Belgenin temel felsefesi Güven Veren Adalet
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Anadolu Yayıncılar Derneğince Ankara Ulucanlar Cezaevi Müzesi'nde dün akşam düzenlenen iftarda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Gül, "Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin temel felsefesi nedir?" sorusuna, "Belgenin temel felsefesi ve sloganı 'Güven Veren Adalet'. Bu mottoyla çalışmaları yaptık. Uzun süren, yaklaşık 8-9 aylık bir hazırlık süreci oldu. Belgenin memnuniyetle söyleyeceğimiz yönü katılımcı bir anlayışla hazırlanmış olmasıdır. Toplumun birçok kesiminden, her görüşten, her düşünceden tüm ilgililerle, paydaşlarla her konuyu tartıştık. Yargının temel meseleleri nelerdir, bunları konuştuk, müzakere ettik." karşılığını verdi.
Belgede 9 ana başlıkta amaç ortaya koyduklarını belirten Gül, şunları söyledi:
"Bunların altında hedeflerimiz var. Bunları yapmak üzere faaliyetlerimiz var. Bunları Cumhurbaşkanımız paylaşacak. Bu reform 82 milyona uygulanacak. O zaman 82 milyon burada bir söz söylesin. Adliyenin önünden geçen, içine giren, yolu düşen bir insanın 'Orada gerçekten hakim ve savcılar var, adalet, yargı sistemine güvenirim' algısı bizim için her şeyden önemli. Reformda yazılı bir kanun metni olmayacak. Orada bir yol haritası olacak. 2023'e kadar ceza adaleti ile ilgi, hukukla ilgili niteliğin artması ile ilgili neler yapacağız, burada bizim irade beyanlarımız olacak. Vizyonumuzu ortaya koyacağız."
"Özgürlüklerin daha da güvence altına alındığı bir yol haritası"
Gül, belgenin ortaya çıkması aşamasında Türkiye'nin 7 bölgesinde vatandaşlarla anket yaptıklarını, toplumun her kesiminden görüş alındığını ve bunun güzel fikirlerin ortaya çıkmasına vesile olduğunu kaydetti.
Reformların bir seferde yapılıp biten şeyler olmadığını vurgulayan Gül, "Bu reform ne ilktir ne de son olacak. Zaman içerisinde yeni reform paketleri çıkacak. Yeni reformlar yapılacak. Her dönemin yapılması gereken, atılması gereken adımları var." dedi.
Gül, Strateji Belgesi ile İnsan Hakları Eylem Planı'nda da güncelleme yapıldığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Bir darbe girişiminden çıktık. OHAL dönemi sona erdi. Daha çok özgürlük, mülkiyetin, düşünce ve ifade özgürlüğünün, kişisel verilerin korunmasının daha da genişleyeceği ve bunun içerisine demokratikleşme paketi, yeni yargı paketinin gireceği bir yol haritasını ortaya koymaya çalıştık. Güzel sonuçlar ortaya çıkacak. Tüm milletimizin, herkesin kabul edeceği güzel bir yol haritası. 2023'e kadar, bunların bir kısmı önümüzdeki sene bir diğer kısmı hemen yürürlüğe girecek, daha geliştireceğimiz konular da var. Adım adım bu belge Türkiye'nin daha özgürlükçü, demokrasisinin daha da geliştiği, hakların ve özgürlüklerin daha da güvence altına alındığı bir yol haritasıdır."
"Terörle mücadeleyi zafiyete uğratmayacağız"
Avrupa Birliği (AB) kriterlerinde geçen terör tanımına ilişkin hem Türkiye'nin tezlerini koruyacak hem de AB kriterlerini sağlayacak bir formül bulundu mu?" sorusu üzerine de Gül, "Avrupa Birliği ile diyaloğumuzun ve sürecin başarıyla sonuçlanması temel yaklaşımımızdır. Bu konuda çok olumlu adımlar atmamıza rağmen AB nezdinde bu anlamda gelişmeleri çok gördük diyemeyiz. Bu konuda yine çabalarımızı sürdüreceğiz. Terörle Mücadele Kanunu kapsamında ise elbette terörle mücadeleyi zafiyete uğratmadan bu konuda yapılabilecek düzenlemeler üzerinde çalışıyoruz. Bu konuda İçişleri Bakanlığımızla birlikte Adalet Bakanlığı olarak temel yaklaşımımız terörle mücadele ama terörle mücadele yaparken de ifade özgürlüğü ve farklı konularla alakalı uygulamadan veya mevzuattan kaynaklı neler yapılabilir? Bu hususla alakalı olumlu adımları, değişiklikleri tartıştık, çalıştık." ifadelerini kullandı.
