ABD ara seçimlerinden sonra Trump'ın işi daha zor
ABD'de yapılan ara seçimlerde Demokrat Partinin 8 yıl sonra Kongrenin bir kanadında çoğunluğu yeniden alması, Cumhuriyetçilerin ise diğer kanatta çoğunluğunu pekiştirmesi her iki taraf için de kazanım anlamı taşıyor. Ancak Temsilciler Meclisinde artık çoğunluğun Demokratlarda olması ABD Başkanı Donald Trump'ın işini zorlaştıracak gibi görünüyor.
ABD'de seçmenler, 100 sandalyeli Senatodaki 35 sandalye ile Temsilciler Meclisindeki 435 sandalyenin tamamı için sandık başına gitti. Bu seçimler önemliydi çünkü iki partili ABD siyasetinde başkanın mensup olduğu partinin Kongredeki durumu, ABD Başkanı'nın ülkeyi yönetirken ne kadar rahat ya da sıkıntılı olacağını da belirliyor.
Resmi olmayan sonuçlara göre, iki kanatlı Kongrenin Temsilciler Meclisinde çoğunluğu Demokrat Parti ele geçirdi. Senatoda ise daha önce 51-49 olan Cumhuriyetçilerin çoğunluğu en az 3 Cumhuriyetçi sandalye eklenerek devam etti.
İlk değerlendirmelerde bu sonuç Amerikan siyasetinde yeni bir dönemeç olarak görülüyor. Bunun sinyalini, 2010'da Temsilciler Meclisinde çoğunluğu yitiren Demokrat Partinin Temsilciler Meclisindeki lideri Nancy Pelosi, dün gecenin sonuçlarını yorumlarken "Yarın Amerika'da yeni bir gün olacak." diyerek verdi.
Cumhuriyetçilerin Senatodaki sandalye sayısını artırması parti açısından başarı olarak yorumlanıyor. Demokratlar ise Temsilciler Meclisinde çoğunluğu yeniden ele geçirdiği için "seçimin kazananı" sayılıyor.
Bu sonuçları değerlendirirken Temsilciler Meclisinin tamamı, Senatoda ise sadece 35 üyelik için seçim düzenlendiğini göz önünde bulundurmak gerekiyor. 35 yeni senatörün belirleneceği seçim bölgelerinin çoğunluğunun da coğrafi olarak zaten Cumhuriyetçilerin lehine sonuç çıkması beklenen yerler olduğu yorumu yapılıyor. Yani seçim haritasının büyük kısmının zaten aslında Trump'ın popülaritesini koruduğu ve Cumhuriyetçilerin kazanması muhtemel yerlerden oluştuğu, bu nedenle Cumhuriyetçilerin Senatodaki kazanımının beklendiği belirtiliyor.
Demokratlar için bu seçimin sonuçları "büyük bir kazanım". Ancak sonraki ara seçimde Senatoda çoğunluğu ele geçirmeleri bugünden sonra daha zora girmiş görünüyor. Yine de artık Washington'da Demokrat Partinin Cumhuriyetçi Parti kadar olmasa da birçok konuda söz hakkı bulunuyor. Cumhuriyetçiler ise Senatoda çoğunluğu sağlamlaştırarak önemli kazanım elde etmiş oldu.
Trump'ın işi zorlaştı
Yine de bu sonuçlarla ABD siyasetinde Cumhuriyetçi Partinin baskın durumu sona ermiş olmasa bile hakimiyeti zedelendi. Artık Cumhuriyetçi Partinin adayı olarak seçime giren ve 2016'da Beyaz Saray'a oturan ABD Başkanı Donald Trump ile dün geceye kadar Kongrede hakim durumdaki Cumhuriyetçilerin işleri biraz daha zora girmiş oluyor.
ABD Başkanı Trump'ın, Kongreden geçirmek istediği yasalarda bundan böyle eli daha önceki dönemde olduğu kadar rahat olmayacak. Demokratlar artık Cumhuriyetçi Partinin Kongredeki yasama gündemini bloke edebilecek. Sağlık reformu, vergi kesintileri gibi birçok konuda Cumhuriyetçi Partinin ve Trump'ın çıkarmak istediği yasalar Temsilciler Meclisinde Demokratların engeline takılabilecek.
