"Bunun bir karşılığı olacak, özür dilemek yetmez"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Bunun bir karşılığı olacak, bunun altında kalmayız. Özür dilemek yetmez. Bunun karşılığını verdik vermeye de başladık" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Fransa'nın Metz kentinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın polis zoruyla Almanya'dan sınır dışı edilmesine ilişkin soru üzerine Çavuşoğlu, "Sizler de gördünüz. Hollanda, kadın bir bakanımızın önce yolunu kesti. Sonra konsolosluğumuza girerken bloke etti. Her şeyden önce Viyana Sözleşmesi açık. Burası Türk topraklarıdır, benim konsolosluğum. Benim maslahatgüzarım ve bakanım kendi başkonsolosluğumuza alınmadı. Ayrıca içerideki başkonsolosumuz da dışarıya çıkamadı. Dışarıya çıkmasına izin vermedi. Bu Viyana Sözleşmesi'nin tamamen ihlalidir. Bu yapılan uygulama tamamen ırkçılıktır, yabancı düşmanlığıdır, İslam karşıtlığıdır, özgürlüklere aykırıdır. Orada barışçıl gösteri yapan insanların üzerine köpekleri saldılar. Hani toplantı özgürlüğü, hani barışçıl protesto, hani özgürlükler? Fotoğrafları var. Köpeklere ısırttılar insanlarımızı" dedi.
'Türkler gelebilir ama Türk vatandaşlarıyla buluşamaz" ifadelerinin kullanıldığını dile getiren Bakan Çavuşoğlu, "Türk vatandaşlarımız, kardeşlerimiz, Hollandalıların esiri mi? Rehin mi verdik onlara. Zamanında gittiler, kendi tercihleri. Hollanda ve Avrupa ekonomisinin kalkınmasına katkı sağladılar. Şimdi Türkiye ile bağlarını koparmaya çalışıyorlar ki, Hollanda'nın asimilasyon politikası. Wilders da bunu istiyor. "Müslümanların sayısını azaltacağım" diyor. Yani zamanında Nazilerin yaptığı gibi "yakacağım, yıkacağım, öldüreceğim" diyor. Mevcut hükümet de Wilders'ın uyguladığı politikaların aynısı uyguluyor. Daha da ileri gidiyor hatta bu anlamda "Wilders'ten daha iyiyim bana oy verin" diyor. Böyle bir zavallılık var şu anda" diye konuştu.
"ÖZÜR DİLEMEK YETMEZ"
Krizin nasıl aşılacağına değinen Bakan Çavuşoğlu, "Bunun bir karşılığı olacak, bunun altında kalmayız. Özür dilemek yetmez. Bunun karşılığını verdik vermeye de başladık. Hollanda Büyükelçisi 2 gün önceden planlanmış gitmiş. Gelmesin dedik. Giremez ve başka atacağımız adımlar var. Planlamaya başladık, kesinlikle adım atacağız. Fazlasıyla atacağız daha sonra Hollanda özür dileyecek. Hollanda özür dilemediği sürece bu adımları atmaya devam edeceğiz. Çünkü bu işin savunulur bir yanı yok" ifadelerini kullandı.
Hollanda Dışişleri Bakanına, seçimlerin sorun olması durumunda seçimlerden sonra gelebileceğini ancak kendisine seçim sonrası da garanti vermeyeceğini kaydeden Çavuşoğlu, "Başbakan Rutte küstahça, "Çavuşoğlu seçim öncesi de sonrası da gelemez. Gelirse sadece laleleri görmeye gelebilir. Müzeleri görebilir ama Türkleri göremez." Bundan daha fazla faşizan bir anlayış olabilir mi? Bundan daha fazla insan haklarını ihlal eden bir tutum olabilir mi? Bundan daha küstah bir cevap olabilir mi" açıklamasını yaptı.
"AVRUPA BİR UÇURUMA GİDİYOR"
Bakan Çavuşoğlu, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: "Şu andaki hükümet, hükümetteki partilerin Wilders'tan farkı yok. Avrupa bir uçuruma gidiyor. Avrupa İkinci Dünya Savaşı öncesine gidiyor. Bunu hatırlatınca da üzülüyorlar ama gerçek."
Dünden beri birçok Dışişleri Bakanı, AB yetkililerle görüştüğünü dile getiren Çavuşoğlu, "Ne gerekiyorsa, uluslararası hukuk da AİHM de dahil mücadelemizi sürdüreceğiz. Ama önce mert bir şekilde Hollanda'nın faşizan uygulamasının yanlış olduğunu Avrupalılardan da duymak istiyoruz. Sadece bizim gibi ülkelere ders vermeye kalkmasınlar, Avrupa'nın göbeğinde bu faşizan uygulamaya eleştiri yapacaklar mı yapmayacaklar mı bekliyoruz. Dün gece ilk adımı attık. Maslahatgüzarını sabaha doğru çağırdık. Büyükelçinin gelmemesi gerektiğini söyledik. "Bundan sonra adımlarımızı atacak, Türk milletinden de özür dilemelisiniz bu özrü yazılı bir şekilde bekliyoruz" dedik. Hangi adımlarımızı atacağımızın çalışmalarını yapıyoruz. Hollanda'ya karşı adımlarımız olacak. Hollanda bir ucuz siyaset için seçimde birkaç oy alabilmek için, bu ucuz politikaya başvurdu" dedi.
Bakan Çavuşoğlu açıklamasını şu şekilde tamamladı:
"Avrupalı Türklere mesajımız nettir. Yaşadığınız ülkeye uyum sağlayın. O ülkeye katkı sağlayın ki katkı sağlıyorlar. Ayrıca vatandaşlık elde edin, haklarınızdan faydalanın. Yaşadığınız ülke ile Türkiye arasında bir köprüsünüz. Dostluğun güçlenmesi için vesilesiniz bu bilinç içinde hareket edin."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.