CHP GENEL BAŞKANI KILIÇDAROĞLU: ÇOCUKLARIMIZA EN GÜZEL MİRAS FETÖ DARBE GİRİŞİMİNE DİRENMEKTİR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'nin açılışının 98. yılı dolayısıyla özel gündemle toplanan Genel Kurulda konuşma yaptı.
Kılıçdaroğlu, yüce Meclis çatısı altında yapılan ilk konuşmanın Sinop Mebusu Şerif Bey'e ait olduğunu anımsattı. Kılıçdaroğlu, 23 Nisan 1920 Cuma günü, Hacıbayram Veli Cami'nde kılınan cuma namazının ardından, Anadolu'nun dört bir yanından gelen milletvekillerinin Birinci TBMM Binası'nda bir araya geldiğini, ilk toplantıya, en yaşlı üye sıfatıyla Şerif Bey'in başkanlık yaptığını anlattı.
Şerif Bey'in İstanbul'un işgaline atıfla "Ezelden beridir hür ve bağımsız yaşayan milletimiz, bu esareti kesin ve kararlı bir biçimde reddetmiş, derhal vekillerini toplamaya başlayarak yüce Meclisini vücuda getirmiştir. Bu yüce Meclisin reisi sıfatıyla ve Allah'ın yardımıyla milletimizin iç ve dış tam bağımsızlığı dahilinde geleceğini bizzat düzenleyerek ve bütün dünyaya ilan ederek Millet Meclisini açıyorum." dediğini belirten Kılıçdaroğlu, TBMM'nin bu konuşmayla sesini dünyaya duyurduğunu aktardı.
Kılıçdaroğlu, "Milletin Meclisi artık onurlu yürüyüşünü başlatmıştır. En büyük güvencesi ise milletin kendisidir." dedi.
"MİLLETİNE BU KADAR GÜVENEN, YÜCELTEN..."
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1923'te, "Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet, makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır o da milli egemenliktir. Yalnız bir makam vardır o da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir." sözüne işaret eden Kılıçdaroğlu, milletine bu kadar güvenen, milletini bu kadar yücelten devlet adamının tarihte çok az bulunduğunu vurguladı.
Kılıçdaroğlu, halkını baş tacı yapıp, milletin egemenliğini millete emanet eden bir lidere tarihte çok az rastlandığını dile getirerek Atatürk'ün, daha milli Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcında, 22 Haziran 1919'da Amasya Tamimi ile halkına olan güvenini, "Milletin istiklalini, yine milletin azim ve kararlığı kurtaracaktır." şeklinde ifade ettiğini söyledi.
Devleti kuranların millete olan güvenlerinin sözde kalmadığını bildiren Kılıçdaroğlu, ilk anayasa olan 1921 Anayasası'nda birinci maddenin, "Hakimiyet bilâ kaydü şart milletindir." olduğunu, bunun 1924 Anayasası'nda 3. madde olarak yer aldığını anımsattı.
Kılıçdaroğlu, bugünkü Anayasa'nın 6. maddesinin ise "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Türk Milleti, egemenliğini, anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasa'dan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz." hükmünü içerdiğine işaret etti.
"GÜÇ VEREN RUH"
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu bağlamda 24 Haziran'da yapacağımız seçimlerle görev süresini dolduracak olan 26. Dönem milletvekillerinin, yani bizlerin, sizlerin, çocuklarımıza, torunlarımıza, sevdiklerimize bırakacağı en güzel miras, 15 Temmuz 2016 cuma akşamı FETÖ darbe girişimine karşı topyekun direnmektir. Bu, bizim çocuklarımıza bırakacağımız en güzel mirastır. Milletvekili arkadaşlarım, bu kutsal çatının altında toplanarak sadece darbecilere karşı parlamenter demokrasiyi savunmakla kalmamış, darbe girişimini bastırmaya çalışan güvenlik güçlerimize ve direnme hakkını kullanarak darbecilerin karşısına çıkan vatandaşlarımıza da güç vermiştir. Bu vesileyle 15 Temmuz gecesi şehit olan tüm vatandaşlarımızı, güvenlik güçlerimizi rahmetle anıyorum, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. O gece TBMM'de bulunan 107 milletvekili arkadaşımı bir kez daha yürekten kutluyorum.
Bir cuma günü açılan Gazi Meclisimizin, yine bir cuma günü gerçekleşen darbe girişimini başarısız kılan müdahalesine güç veren ruh, hiç şüphesiz arkamızda duvara nakşedilmiş Atatürk'ün sözleridir: 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.' Bu söz sadece milletimizin egemenlik hakkını değil o hakkın nasıl kulanılması gerektiğini anlatır."
"MİLLETVEKİLLERİNİN BİR KISMI MİLLETİN EGEMENLİK HAKLARINI DEVRETTİ"
Kılıçdaroğlu, "15 Temmuz 2016'da darbecilerin başarısız kalması nedeniyle kahraman sıfatını hak eden 26. Dönem milletvekillerinin bir kısmının, 20 Temmuz OHAL darbesiyle milletin egemenlik haklarını ve bu hakların kullanıldığı TBMM'nin temel yetkilerini devrettiğini" savundu.
Kılıçdaroğlu'nun, "Hep birlikte çocuklarımıza 15 Temmuz 2016'da FETÖ darbe girişimini başarısız kılma mirasının yanına, sizin çocuklarınıza bırakacağınız tek adam rejimi kurma kararı mirası vardır ki üzülerek söylüyorum ki bu kötü mirastır. Biz bu mirasın parçası olmadık ve parçası olmadığımız için de son derece mutluyuz." sözleri üzerine AK Partili milletvekilleri tepki gösterdi.
