Sette başından geçen bir kazayı anlattı
Diriliş Ertuğrul dizisinde "Ertuğrul" karakterini canlandıran ünlü oyuncu Engin Altan Düzyatan, dizi setinde geçirdiği bir kazayı anlatarak, "Kullandığımız yayın ipi atabiliyor ve o ip attığında yaklaşık 150-160 kilometre hızla falan atıyor o ip. Benim burnuma geldi. Yandan bakıldığında Yavuz Sultan Selim'e benziyordum. Arabayla hastaneye gittik. Hastaneye gidene kadar üzerimde kıyafet olduğunun farkında da değildim" dedi.
"Diriliş Ertuğrul" dizisinin yapımcısı, yönetmeni ve oyuncuları Gebze Teknik Üniversitesi'nden "Yılın En İyi Televizyon Dizisi" ödülünü aldı.
Kocaeli'nin Gebze ilçesinde bulunan Gebze Teknik Üniversitesi'nde düzenlenen organizasyonda ödüle layık görülen Diriliş Ertuğrul dizisinin yapımcısı Mehmet Bozdağ, Yönetmen Metin Günay ve dizi oyuncuları Engin Altan Düzyatan, Kaan Taşaner, Selcan Altun, Didem Balçın öğrencilerle bir araya geldi. Ödül Töreni öncesinde Gebze Belediyesi Mehteran topluluğunun bir konser verdi.
Ödül töreninde konuşma yapan Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün, "Bu sene birincisi düzenlenen Turkuaz Kelebek Ödülleri'nde, ödüllerin TRT'nin sevilen dizisi Diriliş Ertuğrul'un yönetmen, senarist ve oyuncularına verilecek olmasını, dizinin örf, gelenek ve tarihimize uygunluğu noktasında çok anlamlı buluyor, ödül kazanan konuklarımızı kutluyorum. Ayrıca dizi ekibini Fatih Sultan Mehmet'in otağını kurduğu Hünkar Çayırı'nın yanı başındaki Gebze Teknik Üniversitesi'nde konuk ediyor olmanın mutluluğunu yaşıyorum" dedi.
"Millet olarak tarihin derinliklerine uzanan çok köklü bir geçmişimiz var" diyen Görgün, "Medeniyet ve kültür bağları bakımından çok farklı yönlere uzanan bu tarihi en iyi şekilde araştırmak gereklidir. Üzülerek ifade etmeliyim ki, az okuyan bir milletiz. Tam bu noktada tarih merakını uyandırmada televizyon dizileri önemli yer tutuyor. Senaryoya bağlı olduğu için tam bir tarihsel gerçekliği sunması beklenmese de televizyon dizilerinin, döneme dair merak uyandırma konusundaki önemi tartışılmaz. Bu yüzden bugün üniversitemizde konuğumuz olan Diriliş Ertuğrul dizisi, tarihimizi araştırmaya merak uyandırma konusunda önemli bir rol de üstleniyor. Birçoğumuzun genel tarih bilgisi Osmanlı Devleti'nin kuruluşu ile Milli Mücadele yılları ve Cumhuriyet'in kuruluşu arasındaki dönemi kapsar. Osmanlı öncesi beylikler dönemi veya Selçuklular dönemine dair bilgilerimiz kısıtlıdır. İşte bu döneme ışık tutmaya çalışan ve izleyenlerde araştırma duygusunu tetikleyen Diriliş Ertuğrul dizisi ekibini kutluyorum. Dizide ön planda tutulan görsellik sayesinde çadır ve oba hayatından yemek kültürüne, kullanılan halı ve kilimlerden giyilen kıyafetlere kadar pek çok noktada atalarımızın nasıl yaşadığı zihinlerimizde canlanıp daha somut bir hal alıyor. Şimdilerde yoğun kent hayatından kaybolan pek çok değeri dizide buluyoruz. Ailenin ne olursa olsun akşam yemeklerinde bir araya gelmesi, sofradaki herkesin ekmeğini diğer fert ile bölüşerek yemesi içimizi ısıtan, özümüzde ve kültürümüzde var olan değerler" şeklinde konuştu.
Diriliş Ertuğrul dizisine emeği geçenleri bir kez daha tebrik ediyorum diyen Rektör Görgün, "Diriliş Ertuğrul dizisini, diğer dizilerden bizim gözümde ayıran üstlenmiş olduğu bu tarihi misyondur. Diziyi her izleyişimizde tarihe dönük bu duyguları yeniden yaşamamızı sağlayan Diriliş Ertuğrul dizisi ekibini, bugün ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Bu vesile ile Diriliş Ertuğrul dizisine emeği geçenleri bir kez daha tebrik ediyor, bugün aramızda oldukları için teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
GTÜ Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün'ün konuşmasının ardından, GTÜ öğrencileri tarafından yılın En İyi Televizyon Dizisi seçilen Diriliş Ertuğrul Dizisi ekibine Rektör Haluk Görgün ve öğrenci Kulüpleri tarafından ödülleri takdim edildi.
Konuşmalar ve ödül töreninin ardından dizi oyuncuları öğrenciler tarafından sorulan sorulara yanıt verdi. Eğlenceli anların yaşandığı organizasyonda oyuncular ve dizi ekibi gelen sorulara esprili ve samimi bir şekilde cevap verdi.
Söyleşide, Ertuğrul gazi karakterinde sizi çeken neydi sorusunu cevaplayan oyuncu Engin Altan Düzyatan, "O dönem çok fazla senaryo okudum. Elimde çok fazla senaryo vardı. Fakat içime sinen herhangi bir senaryo yoktu o sezon gelenlerden. Eylül Döneminde dizi yapmayıp, Ocak ayını beklemeye karar vermiştim. Tam bu süre içerisinde Ertuğrul'un senaryosu geldi. Son zamanlarda okuduğum en iyi senaryoydu. Şöyle bir sıkıntı vardı, tarihi dizilerin zorluğunu burada göz önünde bulundurmam gerekiyordu. Gerçekten yapabilir miydik altından kalkabilir miydik. Tarih dizileri yaparken gerçekten başarabildiğinde çok güzel bir sonuç ortaya çıkabiliyor. Ama burada da sizin oyunculuğunuz haricinde birçok etken var. O yüzden birkaç toplantı gerçekleştirdik. Mehmet bey ve Metin hocanın inanmış halini bu senaryonun altından kalkabileceklerini gördükten sonra bende işin içinde olmaya karar verdim" dedi.
Dizi setinde başına gelen bir kaza sonrası yaşadıklarını anlatan Düzyatan, "Kullandığımız yayın ipi atabiliyor ve o ip attığında yaklaşık 150 160 kilometre hızla falan atıyor o ip. Benim burnuma geldi. Yandan bakıldığında Yavuz Sultan Selim'e benziyordum. Arabayla hastaneye gittik. Hastaneye gidene kadar üzerimde kıyafet olduğunun farkında da değildim. Kostümlü bir şekilde, üzerimde her şey var. Diziden kimsenin haberi yok, daha yayında değiliz, ben böyle kılıç falan tam takım hastaneye gitmişim. Canım yanıyor hastaneye hızlı hızlı girdim, beni öyle gören hemşire şaşkın bir şekilde Engin Bey dedi, burnuma bir şey çarptı dedim, tabi buyurun içeri dedi. İçeri girdim röntgen çektirmeye, hemşire üzeriniz de metal eşya var mı diye sordu, kılıç var dedim" ifadelerini kullandı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.