Yasin Mortaş'tan “Çanakkale” şiiri ilgi görüyor
2015 Yılında Ümraniye Belediyesi tarafından “100. Yılında Çanakkale Zaferi” konulu şiir yarışmasında Çanakkale Şehitleri’ne ithafen yazdığı “Aşk Atlası” şiiri. Türkiye üçüncülük ödülü almıştı
Çanakkale Destanı'nın 102.Yıl dönümü anısına şiirin tamamını siz okurlarımızla paylaşmak istedik.
Aziz şehitlerimize saygı ve muhabbet ile;
Aşk Atlası
Âdem od içinde
Havva ağıtlar kaynatır
yüreğinde
a.
Şu Çanakkale’de
su mu yakar
ateş mi soğutur/hayır hayır
kavrulmuş dağların önünde
yüreğine çelik verilmiş
Habiller uyur
-Hu kuşları uyur mu
uyumaz-
Ve şerefelerde
kuş şakımaları: hu hu
Kalbin kubbesindeki aşk
ezanlarca ve ince
hilal gibi durur
Çanakkale’de saat
kor ve meşaledir
şem ve perva-nedir
üfledikçe kızarır zaman
şu kabiller
kül hanedir
bu can/ vatana kandil imiş
şehitler ölür mü
ölmez imiş
Aynalar kırık
yarısı acı
yarısı neşe
ay ışığında baktıkça Elif
sürmeleri kor olur
gözlerinde
Ve söylenir Elif:
Allah’ım ışık tut
yüreği çerağ Mehmet’ime
evimin kandiline
kurşun bakışlı yiğidime
Ve Toprak Uyanır
Maverasını Aynasında Gören Güneşlerin Ruhuyla
b.
Döner rüzgâr
Mevlevi’dir zaman döner
mermi kavis alır aşk hızından
bir Seyit yıldızıdır gülle
gecemizi güneşe çeviren taç olur
söner şeytan hırsından
Ali kınası
anaların ağıtlarıyla
yakılır zamana ve söylenir anne:
kınalı kuzum, ciğerim
kurbanlığım/kurban ettiğim
Seddülbahir’deki yitiğim
kanım-etim
ah hasretim…
Ve Ağaçlar Süslenir/ Çatlar Nar Vatanın Bayram Neşesiyle
c.
Çanakkale’de
Peygamber ışığından bir azık
Meleklerden bir bakış
Cebrail’den gez, göz arpacık
Mehmet şehit sofrasında-Bismillah-
vatan bir ekmek arası aşk-Ya Allah-
Mehmet’in içindeki Elif
Anadolu kokan aşk
ve uzun belikli bir gazi
U z l e t/yüreğine güm güm vursa da
vatan için nedir ki sevda hasreti
gökte kartal, yerde aslan cesareti
kurşunlar delse de yüreğini
yine de söylenir Mehmet:
Elifim uzun boylum
hasretin yaktı şuramı
kavlattım kurşun yaramı
Ve Vatan Irmakları Övünür Yağmur Busesiyle
d.
Mümbit topraklarda
şeytanca bir itilaf
hunharca ve boğazımıza kadar
sinsice bir itilaf
haçlıların buyruğu altında
ve uyuşmuş tanrılarıyla
cebimize sığmayan bir itilaf
Ama bunlar işlemez/ ç e l i k verilmiş
Mehmetlerin- Eliflerin ruh atlasına
Ve yine
Conkbayırı’na doğru
seslenir Elif: Mehmet… Mehmet
Bu can sana emanet
Ve yalnızlık sonrası büyüyen aşkla
saklamış çocuklarını kanat altına
Mehmet hep yara kalmış kalbinde
süngü gibi saplı ve kanayarak
ve söylenmiş gündüz gece:
Mehmet’im Alkanlar içinde kalmasın Rabbim
şuramda yanmasın
Ve Toprak Sarsılır Erlerin Hu Sesiyle
e.
Yusuf bir Yakup rüyası
kurtların bölüştüğü can
gömleğe sığmayan ruhtur aşk
ağlayan ama ağlatmayan
saklayan ama saklatmayan
susayan ama susatmayan
Bunu biliyordu Elif ve söylendi:
“Ben üzüntü ve tasamı yalnız Allah’a açarım.”
Rabbim Yusuf’unu ayna et Mehmet’ime
çöller yağmur olsun
sular durulsun
zindanlar boğulsun Yakup ışığında
bu Kenan benim, Çanakkale benim
Mekke-Medine ruhumun direği
İstanbul peygamber dileği
Mehmet’ine yüreğini kesen Züleyha benim
bu zaman için boş çevirme ellerimi
Ve Çanakkale Büyür Bedir Siluetiyle
f.
Ay keskin bir bıçak
güneş geniş bir sofra
deniz, gemilerin uyukladığı mavi yatak
Evet evet mayınların uyandırdığı
Seyit’in uyandırdığı
Mehmet’in kaşlarını gerip gerip
zamanı uyandırdığı
Ali’nin İsmail olduğu bir vakit
Meleklerin omuzlarda dönüp durduğu
Conkbayırı’nda vınlayan kurşunların
sekip karanlığı deldiği
Elif, evinin direğini andığı vakit
Kanın gül olduğu
Mehmet’in şehit
Elif’in gazi olduğu o sarsan vakit
güneş tuttu toprağı
Anafartalar’da bir yağmur uğultusu dönüp dönüp
dayandı kalp kapısına
veYusuf’tan bir rüya gördü Elif
bütün yıldızlar, güneş ve ay toplanmış
incir yiyen kuşlar
Kevser içen ceylanlar toplanmış
ışık eliyorlar başına
kanat çırpıyorlar ateş yanığına
miski amber sürüyorlar kaşına
Bu topraklarda insanlar
Hu hu uyanmış
Ve Çanakkale Taç Olmuş Anadolu’nun Başına
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.