Dünyanın Önde Gelen Müzecilik Konferansı Katılımcıları Hisart Canlı Tarih Ve Diorama Müzesi’nde

Dünyanın önde gelen müzecilik konferansı “Communicating the Museum 2015 (CTM) için birçok farklı ülkeden İstanbul’a gelen katılımcılar, Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi’nde bir araya geldiler.

Kültür ve Turizm Bakanlığı himayelerinde, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü (DÖSİMM) ana sponsorluğunda, TÜRSAB ve BKG katkıları ve Türkiye İş Bankası’nın banka sponsorluğu ve Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi’nin destekleriyle İstanbul’da düzenlenen Communicating The Museum devam ediyor.

Bu yılki teması “Çağdaşlık” olarak belirlenen konferans kapsamında katılımcılar Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi’nde düzenlenen “Öğrenme Safarisi”nde farklı bir deneyim yaşadılar. Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi’nin kurucusu Nejat Çuhadaroğlu, katılımcılara 1000 yılık tarihi bir araya getiren müzenin kuruluşu hakkında bilgi verdi.

Çuhadaroğlu, gençlere tarihi sevdirmeyi misyon edindiğini belirterek, Hisart’la birlikte Türkiye’ye yeni bir müzecilik anlayışı kazandırmayı amaçladığını söyledi. Hisart’ın sergileme tekniği açısından da birçok müzeden çok daha farklı olduğunu vurgulayan Nejat Çuhadaroğlu, şöyle konuştu:

“Hisart, geleneksel müzelerin aksine her geçen gün gerek orijinal parçalarla gerekse maket ve dioramalarla koleksiyonunu zenginleştirmektedir. Hisart’ta eserler 3 farklı şekilde sergilenmektedir. Orijinal fotoğrafı, birebir ölçekteki canlandırması ve objenin hikâyeleştirildiği üç boyutlu dioramalar. Örneğin, 1. Dünya Savaşı sırasında bir Türk askerinin kullandığı orijinal şapkasını, tüm kostümlerini ve teçhizatını taşıyan bir manken üzerinde sergilenirken, orijinal bir fotoğraf da eşlik eder. Aynı zamanda savaştan bir sahnenin canlandırıldığı dioramada da askerin başında da görülebilir. “

Hisart’ın dönemsel zenginlik açısından da birçok müzeden ayrıldığını ifade eden Nejat Çuhadaroğlu, müzede 1000 yıllık tarihe ait zengin bir koleksiyonun bulunduğuna dikkat çekti.

Katılımcılar da dünyada başka bir yerde benzer konseptte başka bir müzeyle karşılaşmadıklarını, özellikle dioramalarla sergileme tekniğinden çok etkilendiklerini söylediler.