Özgün Müzik Sanatçısı Suavi Batman’da
Batman Turizm Tanıtım Derneği (BAT-DER) öncülüğünde düzenlenen ’8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ etkinlikleri kapsamında konser vermek için Batman’a gelen özgün müzik sanatçısı Suavi, düzenlediği basın toplantısında çözüm sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bir otelde düzenlenen toplantıda konuşan Suavi, gelinen noktada süreci bir sanatçı ötesinde bu sürecin içinde aktif olarak rol aldığını ve bildiğini söyledi. Suavi, "İnancım şu ki umuda yaslanmak zorundayız ve umudu yitiren insanların barışa dair elde edecekleri hiçbir şey yok. Ama ülkede estirilen hava umutsuzluğa doğru giden bir hava, bir dezenformasyon olduğunu düşünüyorum. Umutsuzluğa bizde kapılırsak barışın son kaleleri de yıkılır. Elimizdeki son şansın olduğunu düşünüyorum" dedi.
Bu şansın değerlendirilmesi noktasında Türkiye’yi yaklaşık 12 yıldır yöneten iktidarın kendilerince risk aldıklarını, bu süreci son dakika kararı ile sürdürmeye kararlı olduklarını gösterdiklerini ifade eden Suavi, "Ancak bu mevzunun hızlandığı süreçte karşımızda kaçınılmaz bir Haziran gerçeği var. Haziran ayında ülke çok önemli bir seçim sınavına tabi olacak. Barış benim için insanlık için bir kavram. Barışı tesis etmenin yolları hadi ben sizi barıştırdım, silahları bırakından geçmiyor. En somut hali ile son 40 yıldır bu ülkenin 40 bine yakın evladının ve bunların ailelerinin düştüğü hem manevi hem de yeri doldurulmayacak kayıp ve maddi olağanüstü akışlara sağlayan bu kıyımı durmanın koşulu belli parametrelere dayandırılmaktadır. İnsanların belirli şeylere ihtiyaç duymadığı yeniden siyasal güvencelerle donanım altına alınmalıdır. Biz buna demokratik, sivil ve özgürlükçü anayasa diyoruz" diye konuştu.
"ÖZGÜRLÜKÇÜ SİVİL BİR ANAYASA ŞART"
Türkiye’de Anayasa’yı sivilleştirecek doğrultuda gösterilen birçok çaba kısmı iyileştirmelerin ötesinde bir yol almadığını belirten Suavi, "Ülkemiz hala 12 Eylül cuntasının getirdiği anayasa ile yönetildiğini, dolayısıyla bizim sivil ve özgürlükçü bir anayasaya ihtiyacımız var. Bunlar müzakere edilmeye başlanılabilir. Ve barış dedikodu olmaktan toplumunda tartıştığı, herkesin önerisine açık ve daha kristal, daha berrak yöne çevirebileceğimiz bir beyin jimnastiğine dönüştürebiliriz. İşte bu gibi hamlelerle iyi bir şekilde gelindiğinde silah bırakmanın da bir karşılığı olacak. Dilerim ki barış evresi hepimizin katkı sunduğu, birlikte kurtardığımız 30-40 senedir canımıza ot tıkayan ve büyük bedellerle karşımıza çıkmış olan, bu kayıp dışı ekonominin de halkımızın temel ihtiyaçlarına yöneltildiği bir yere doğru gider" diye konuştu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.