Hesna Nine 78 Yıldır Hasır Dokuyor
Kütahya’nın Simav İlçesine bağlı Çitgöl beldesinde yaşayan 88 yaşındaki Hesna Sapmaz, 10 yaşından bu yana hasır dokuyor.
Denizli’nin Çivril ilçesi Işıklı Gölünden temin ettiği sazlardan dokuduğu hasırları satarak bir yandan geçimini sağlarken bir yandan da 3 çocuğunu okuttuğunu ifade eden 19 torun sahibi Hesna Nine, 78 yıldan bu yana evinin bodrum katındaki tezgahında hasır dokuyarak kimseye muhtaç olmadan gül gibi geçindiğini söyledi. Son yıllarda plastik hasırların çıkmasıyla saz hasırlara ilginin azaldığına vurgu yapan Hesna Nine, gençlik yıllarında günde 3 veya 4 adet hasır dokuyabildiğini, şimdilerde ise gözlerindeki problem yüzünden 2 veya 3 günde bir hasır dokuyabildiğini ifade etti.
PLASTİK ÇIKINCA
Çitgöl beldesinde daha birkaç yıl öncesine kadar birçok ailenin hasır dokumacılığı yaparak geçimini sağladığını dile getiren Hesna Nine, 3 bin 500 nüfuslu Çitgöl beldesinde eskiden en az 300-500 dolayında ailenin geçimini hasır dokumacılığı yaparak sağladığını, günümüzde ise hasır dokuyan aile sayısının bir elin parmakları ile sayılacak kadar azalmasına üzüldüğünü söyledi. Çitgöl beldesinde birçok ailenin hasır dokuyarak çocuklarını okutup evlendirdiğini dile getiren Hesna Nine, “Ne yazık ki plastik hasırlar çıktıktan sonra beldemizde hasır dokuyan usta sayısı da azaldı. Benimle birlikte birkaç kişi kaldık. Bizden sonra hasır dokuyan olmaz. Bu ata sanatı hasırcılık da diğer bazı meslekler gibi unutulur gider” şeklinde konuştu.
ATA SANATIMIZI SÜRDÜRÜYORUZ
Denizli’nin Çivril ilçesindeki Işıklı Gölünden temin ettikleri sazların kendilerine kurumuş halde geldiğini ifade eden Hesna Nine, “Sazlar eskiden Simav Gölünden karşılanıyordu. Bizim beldemiz Çitgöl de Simav Gölünün hemen bitişiğinde yer alıyordu. Simav Gölüne en yakın yerleşim birimi bizim köyümüzdü. Ancak Simav Gölü 1960 yılında dönemin hükümeti tarafından kurutulup toprağı köylüye kiralama yöntemiyle dağıtıldı. Beldemizde hasırcılığa ilgi buradan geliyor. Gölümüz kurutulunca aileler geçimini sağlamak için çevredeki göllerden temin ettikleri sazlarla bu işi bu güne kadar sürdürmeye çalıştı. Ancak plastik hasırların çıkmasıyla saz hasırlara da ilgi azaldı. Böylelikle sazdan hasır dokuma döneminin de sonuna geliniyor. Biz şimdilik sazlarımızı Denizli’nin Çivril ilçesindeki Işıklı gölünden karşılıyoruz. Bakalım ne kadar daha hasır dokuyabileceğiz, onu da Allah biliyor. Allah izin verdiği takdirde hasır dokumaya, ata sanatımızı sürdürmeye kararlıyım” diye konuştu.
HASIRLAR DAHA SAĞLIKLI
Sazdan yapılan hasırların plastik hasırlardan daha sağlıklı olduğunu ifade eden Hesna Nine, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Bizim dokuduğumuz hasırlar nem ve rutubeti çeker, ayrıca insanı sıcak tutar. Ama plastik hasır böyle değildir. İnsanı üşütür. Dokuduğumuz hasırların satışında herhangi bir problem yaşamıyoruz. Bazen toptancılar ayağımıza kadar gelirler ve hasırlarımızı toplayıp götürürler. Bazen de beldemizde bu işle uğraşanlar bizden satın aldıkları hasırları bir kamyonete yükleyip sahillerdeki kentlere götürürler. Bizim dokuduğumuz hasırların turistik bölgelerde rağbet görmesi bizi ayrıca mutlu ediyor.”
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.