"Ayşe Teyzenin sütü ile uğraşmaya başladılar"

Gıda, Tarım ve Havyacılık Bakanı Faruk Çelik, çiğ süt düzenlemesinin, orta ve büyük işletmelerin var olan çiğ süt talebini karşılama adına uyması gereken kriterleri içerdiğini belirterek, "Biz, bu işletmelerin çiğ sütü nasıl tüketiciye ulaştıracağını konuşurken, köydeki Ayşe Teyzenin sütü ile uğraşmaya başladılar" dedi.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ve Çek Cumhuriyeti Tarım Bakanı Marian Jureçka bakanlıkta ortak basın toplantısı gerçekleştirdi. Bakan Çelik, bir gazetecinin, "Çiğ süte ilişkin düzenleme ile ilgili yapılan açıklama kamuoyunda çiğ sütün sokakta satışının yasaklanması gibi algılandı sizin konuya ilişkin değerlendirmeleriniz nelerdir?" sorusu üzerine, "Tam tersi bir düzenleme, kamuoyundaki bu algının tam tersi. Çiğ sütü talep eden vatandaşa nasıl en yakın yerden ulaştırabilir diye bir düzenleme yapmışken, çiğ süt satılmayacak gibi bir yaklaşım kabul edilebilir değil. Biz orta ve büyük işletmelerin var olan çiğ süt talebini karşılama adına hangi kriterlere uymaları gerektiğini söyledik. Biz, bu işletmelerin çiğ sütü nasıl tüketiciye ulaştıracağını konuşurken, köydeki Ayşe Teyze'nin sütü ile uğraşmaya başladılar. Bu da büyük haksızlıktır, büyük yanlışlıktır, gerçeği yansıtmamaktadır. Amacımız sağlıklı sütü talep eden vatandaşlarımıza çiğ süt olarak ulaştırmaktır. Çok net ifade ediyorum ve olması gereken, geç kalmış bir düzenlemedir. Bu düzenlemenin amacı, var olan işletmenin bir an önce ari işletme olması noktasındaki teşvikten ibarettir, ayrıca bunun bir geçiş süreci var. Bu işletmelerle ilgili, köydeki, kırsaldaki aile işletmesini ilgilendirmediği gibi mevcutlarla ilgili de bir yıllık geçiş sürecini öngören bir düzenlemedir ama bununla ilgili çok haksız ve yanlış, yaptığımız çalışmaları görmezden gelen, yüzeysel bir bakışla bir algı oluşturulmaya çalışıldı, kesinlikle doğru değildir" diye konuştu.

"DÜZENLEME TAMAMEN ORTA VE BÜYÜK İŞLETMELERİN ÇİĞ SÜTÜ SATIŞIYLA İLGİLİDİR"

"621 ari işletmemiz var bunun sayısını arttırmayı istiyoruz" diyen Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"1 milyon 300 bin ton süt elde ediyoruz bu 621 işletmeden. Hem işletmenin sayısı artsın hem 19 milyon ton süt üretiyoruz, bunun içindeki ari işletme sayısı ve sütün tonajı artsın diyoruz, bunu kim istemiyor yani çok merak ediyorum. 1 milyon 300 bin ton sütün 5 milyon tona çıkması istenmez mi ari işletme olarak? Konu işletmelerimizin 621 ari değil, var olan işletmelerimizin ari işletmesi olması noktasındaki bir çabadır, herkesin destek olması gerekirken çok yüzeysel bir değerlendirme ile konuyu köydeki 3 veya 5 hayvanı olan Ayşe Teyze'nin sütüne getirip, orada onu huzursuz edecek bir noktaya getirenlerin bu kadar önemli, insan sağlığını ilgilendire gıda maddesi ile ilgili yaklaşımları gerçekten hoş olmamıştır. Biz bunu yaparak, muhtemel süt ve hayvansal ürünlerden geçecek olan bruselloz ve tüberkuloz hastalıklarına karşı, mikroplarına karşı bir önlem de içermektedir bunlar. Dolayısıyla amaç, çiğ süt talep eden vatandaşlarımıza sağlıklı ve diledikleri, en yakın yerden çiğ sütü temin edip, evlerinde yoğurdunu, peynirini yapmak istiyorlarsa yapmalarını temin etmektir. Çiğ sütü satmayı yasaklamak değildir ama geleneksel anlamda köylerdeki vatandaşlarımız aynen çalışmaya devam edecekler, satışları devam edecek çünkü onların zaten işletme bazlı her köyün, köydeki hayvanlardan sorumlu veterineri var, orada hastalıklar söz konusu olursa onlara zaten müdahale ediyoruz onun için orada bir problem söz konusu değil, düzenleme de tamamen orta ve büyük işletmelerin çiğ sütü satışıyla ilgilidir."

Bakan Çelik'in basın mensuplarının sorularını cevaplamasının ardından Türkiye ve Çek Cumhuriyeti Tarım Yürütme Komitesi 5. Dönem Toplantısı Toplantı Tutanağı imzalandı.