Ayrıca Temsilciler Meclisindeki birçok komitede kontrol Demokrat Partide olacak. Bu sayede Demokratlar komite oturumları düzenleyebilecek ve komitelere ifade vermek üzere birçok kişiyi çağırabilecek. Bu komitelerin örneğin Trump yönetiminin kararları ya da faaliyetlerini soruşturmaya yönelik oturumlar düzenleme imkanı bulunuyor.
Dolayısıyla Trump'ın bütçe ve harcamaları, Rusya'nın ABD seçimlerine müdahalesi ya da Trump'ın Yüksek Mahkeme üyeliğine aday gösterdiği ve yeni onay alan Brett Kavanaugh hakkındaki cinsel saldırı suçlamaları gibi konular Temsilciler Meclisindeki komitelerde soruşturulabilecek.
Bunlar dışında Trump'ın yeni dönemde önemli yönetim pozisyonlarına yapacağı atamalar da Temsilciler Meclisi engeline takılabilir. Birçok önemli pozisyon için ABD Başkanı'nın gösterdiği adayların Kongreden onay alması gerekiyor. Adaylar Kongredeki komitelerde tabiri yerindeyse "sorguya çekiliyor" ve onay alırlarsa göreve başlayabiliyor.
Yeni dönemde Temsilciler Meclisinden onay alması gereken Trump'ın adaylarının işinin zor olacağı tahmin ediliyor.
Azil süreci zor görünüyor
Trump'ın başkanlıktan azil süreci de yeni dönemde gündeme gelebilecek konular arasında yer alıyor ancak bu sürecin sonuca varması çok düşük ihtimal.
Başkanlık koltuğuna oturduktan sonra Trump hakkında azil tartışmaları çokça yapıldı ancak Kongrenin iki kanadında birden Cumhuriyetçi Parti hakimiyeti nedeniyle bu süreç başlayamadı.
Artık Temsilciler Meclisinde Demokrat Parti hakimiyeti olması nedeniyle örneğin Adalet Komitesi azil için harekete geçebilir. Hatta konu Temsilciler Meclisi gündemine de girebilir. Ancak bu sürecin daha fazla ilerleme şansı çok zor görünüyor.
Bunun nedeni ABD Başkanı'nın azledilmesi için Senato oylamasına ihtiyaç duyulması. Senatodaki Cumhuriyetçi çoğunluğu nedeniyle azil sürecinin sonuca varması beklenmiyor. Yine de Demokratların konuyu gündemde tutarak ABD siyasetinde Trump karşıtlığını güçlendirmeye çalışmaları ihtimal dahilinde bulunuyor. Bu da yeni dönemde Trump'ın canını sıkacak konular arasında olacak gibi görünüyor.
İç politika konuları belirleyici
ABD ara seçimlerine girerken partilerin adaylarının gündemindeki başlıca iç politika konularını sağlık, ekonomi ve göçmenler oluşturuyordu. ABD basınında seçimden önce yayımlanan birçok ankette seçmenlerin oy kullanırken bu konuları göz önünde bulunduracağı görülüyordu.
Nitekim Demokratlar, Trump yönetiminin önceki ABD Başkanı Barack Obama'nın adıyla anılan "Obamacare" sağlık reformu aleyhindeki tutumunu seçim çalışmalarında çok sık kullandı. Yeni dönemde de düşük gelirlilere uygun imkanlarla sağlık hizmetleri sunulmasını Demokrat Partinin gündemde tutmaya devam etmesi bekleniyor.
Göçmenler konusunda ise Cumhuriyetçi seçmenin Trump yönetiminin politikalarını genel olarak onayladığı değerlendiriliyor. Başkanlık seçimi kampanyasında Trump'ın yasal olmayan göçmenlere yönelik sözleri ve Meksika sınırına duvar örülmesi gibi projeleri Cumhuriyetçi seçmenden genel olarak olumlu tepki almıştı.
Ancak ara seçimlerde Demokrat adaylar da yönetimin bir göçmen ülkesi olan ABD'de göçmenlere yönelik tavrını sıkça dillendirdi. Nitekim ailesi göçmen olan çok sayıda kişi Demokrat Parti adayları arasında yer aldı. Ayrıca iki Müslüman kadın Demokrat adayın Temsilciler Meclisi üyesi seçilmesi de göçmenler ve Müslümanlara yönelik Cumhuriyetçi söyleme karşı Demokratların yürüttükleri kampanyanın sonuç verdiğini gösteriyor.
