Bastırmacı’nın, hür iradesini sandığa yansıtan delegelere teşekkürü

Hem bu gün Milliyetçi Hareket Partisinin ve Ülkü Ocaklarının kurucusu Başbuğ Alpaslan Türkeş'in vefatının 15. yıl dönümü, hem de 31 Mart 2012 Pazar günü yapılan il kongresine ilişkin düşüncelerini paylaşmak üzere basın ile bir araya gelen MHP Kahramanmaraş İl Başkanı Mustafa Bastırmacı, merkez ilçe Başkanı Mesut Tosun ve  yönetim kurulu üyeleri ile birlikte düzenlediği toplantıda seçimin değerlendirmesini yaptı, AK Parti iktidarını eleştirdi; “İktidar Hrant Dink’e şehitlik payesi  vererek, Müslüman ve Türk şehitlerimizin ruhunu incitmiştir” dedi.

4 Nisan Çarşamba günü, parti binasında konuşan Bastırmacı, kutsal dava'yı ve bu sıcak yuvayı armağan eden Başbuğ Türkeş’i rahmet ve şükranla anarken, en büyük hedeflerinin emanet ettiği Bayrağı düşürmeden daha yükseklere taşımak olduğunu söyledi.

'Türkçülük ve Turancılık davası'ndan yargılanıp tabutluk'larda işkencelere maruz kalarak büyük çileler çekerek beraat ettikten sonra daha 50 yıl geçmeden Komünist Rusya'nın boyunduruğu altındaki Türk Devletleri birer birer bağımsızlığına kavuşmuş ve onun ne denli ileri görüşlü birisi olduğu ortaya çıktığını ve de her yerde 'Tarih Türkeş'i haklı çıkarttı' pankartlarının açıldığına dikkat çeken Bastırmacı, açıklamasını şu cümlelerle sürdürdü;

“Liderimiz ve Başbuğumuz Alpaslan Türkeş'in ta o yıllarda tutuşturduğu meş'ale 1969 senesinde MHP ve Ülkü Ocakları ile yanmaya devam etmiştir. Bizler de bu meş'aleyi söndürmeden  sonsuza kadar yanmaya devam etmek üzere bizden sonraki nesile emanet edeceğiz. Bu vesile ile Başbuğumuzu rahmet, minnet, hasret ve şükranla anıyoruz. Ruhun Şad olsun Yüce Başbuğum” diye konuştu.

İKİ KERE KAYBETTİM, İKİ KERE KAZANDIM

Bastırmacı, basın toplantısının ikinci bölümünde, Pazar günü yapılan 10'uncu il kongremizden söz ederek;

“Milliyetçi Hareket Partisinin İl Delegeleri bizlere büyük teveccüh göstererek ikinci defa İl Başkanlığına getirmişlerdir. Burada 'İkinci kez' sözünün üzerinde biraz durmak istiyorum. Kahramanmaraş'ta 1969 yılından bu yana ikinci kez seçilen ne bir Merkez İlçe Başkanı, ne de İl Başkanı olmamıştı.İlk kez bu yıl,önce Sayın Mesut Tosun ikinci kez  Merkez İlçe Başkanı seçilmiş, ardından Şahsım ve Yönetim'im ikinci kez iş başına getirilerek bir ilk gerçekleşmiştir. Bunu , hür iradesini sandığa yansıtarak kutsal oylarıyla gerçekleştiren ve kendilerine her zaman sonsuz güven duyduğumuz delegelerimize sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bu ikinci kez göreve gelme sevincimiz kesinlikle şahsımız adına değil, güçlenmiş teşkilatımız adınadır. Ben,e iki kez seçim kaybetmiş, ancak ilk kez üst üste seçim kazanmış MHP’nin  il başkanıyım” dedi ve arkasından da şunları söyledi; “Bu dönemde oluşturduğumuz güçlü Teşkilatlarımızla çalışmalarımızı başlatıp 2014 Mahalli Seçimlerinde tüm Belediye Başkanlıklarını kazanmak hedefiyle yola çıkmış bulunuyoruz. Ardından da Genel seçimlerde Teşkilatlarımızın gönlündeki adaylarla en az dört olmak üzere tüm milletvekilliklerini kazanmak arzusu ve hedefiyle durup dinlenmeden çalışacağız. Bu çizdiğimiz hedefler doğrultusunda 'Kazanan Biz değil MHP olsun' düsturundan hareketle bütün Ülküdaşlarımızı kucaklayarak, en ücra köşede kırgın, üzgün veya unutulmuş bir arkadaşımız varsa onu bulup Teşkilatımıza kazandırarak Kahramanmaraş'ta Büyüyen ve Güçlenen MHP'yi tesis ederek büyük hedeflere ulaşmak en büyük arzumuzdur”

AKP İKTİDARINI ELEŞTİRMEDEN OLMAZ!

