Vizyonda bu hafta
Bu hafta vizyona giren filmleri sizleri için derledik. İşte o filmler:
Eyvah Annem Dağıttı!
Yapımcılığını Judd Apatow'un yapacağı komedi filminin başrollerinde Leslie Mann, Mila Kunis, Christina Applegate ve Kristen Bell yer alacak. Hangover serisinin yazarları Jon Lucas ve Scott Moore'un yazıp yöneteceği film annelik konusunda başarılı olamayan üç annenin hikayesine odaklanacak.
Amy Mitchell ailesine oldukça bağlı bir annedir. Hayatı ailesinden ibaret olan kadın çocuksu kocası, yüksek beklentiye sahip çocukları ve sevimsiz patronu arasında canından bezmektedir. Sonunda okuldaki aile birliğinin başı olan diğer annelerden de bezen Amy'nin canına tak eder. Mükemmel anne olmaktan vazgeçen genç kadın diğer uyumsuz annelerle de arkadaş olarak özgürlüğün tadına varır. Bu onun eskisinden bile daha iyi bir anne olmasını sağlayacaktır.
Ghostbusters: Hayalet Avcıları
80'li yılların ikonik filmlerinden Ghostbusters'ın devamında hayaletler Manhattan'ı ele geçirmek için geri dönerken Ghostbusters ekibi ise şehri yok etmeye kararlı bu paranormal tehdidi bitirmek için bir araya geliyor. Paul Feig yönetimindeki filmin başlıca rollerinde Kristen Wiig, Melissa McCarthy, Leslie Jones, Cecily Strong ve Kate McKinnon bulunuyor. Bu gerçeküstü komediye taze bir tarz geliyor!
Jason Bourne
The Bourne Supremacy ve The Bourne Ultimatum filmlerinin yönetmeni Paul Greengrass, CIA'in en ölümcül, eski ajanının karanlıktan çıkışını konu alan Universal Pictures'ın Bourne serisinin yeni bölümünde Damon'a bir kez daha yönetmen koltuğunda eşlik ediyor.Jason Bourne filminde Damon'a Alicia Vikander, Vincent Cassel ve Tommy Lee Jones eşlik ederken Julia Stiles serideki rolünü tekrar canlandırıyor. Robert Ludlum'ın yarattığı karakterlere dayanan film, Greengrass ve Christopher Rouse tarafından yazıldı.
2004 yılında gözden kaybolan Jason Bourne yeniden ortaya çıkıyor. Artık hafızası geri gelen ve kim olduğunu hatırlayan Bourne, geçmişindeki sırları keşfetmeye karar veriyor. Babasının ölümü hakkındaki gerçekleri aydınlatmak için girdiği tehlikeli yolda onu durdurmak için çok güçlü düşmanlar karşısına çıkıyor.
Prensim
Tony (Marie-Antoinette) ve Georgio yolları tesadüfen kesişir ve ikisi de birbirlerinin çekim alanına kapılırlar. Başlangıçta inanılmaz bir tutkuyla ilerleyen ilişkileri sorunsuz gibi görünmektedir ve hissettikleri aşkla bir anda kendilerini karı-koca olarak bulurlar. Fakat Georgio, Tony'nin başlarda fark etmediği kadar sınırları zorlayan bir kişilik yapısına sahiptir. Bir zaman sonları evlilikleri Tony için eğlenceli günlerden, içinden çıkılmaz bir cehenneme dönüşecektir...
Oyunculuk geleneğinden gelen Fransız yönetmen Maivenn'in yönetmenliğini üstlendiği Mon Roi; 2011 tarihli Polis filminin ardından, yönetmenin önümüze sunduğu yeni sinemasal mahsulü. Maivenn bu sefer çok iddialı olmayan, orta halli bir dram filmine imza atarak etkileyici bir ilişkiyi perdeye taşıyor.
Filmin başrollerini Vincent Cassell ve Emanuelle Bercot paylaşıyor.
Şeytanın Oyuncakları
Rites of Spring'ten tanıdığımız Padraig Reynolds'ın yönetmenliğini yaptığı Amerikan korku filminin senaryo koltuğunda Danny Kolker ve Christopher Wiehl oturuyor. Filmin başrollerinde ise Kym Jackson, Tina Lifford, Yohance Myles ve R. Brandon Johnson boy gösteriyor.
Film, yeni dönem korku filmlerinde olan ortak özelliklerden birini paylaşıyor ve geçmişe dayalı inanışları kendine temel ediniyor. Eğer günahlarınızı şeytanın oyuncaklarına anlatarak onları kutuya koyarsanız kutuyu elden çıkarmanızla birlikte günahlarınızdan da kurtulacağınız inanışı polis memuru Matt'in başnı bir hayli derde sokuyor. Öldürdüğü bir seri katilin evinde bulduğu oyuncakları alan Matt, bunların kızının eline geçmesiyle birlikte bir döngüyü başlatmış oluyor. Annesinin dükkanında takı yapıp satan küçük kız oyuncak parçalarından yaptığı kolyelerle müşterilerini istemeden potansiyel katillere dönüştürmeye başlıyor.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.