Dış politikada çok büyük etki beklenmiyor
Dış politika konularında yeni dönemde önemli bir değişiklik ihtimali şimdilik düşük. Ancak bazı konularda Demokratların Trump'ı sıkıştırmaya çalışacağını göz önünde bulundurmak gerekiyor.
Buna örnek olarak Yemen gösteriliyor. Trump yönetiminin Suudi Arabistan'a desteği ve Yemen'deki savaşta çok sayıda kişinin ölümü, açlık ve kıtlık gibi sebeplerle Demokratların konuyu daha fazla gündemde tutmaya çalışacağı tahmin ediliyor.
Seçim öncesinde de Demokrat adaylar bu konuları gündeme getiriyor ve Trump yönetimi ile Cumhuriyetçi politikaları eleştiriyordu. Yemen konusunda Demokrat Parti'nin Trump'ı zorlayabileceği ve Suudi Arabistan'a desteği kesmesini isteyebileceği ifade ediliyor. Bu da ABD'nin müttefikleriyle ilişkilerinde ortaya çıkabilecek sıkıntılara işaret ediyor.
Trump'ın bazı ticari anlaşmaları değiştirme isteği ise ara seçim sonuçlarından etkilenebilir. Demokrat üyelerin seçildiği birçok seçim bölgesinde yaşayanlar arasında Trump'ın ticaret anlaşmalarına yönelik olumlu görüş bulunması, Demokratların Trump ile anlaşma yoluna gitmeyi seçebileceği şeklinde yorumlara neden oluyor.
NAFTA'nın yerini alacak yeni bir ticaret anlaşması öneren Trump için bu konuda gelecek yıl Kongrede yapılması beklenen oylama sürecinin önemli bir sınav olacağı tahmin ediliyor.
Katılım ABD için yüksek
Sonuçları son dönem Amerikan siyasetinde en çok merak edilen ara seçimlerden biri olan oylamaya katılım da daha öncekilere göre yüksek oldu. Genelde ABD seçimlerine katılım birçok ülkeye kıyasla düşük kalıyordu.
Özellikle Demokratlar, genellikle katılımın düşük olduğu ABD seçimlerine katılımı artırmak için çok fazla çağrı yaptı. Cumhuriyetçilerin de çağrılarıyla ara seçimlere katılımın tarihi seviyede olduğu tahmin ediliyor. Henüz kesin rakamlar bilinmemekle birlikte örneğin Temsilciler Meclisi seçimleri için bu yıl 114 milyon seçmenin oy kullandığı değerlendiriliyor. 2014'teki seçimde bu sayı yaklaşık 83 milyon olmuştu.
Demokratlar, bu seçimlere kadınlara yönelik söylemleri ve oldukça fazla kadın aday göstererek girdi. Nitekim yüzde 52'si kadın olan seçmenlerden bunun sonuçlarını da almış görünüyor. Demokrat Partinin çok sayıda kadın adayı seçimi kazandı. Yeni dönemde Temsilciler Meclisinde en az 100 kadın üyenin bulunması bekleniyor. 435 üyeli Temsilciler Meclisinde daha önce en fazla 84 kadın üye yer almıştı.
İki önemli eyalette valilik Cumhuriyetçilerin
ABD ara seçimlerinde Kongre üyeliklerinin yanı sıra eyalet meclisleri ve bazı valilikler için de oy kullanıldı. Valilik seçimlerinde de her iki partinin de "zafer" ya da olumlu olarak değerlendirebileceği sonuçlar çıktı.
Michigan ve Illinois gibi önemli eyaletlerde Demokrat adaylar vali seçildi. Kansas'ta da sürpriz şekilde Demokrat bir aday vali seçimini kazandı.
Ancak başkanlık seçimlerinde de çok önem taşıyan ve her iki parti arasında gidip gelen çekişmeli iki eyalet Florida ve Ohio'da zafer Cumhuriyetçilerin oldu. 2020'de yapılacak başkanlık seçimi için bu eyaletleri kazanan parti önemli bir avantajı elinde bulunduracak.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.