Bunun üzerine "20 Temmuz darbesini" şiddetle reddettiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, eliyle kürsüye vurdu.
Birleşimi yöneten TBMM Başkanı İsmail Kahraman da araya girerek, özel gündemle toplandıklarını, tarihi bir günde olduklarını hatırlatarak, birbirlerini iğnelememeleri uyarısında bulundu.
"DEMOKRASİNİN OLDUĞUNU GÖSTERMEZ"
Egemenliğin kullanılmasında hiçbir suretle, hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılmaması için kuvvetler ayrılığı ilkesinin getirildiğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, bütün demokrasilerin ana omurgasını kuvvetler ayrılığı ilkesinin oluşturduğunu kaydetti.
Kılıçdaroğlu, yasama, yürütme, bağımsız yargının, demokrasilerin olmazsa olmazları olduğunu ifade etti. Kuvvetler ayrılığının, aynı zamanda gücün demokratik kurallar içinde denetlenmesi olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, seçimlerin 4 veya 5 yıl içinde yapılmasının, o ülkede demokrasinin bulunduğunu göstermediğini belirtti.
"BIRAKIN MİLLETE HESAP VERMEYİ..."
Demokrasinin gücünün, varlığının, güçlü bir kuvvetler ayrılığı ilkesine bağlı olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Güçler ayrılığının olmadığı bir ülkede seçimlerin sadece bir anlamı vardır; sandıktan çıkarım, istediğimi yaparım. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bu anlayışın egemen olduğu bir ülkede milli irade, bir kişinin iki dudağı arasına teslim edilmiş demektir. Bu anlayışın egemen olduğu bir ülkede seçilenler halka hesap vermezler. Demokrasilerin özünde seçilmişlerin halka hesap vermesi temel kuraldır.
Bugün hükümet edenler, bırakın millete hesap vermeyi, yasama organının asli unsuru olan milletvekillerinin soru önergelerine dahil cevap vermiyorlar. Bu yürütme organının, yasama organını tanımaması demektir. Böyle bir tablo, bu Meclisin saygınlığına gölge düşürür. Ben bundan rahatsızım. Bırakın 15 günü, 15 ay içinde cevap verilmiyor. Siz milletin, milletvekilinin, Gazi Meclis'in hakkını sormayacak mısınız?"
"YETKİLERİ ELİNDEN ALINMIŞ BİR MECLİS"
Kılıçdaroğlu, yasama, yargı ve yürütme gücünün, egemenliğin bir kişiye teslim edilmesi halinde hukukun üstünlüğünün yok olduğunu, üstünlerin hukukunun geçerli olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, egemenliğin, bir kişiye, zümreye ve sınıfa bırakılmış olacağını vurgulayarak, bugün bu tabloyu yaşadıklarını, bütün dünyanın da bu tablonun tanığı olduğunu öne sürdü.
Bu bayram gününde bu gerçekleri, bu çatının altında dile getirmenin, görevi ve sorumluluğu olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Çünkü bu Meclis, milli kurtuluş savaşını yöneten Meclis'tir ama üzülerek ifade edeyim ki bugün yetkileri büyük ölçüde elinden alınmış bir Meclis'tir." dedi.
Kılıçdaroğlu, TBMM Genel Kurulunda 7 yıl önce 23 Nisanda yaptığı konuşmada, "Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratikleşme tarihi, bu Meclis'in yetkilerini savunma ve genişletme tarihidir. Bugün dahil bu yüce Meclis'in yetkilerine göz dikenler bu hususu hiçbir zaman akıllarından çıkarmasınlar." dediğini anımsattı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Bugün Meclis'in gasbedilen yetkilerine ses çıkarmayanları, duymazlıktan gelenleri, Meclis'in hakkını aramayanları tarih asla affetmeyecektir." dedi.
AK Parti'li bir milletvekillinin laf atmasına Kılıçdaroğlu, "Mahallede, evde değiliz, sohbet etmiyoruz. Dedikodu yapacaksanız dışarısı müsait." karşılığını verdi.
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sevgili çocuklar, 23 Nisan aynı zamanda dünya çocuklarına armağan edilmiş ilk ve tek bayramdır. Özgürlüğe, eşitliğe ve bilime bağlı toplumlar Mustafa Kemal'in işaret ettiği gibi fikri, vicdanı, namusu, irfanı hür nesiller yetiştirebilirler. Biz çocuklarımızı bilime dayalı, sevgiyle dolu, yüzünü geleceğe dönmüş bir eğitim sistemiyle yetiştirmek istiyoruz. Çocuklarımızı küreselleşen dünya ile uyumlu, haberleşme ve iletişim olanaklarını etkin şekilde kullanan, yaşadıkları dünyayı sorgulayan bireyler olarak yetiştirmek istiyoruz. Bizim çocuklarımıza karşı borcumuz var; daha güçlü, daha özgür, daha zengin bir Türkiye'yi onlara bırakmalıyız. Çünkü özgür ve eşit bir gelecek, özgürce yetişen nesillerle mümkün olur. Biz bunu başarma azim ve kararlılığındayız."
GENEL KURULDAKİ TARTIŞMALAR
Kılıçdaroğlu, 23 Nisan dolayısıyla özel gündemle toplanan TBMM Genel Kurulundaki tartışmalara ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bunun demokrasi ayıbı olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, "İçine sindiremiyorlar. Başarıyı sindirememek yenilginin belirtisidir." diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.