CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: Devlet ayrı, siyaset ayrıdır
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adana'da bir otelde muhtarlarla bir araya geldi.
Kılıçdaroğlu, mevcut modelde kaç bakanlık olacağının ve yetkilerinin TBMM tarafından kanunla belirlendiğine dikkati çekerek, yeni modelde TBMM'nin böyle bir yetkisinin olmadığını, bir kişinin istediğini belirleyeceğini öne sürdü.
Yeni modelde "başkan yardımcısı" sayısının da bilinmediğini anlatan Kılıçdaroğlu, "İstediği kadar yardımcısı olacak. Başkan aynı zamanda partisin de genel başkanı olacak. Bunun için mesela 81 ildeki il başkanını başkan yardımcısı olarak tayin edebilecek." dedi.
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Devlet ayrı, siyaset ayrıdır. Siyasi partiler vatandaşın verdiği yetki içinde 4 yıl için devleti yönetirler, devlet olmazlar, devleti yönetirler. Şimdi tam bir parti devleti olacak. Bu yanlış mıdır, doğru mudur, vicdanınızda ölçüp, tartacaksınız. Hangisi yanlış, hangisi doğrudur, kararı siz vereceksiniz. Nisan ayında sandığa gideceksiniz kararınızı vereceksiniz."
Kılıçdaroğlu, "Koskoca Türkiye Cumhuriyeti bir kişiye teslim edilecek bir devlet midir.? Üzerinde oturup düşünmemiz lazım." dedi.
Tarihten ders çıkartılması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Siz 80 milyon olarak milletvekili gönderiyorsunuz. Bir kişi kalkıyor 'Ben bu Meclis'i feshedeceğim' diyor. 'Evet' derseniz bu yetkiyi vereceksiniz. 'Hayır' derseniz bu yetkiyi vermeyeceksiniz."
"Bu anayasa değişikliği memleketin hangi sorununu çözecek"
Bu anayasa değişikliğinin memleketin hangi sorununu çözeceğini birinin anlatmasını isteyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Soruyorum, salona ve arkadaşlara soruyorum. Bu anayasa değişikliği memleketin hangi sorunu çözecek? Terör sorununu mu çözecek? Terör sorununu çözecek diyenler var onlara da şunu söylüyorum ben: 15 yıldır tek başına iktidarsın, 15 yıldır terörü bitireceğiz dediniz de önünüze bir parti çıkıp engel mi koydu?"
"Herkes sorumluluk üstlenip sandığa gidecek"
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin dünyanın en güzel ülkesi olduğunu anlatarak şunları aktardı:
"Bir muhtar tek başına köyün merasını satabilir mi? Biz yetkiyi veriyoruz tek kişiye, köyün merasını değil isterse Türkiye'yi verecek. Olmaz arkadaşlar. 'Efendim ben sandığa gitmem, oy kullanmam.' bu doğru değil. Türkiye'nin bekası söz konusuysa herkes sorumluluk üstlenip sandığa gidecek. İster 'evet' oyunu kullanır, ister 'hayır' oyunu kullanır, iki vatandaş farklı oy kullanıyorsa ikisinin de benim başımın üstünde yeri var. Hiç ayrım yapmam, doğru da bulmam. Hangi partiye oy verirse versin. Bu bir seçim değil. Bu bir partiyi iktidara getirme seçimi de değil. Bu bir Türkiye meselesidir. Gideceğiz oyumuzu kullanacağız."
"Darbe hukukunu değiştirmemiz lazım"
Parlamenter sistemin önündeki engellerin tamamının 12 Eylül darbesinden kaynaklandığını anlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Darbe hukukunu değiştirmemiz lazım. Fransa'da, Almanya'da, Japonya'da, Amerika'da nasıl insanlar birinci sınıf demokrasi istiyorsa biz de kendi ülkemizde birinci sınıf demokrasi istiyoruz."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.