AKP hükümetinin terörle mücadele edeceğine, teröristle müzakereyi seçmiş, Türk Silahlı Kuvvetleri ile mücadele ettiği kadar PKK ile mücadele etmediğine dikkat çeken Bastırmacı,  “AKP  açıldıkça analar ağlamış, şehitler ve yetimler kervanına her gün yenileri katılmış, Türkiye bir kan gölüne dönmüş ve iç savaşın eşiğine gelmiştir. Başbakan’ın eşi Emine Erdoğan Gerçek Şehitlerimizin ailelerinin semtine uğramadan Kaçakçılık yaparken yanlışlıkla öldürülenlerin ailelerini ziyaret etmiş, Şimdi ise  AKP Hükümeti Bunlara ve Müslüman olmayan bir kişiye, Hrant Dink’e şehitlik payesini rüşvet olarak vererek, Aziz Şehitlerimizin kemiklerini sızlatıp, ruhlarını incitmişlerdir. Öte yandan ABD'nin baskısıyla Türk Dış Politikalarını iflasın eşiğine getiren Başbakan'ın, daha düne kadar Devletin Özel Uçağı ile kahve içmeye gittiği Suriye'ye müdahalesi an meselesidir. Maalesef Müslüman Ülkelere yapılan bu Haçlı Seferlerinin taşeronluğu da BOP Eşbaşkanı  Recep Tayyib Erdoğan'a düşmüştür.” diye konuştu.

GELELİM; DÖRT ARTI DÖRT ARTI DÖRD’E

Kavgalar ve baskınlarla alt komisyondan geçirerek TBMM'ye getirdikleri bu içi boş yasa teklifindeki en büyük boşluk MHP sayesinde doldurulduğunun altını çizen Bastırmacı, konuşmasının son bölümünde meşhur 4+4+4 eğitim yasasına ilişkin de;  “Şöyle ki; Meclisten apar topar geçirmeye çalıştıkları yasa teklifi 'ne Milliyetçi Hareket Partisinin önergesi ile gündeme gelen Kur'an ve Siyer (Peygamberimiz'in hayatı)'in seçmeli ders olarak öğretilmesi konusuna önce AKP'liler karşı çıkmış, ancak MHP'nin büyük direnci ve baskısı karşısında kaçacak delik bulamayan ve istismar konusu olduğunda Dini söylemleri dillerden düşürmeyen, ancak dini öğreti söz konusu olduğunda ise A.B ve A.B.D korkusuyla yan çizen AKP; MHP'nin önergesini sanki kendi önergeleri gibi makyajlayarak Meclise sunmuşlar ve MHP'nin de oyları ile kanunlaşmıştır. Kaldı ki Kur'an ve Siyer (Peygamberimizin Hayatı) dersinin ortaokul ve liselerde okutulması vaadi Başbuğ Alpaslan Türkeş'in 1977 seçim afişlerinde bile mevcuttur. Bu MHP'nin zaferi, yeri geldiğinde din bezirganlığını kimseye bırakmayan AKP'nin ise acizliği ve diz çöküşüdür. Son günlerde ABD Doları düşüşteyken petrole peş peşe yapılan zamlar, Doğalgaza yapılan yüzde 20' ye yakın zam ile elektriğe yapılan zam AKP Hükümet'inin ekonomi yönetiminin iflasının göstergesi, küçücük zamlarla geçiştirilen işçi, memur, emeklilerle çiftçi ve esnaflara yapılan zulümdür, işkencedir. Kısacası Recep Tayyib Erdoğan'ın AKP Hükümeti artık iflas etmiştir ve Türk Milleti ve taşeronluğunu Başbakan'ın yaptığı Haçlı Seferlerine maruz kalan İslam ülkeleri bu hükümetten bir an önce kurtulmalıdır” şeklinde konuşarak sözlerine son verdi, arkasından basın mensuplarının çeşitli sorularını cevaplandırdı.

MESUT TOSUN’DAN YEREL SORUNLAR HAKKINDA BİR DEMET

Mustafa Bastırmacı’nın konuşması ardından söz alan Merkez İlçe Başkanı Mesut Tosun önce 31 Mart’taki kongrede güvene tazeleyen başkan Bastırmacı ve yönetimini tebrik ederken, sorumluluğunun arttığına dikkat çekti, tebrik etti, başarılar diledi, arkasından da yerel sorunları bir demete halinde basın mensupları ile paylaştı.

Tosun yerel sorunları madde madde anlatarak; sırayla ve öncelikle kentin işkenceye dönüşen trafik sorununu anlattı, eski belediye pasajının yıkılmasını, esnafın mağdur edilmesini anlayamadığının altını çizerek, bu  düzenlemenin trafiği rahatlatmadığını söyledi.

Tosun daha sonra, bir türlü açıklanamayan ve netleşmeyen kentsel dönüşüm, şehirler arası yolların feci hali, kentin depreme hazırlıklı olmadığı,  şehrin yeteri kadar tanıtılmadığı, şehrin kaldırımlarının sık sık değişmesi, ihaleler ve ranta ilişkin kaygılarını dile getirdi, özellikle inançların istismar edildiğini vurguladı ve son olarak da partilerinin 2014 mahalli seçimleri için çalışmaya başladığını kaydetti.

AYNI YOLU BİRLİKTE YÜRÜDÜKLERİ

Basın toplantısı hitamında, basın mensupları ile bir çay içme sırasında, duvarda asılı bulunan bir veciz sözü basın mensupları ile paylaşan Bastırmacı, “Aynı yolu bizimle birlikte yürüdüğünü sandığımız insanlar, aslında sadece gidecekleri yere kadar bize eşlik etmişlerdir” sözü ile güne damgasını vurdu.

Bu söz bazı kişilere, bazı adreslere gönderilen mesaj niteliğindeydi.