulaşıyor.

Dünyanın çocukları
1986 yılında Duncan Waldron isimli bir bilimadamı, güneşin etrafında dönen bir göktaşının dünyanın yörüngesini taklit ettiğini keşfetti. Çünkü göktaşı gezegenimizi takip ediyordu. Daha sonra bunun gibi en az 3 benzeri göktaşı daha bulundu. Yerküre ile Ay'ın evlilikleri bu yüzden tehlikeye girebilir çünkü görünüşe göre bu göktaşlarının babaları bizim Dünyamız.

Soğuk kaynaklama...
Uzayda, kaplama yapılmamış iki metali birbirine bastırdığınızda er ya da geç birbirine kaynarlar. Kulağa iyi gibi geliyor değil mi? Dünyada metal yüzeyleri çevreleyen atmosfer, onları bazen görünür, bazen görünmez de olsa bir oksit / pas tabakasıyla kaplar ama uzayda böyle bir şey yok. O yüzden NASA uzaya gönderdiği herşeyi özel bir kaplama ile kaplar. Koyduğunuz çatalın ertesi gün metal masaya kaynaklanmış olabileceği gibi örnekler biraz uçuk da olsa durumu anlatmak için yeterli. Birbirinden ayrılmayan mekikler, birbirine kaynamış çarklar, açılmayan kapı gibi çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir.

"Büyütmek için"
Uzayda her insan, dünyada olduğundan 5 cm kadar daha uzundur. Bunun nedeni ise, dünyadaki yerçekiminin insan omurgasına yaptığı baskının olmaması. Kısa boylu astronotlar için bulunmaz bir fotoğraf çektirme fırsatı. Kötü haber ise, dünyaya döndüklerinde tekrar eski boylarına dönüyorlar...

Elmas yıldız
2004 yılında, dünyadan sadece 50 ışık yılcık ötede, 4000 kilometre çapında ve 10 yüz bin milyar karatlık bir elmastan oluşan bir yıldız keşfedildi. Elmas yıldızın bilimsel adı ise Kristalleşmiş Beyaz Cüce, yıldız kendini tükettikten sonra geriye kalan sıcak çekirdeğin soğuması ile oluşuyor. Yakın zamanda yapılan incelemeler yıldızın içinde kristalleşmiş karbon olduğunu yani gerçekten elmas olduğunu kanıtlıyor. Bülent Ersoy'un astronot olmak istemesi için bir başka neden...

Güneş diyette...
Güneş fırtınaları ve güneş rüzgarları güneşin üst atmostferinden uzay boşluğuna doğru fırlayan yüklü parçacık akımlarıdır. Bu akım yüzünden güneş saniyede 1 milyar kilogram kütle kaybeder. Bu kadar sıkı rejime rağmen hala oldukça obez olması bizim için aslında sevindirici haber.

Keşke plajda yazdıklarımız da kalsa...
Ayda hava ve atmosferin olmamasından dolayı, rüzgar da yoktur. Yani astronotların aydaki ayak izleri herhangi bir meteor veya uzay parçacağı aya çarpmadığı sürece milyonlarca yıl orada kalacak. Altı üstü bir ayak izinin, dünyadaki en sağlam yapı ve binalardan çok daha fazla bozulmadan kalabilecek olması işin ilginç yanı

Evliya Tozlar...
Apollo'nun ilk görevlerinden birinde astronotlar ufuk çizgisinde dünyadaki gibi hafif bir parlama olduğunu bildirmişlerdi. Bu garipti çünkü dünyada aynı etkiyi yaratan atmosfer, ayda yoktu. Daha sonra durum anlaşıldı. Bu aslında aydaki toz zerrelerinin güneş ışığını yansıtmasıyla oluşan bir durumdu. Güneş ışıkları toz zerrelerini statik elektrik yüklüyor ve toz zerreleri birbirlerine değmeden ay yüzeyinden yüksekte kalıyordu. Toz uçmaz, güneş uçurur...

Uzun gün dediğin...
Pazartesi günleri pek çok kişi için en uzun gündür. Ama asıl uzun gün kızkardeşimiz Venüs'te... Venüs'ün bir günü bir yılından uzundur! Güneşin etrafında dönmesi 225 dünya günü sürerken, kendi etrafında dönmesi 243 Dünya günü sürer. Yani daha gün bitmeden yıl biter. Ayrıca Venüs, tersine dönen iki gezegenden biridir. Güneş batıdan doğar, bir seneden fazla süre sonra, doğudan batar. "Geriye hareket" adı verilen bu tersine dönme mucizesi ise gezegenlerin çarpışmaları sonucunda oluştuğu tahmin ediliyor. Pluto'nun annesiyle dalga geçtiği için böyle bir ceza yemiş olabilir.

Galaksi uyduları galaksiler
Güneş sisteminde uyduları olan gökcisimleri sadece gezegenler değildir. Samanyolu galaksisinin de etrafında en az 15 galaksi dönmektedir. Tıpkı ayın dünya etrafında kütle çekimi yüzünden döndüğü gibi, diğer galaksiler de Samanyolu etrafında kütle çekimi yüzünden döner. Bu da binlerce yıldızdan oluşan 15 uydu galaksinin Samanyolunun haremi olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Taş gibi...
Eski gezegen, şimdiki gezegencik (veya cüce gezegen) Pluto'nun yüzeyinde -150 Celcius dereceden daha soğuk. Tabii ki güneşten uzaklaştıkça soğuğun olması kaçınılmaz. Ama Pluto'daki buzlar dünyadaki bir çelikten daha serttir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.