"Ulan Ben 10 Liraya Satıyorum, Kazanamıyorum"
Sahibi olduğu Tatlıses Çiğ Köfte’nin 3. kuruluş yıl dönümünde konuşan ünlü sanatçı İbrahim Tatlıses, "Adam diyor ki 5 liraya satıyorum kilosunu. Ulan ben 10 liraya satıyorum, kazanamıyorum, sen 5 liradan nasıl kazanıyorsun anlamadım" dedi.
Tatlıses Çiğ Köfte, 3. yılını 216 bayisi, idari kadrosu ve Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Tatlıses ile birlikte Kuşadası Tatlıses Otel’de kutladı. 5 Kalite Belgesi (ISO 9001, İSO 2200, İSO 1401, OFSAS, İSO 1002), 3 ayrı kuruluştan alınan Helal Sertifikası TSE, GİMDES, HEDEM) ve Avrupa’nın lezzet konusundaki lider bağımsız otoritesi İTQİ’den Üstü Kalite ve Tad Ödülü’ne layık görülen “Tatlıses Çiğ Köfte”nin 3. yılı Kuşadası’nda kutlandı.
Kuşadası Tatlıses Otel’de İbrahim Tatlıses’in de katıldığı toplantıda gıda sektörünün 2013 değerlendirmesi yapılarak, 2014 hedefleri, marka olarak halk sağlığı için verilen mücadele ve yeni bir yapılanmayla hayata geçirilecek Tatlıses Lahmacun franchiselarının müjdesi verildi. Geleneksel ürünleri hijyenik ve yüzde 100 katkısız üretmek için yola çıktıklarının bir kez daha altını çizen firma yetkilileri, ticaretten ziyade yaptıkları çalışmalarla 2014 yılında da halk sağlığını gözeten, koruyan bir politika izleyeceklerini dile getirdi.
ÇİĞ KÖFTENİN TÜRK GIDA KODEKSİNE GİRMESİNE ÖNCÜLÜK ETTİ
Tatlıses Çiğ Köfte 2 yıl önce TSİ: ile ortak çalışmalar gerçekleştirmeye başladı ve firmanın başvurusu ile Haziran 2012’de TSİ: etsiz çiğ köfte kriterlerini yayınladı. Laboratuar analizleri, tuz, su oranlan malzeme standartları bu kriterler ile belirlendi. Daha sonra çiğ köfte tebliği hazırlayarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na sunan Tatlıses Çiğ Köfte, büyük bir başarıya imza atarak 30 Haziran 2013’te çiğ köftenin Türk Gıda Kodeksine girmesine öncülük etti. Türk Gıda Kodeksi’nin yayınladığı tebliğ sonrasında çiğ köftenin içerisinde kullanılan tüm katkı maddelerinin kullanımı yasaklandı. Bu tebliğ, son yıllarda özellikle çocuklar tarafından daha sık tüketilen çiğ köftenin: içerisinde bulunan katkı maddelerinden dolayı insan sağlığını büyük zararlar vermemesi ve gelecek dönemde geri dönüşü olmayan hastalıklara neden olmaması için alınan bir önlem niteliğindeydi.
FRANCHISE ANLAŞMASI
Günde 6 ton çiğ köfte üretimi, 2 bin adet lahmacun, 2 bin 500 adet içli köfte, bin 500 adet künefe üretilen Tatlıses fabrikalarında, yaklaşık 500 kişi istihdam ediliyor. Geçmiş yıllarda Lahmacun restoranlarıyla da hizmet veren marka, ürünlerde yaşanan standardın sağlanamaması problemi nedeniyle İbrahim Tatlıses’in kararıyla bir gecede kapatılmıştı. Günümüzde Tatlıses Gıda’nın kurumsallaşması, franchise sisteminin tüm alt yapı çalışmalarının tamamlanmasıyla lahmacun severler yeniden Tatlıses lezzetiyle buluşacak, firma yetkilileri yaptıkları açıklamalarda ocak ayı sonuna kadar çiğ köfte şubeleri için düşündükleri 65 taşıma üretim modeli ve 20 restoran modeli franchise anlaşmasının gerçekleştiğini açıkladı. Restoran modellerinde Tatlıses Gıda’nın kendi ustaları ile üretim yapılırken, taşıma üretim modeline sahip franchiselarda Tatlıses fabrikalarında üretilen lahmacunlar firmanın gelişmiş lojistik ağı sistemi ile şubelere ulaşacak.
“ALLAH’TAN KORKUN YA BİZ SUSUZ YAPIYORUZ, SU KULLANMIYORUZ”
Bayileriyle bir araya gelen İbrahim Tatlıses gelinen noktadan gurur duyduğunu belirterek, “2004 yılında Ege’de insanlar zehirlenmişti çiğköfteden ve o firma hala daha piyasada ve yine insanlar hala onun çiğ köftesini tüketiyorlar. Böylede kör gözlüyüz bazen. Benim aldığım biberin kilosu 13-15 lirayken onlar 3 liraya biber alıyorlar. Yani isot dediğimiz olay, bulguru 1,45 liraya alıyorum adamlar 80 kuruşa alıyorlar. Şimdi adam diyor ki 5 liraya satıyorum kilosunu, ulan ben 10 liraya satıyorum kazanamıyorum, sen 5 liradan nasıl kazanıyorsun anlamadım, ben 6,5 liraya mal ediyorum sen 5 liraya satıyorsun demek ki sende ne vicdan var ne merhamet var, insan sağlığını düşünmeyen adam vicdansız ve merhametsiz adamdır. Önce ben yiyeceğim ki sonra size yedireceğim, burada görüntüde çiğ köfte yiyor. Urfa’da çiğ köfteyi suyla yapmak, ayıptır. Hiç kimseye yakışmaz, ama rakiplerimiz, kimseyi rakip görmüyorum da diğer arkadaşlar yüzde 65 su kullanıyor ya Allah’tan korkun ya biz susuz yapıyoruz, su kullanmıyoruz. Çiğ köfteyi icat eden adam benim, ben 79’dan beri sahnede yoğururum, misafirliğe gittiğimde her yerden leğen getirirler çiğ köfte yoğururum. Çiğ köfte Urfa’nındır, Urfa’nın kalacaktır, ben icat ettim ve en sonunda yarışan ben katıldım ama yarışın başındayım şu anda” dedi.
“ÇİĞ KÖFTE DAMAĞA YAPIŞMAYACAK, AĞIZDA BİR TADI OLACAK”
Çiğ köfte konusunda iddialı olduklarını kaydeden İbrahim Tatlıses, “ Bir defa çiğ köfte damağına yapışmayacak çünkü niye buna patateste koyuyorlar, patatese kaynatıp, bulyon koyduğun zaman damağına yapışır, ben bir gün aldım Sarıyer’den damağıma yapıştı, bir şişe su içtim hala damağımda sanki işte oradan sonra telefon açtım, çiğ köfte fabrikası kuruyorum, dediler ki hadi canım nerde, ne arar, ben de dedim ki bunlar iyi yapamıyorlar ve ben iyi yapacağım çünkü bunlar lanet. Çiğ köfte damağa yapışmayacak, ağızda bir tadı olacak” diye konuştu.
İbrahim Tatlıses, verdiği bayiliklerin her birine cep telefonundan her an erişebildiğini ve sürekli denetim altında olduklarını belirtti. Sağlık Bakanlığının denetimlerini daha çok yapması gerektiğini söyleyen Tatlıses, basın toplantısında sık sık çiğ köfte yedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.