Gül, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında "Avrupa Günü"nün yıl dönümünde bir toplantı gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, "O tarihte olması anlamlıydı. Biz şunu söylüyoruz. Türkiye evrensel hukuku kendi ülkesinde uygulayan, açık, içine kapalı olmayan bir ülkedir. Avrupa'yla ve uluslararası toplumla yaptığı sözleşmelerin altında sadakatle bu sözleşmelere bakan yaklaşımımızı teyit ettik. Bu konuda ortak hukukun gerektirdiği tüm çalışmalara öz güvenle katkı sağlamaya devam edeceğiz. Terörle mücadeleyi zafiyete uğratmayacağız. Ortak bir yerde birtakım alternatif metinlerimiz var. Onları önümüzdeki zamanlarda gündemimize alacağız. Bu adımlarla beraber vize muafiyetiyle alakalı önemli tüm gelişmeleri hemen hemen tamamlamış olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
"Yeniden bir çözüm süreci başlıyor şeklinde bir değerlendirme yapılamaz"
Af ile ilgili bir çalışma yapılıp yapılmadığı sorusuna Gül, "Bu konu Meclisin takdirinde olan bir husus. MHP'nin teklifi de bir aftan öte infaza ilişkin birtakım öneriler ihtiva ediyordu. Bu konu ne şekilde olur, gündeme gelir mi, doğrudan parti yönetimimizin, grubunun vereceği bir karar. Dolayısıyla şu an Meclis gündeminde öyle bir teklif yok." karşılığını verdi.
"Dün yine bir görüşme oldu"
Gül, "Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın avukatı ile görüşmesi yeni bir çözüm sürecini akıllara getirdiği. Yeni bir çözüm süreci var mı? Bunun İstanbul seçimiyle bir alakası var mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Bunun çözüm süreciyle bir ilgisi yok. 'Yeniden bir çözüm süreci başlıyor' şeklinde bir değerlendirme yapılamaz. İstanbul seçimleriyle de bir alakası yok. Nitekim ocak ayıydı yanlış hatırlamıyorsam, ailesi ile görüştü. Uzun zamandır görüşmüyordu. Avukatı ile ilgi konu da mahkemece hukuki bir engel vardı, bu engel, karar infaz hakimliğinin kararına yapılan itirazla Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kaldırıldı. Konuda hukuki engel kaldırılmış oldu. Bu çerçevede yapılan bir görüşmedir, ziyarettir. Bunu bir seçimle de bağdaştırmanın gereği yok. Mahkemece verilmiş bir görüşme, bir avukatla yapılan görüşme çerçevesindeki bir süreçtir."
"Periyodik olarak devam edecek mi?" sorusu üzerine de Gül, "Dün yine bir görüşme oldu. Bunu ilgili makamlar değerlendirmesi elbette cezaevinin durumu, hukukun,. mevzuatın gerektirdiği ölçüler çerçevesinde bunları elbette takdir edecektir." diye konuştu.
"Süresiz nafaka adil değil"
Bakan Gül, süresiz nafaka konusunun hatırlatılması üzerine bu konuda çalışmaların son aşamaya geldiğini, tüm paydaşların dinlendiğini, reflekslerini ortaya koyma anlamında çalışmaları bitirme aşamasında olduklarını ifade etti.
Süresiz nafakanın adil olmadığına dikkat çeken Gül, "Bir nafakanın süreli ya da objektif kriterlerle hakkaniyet ve adalet ölçüsü içerisinde düzenlenmesi gerekir. Bu konuda çalışmalar da var. Alt üst sınır konusunda teknik çalışmalar bakanlıkça tamamlanmak üzere. En makul düzenleme ortaya çıkacaktır. Temel hassasiyetimiz bir düzenleme getirirken taraflardan birine yeni mağduriyet alanları oluşturmamak. Amacımız, aile hukukundan kaynaklı uyuşmazlıkların çözümünde tarafların örselenmemesi. Tarafları ve çocukları örselemeden bu süreç bir an evvel en makul sürede nasıl tamamlanır da taraflar yara almaz... Boşanıyor, kopmak istiyor ve ölene kadar ona bir ödeme yapıyorsunuz. Bir şekilde bir irtibatınız oluyor. Bu daha farklı sorunlara da sebep oluyor." diye konuştu.
Gül, boşanma meselelerinde arabuluculuk konusunu reformla ayrıntılı bir şekilde konuşacaklarını kaydetti.
Hayvan Hakları Kanunu ile ilgili soru üzerine Gül, "Türk Ceza Kanunu yönüyle çalıştık. Kanunun uygulayıcısı Orman Bakanlığı. Çünkü pet shoplar, barınaklar var. Biz sahipli sahipsiz hayvanların tümü için suç olması yönüyle önerilerimizi çalışıp verdik Meclise. Meclis bir komisyon da kurdu. O hususta da gerekli düzenleme çıkacaktır." ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.