CHP’li Özdemir: “Darbeler İnsanlık Suçudur”
Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları Başkanı Fulya Özdemir 12 Eylül Darbesinin Yıldönümü Nedeniyle Basın Açıklaması Yaptı…
CHP’li Özdemir Yaptığı Basın Açıklamasında şunları Dile Getirdi: “12 Eylül Türkiye Cumhuriyeti Demokrasi Tarihine kara bir leke olarak işleyen acı bir gündür.
Sistematik olarak uygulanan fiziki ve zihinsel işkencelerle bir grup yurttaşımız ölüme terk edildi ya da kendisi ve yakınlarına ömürleri boyunca unutamayacakları duygusal travmalar yaşatıldı.
Darbe; her ne şekliyle olursa olsun bir insanlık ve demokrasi suçudur. Cumhuriyet tarihinde pek çok kez darbe ile karşı karşıya kalmış olan Anadolu insanının, Dünya’nın neresinde olursa olsun meydana gelen darbe sonucu ya da benzeri şekillerde yapılan zulümlere sessiz kalması beklenemez.
Şunu belirtmek gerekir ki; darbe sadece askeri müdahale demek değildir. Toplumsal talepleri göz ardı etmek, insanların en temel demokratik hakkı olan eylem hakkını engellemek, insanlara karşı ölümle sonuçlanan polis saldırılarında bulunmak, Başbakan ya da polis tarafından kendisini destekleyen insanlara muhalefet edenlere karşı kışkırtmak ve saldırıları örtbas etmek, vatandaşların telefonlarını hukuki olmayan yöntemlerle dinlemek, mahkeme heyetinin önünde sahte delillerinin nasıl üretildiği ispatlanmasına karşın bu deliller, gizli tanıklar, sahte hesaplardan gönderilen e-postalar üzerinden insanları hapse atmak da darbelere örnek gösterilebilir.
Bundan 23 sene önce birilerine göre “Asker Destan yazmıştı”. Şimdi de Başbakan’a göre “Polis Destan Yazmaktadır”. Bizler; ülkemizde yaşanan bu zulümlere karşı ne kadar sesimizi yükseltiyorsak, buradaki insanların acılarını nasıl paylaşıyorsak, aynı şekilde Suriye’deki, Mısır’daki insanlarında acılarını paylaşıyoruz.
Ancak Suriye’ye, Mısır’a “Halkını dinle” diye seslenen Başbakan’a biz de buradan sesleniyoruz. “Halkını ve gençleri dinle Başbakan!”
Başbakan üstü kapalı olarak hatta pek çok kez alenen bizleri “Darbecilik” ile suçlamıştır. Ancak unutulmamalıdır ki geçmiş dönemlerde darbelerden en çok zarar görenler Cumhuriyet Halk Partisi ve Cumhuriyet Halk Partililer olmuştur.
12 Eylül Referandumu öncesinde 12 Eylül Darbesi’ni yapanları yargılayacağını söyleyen iktidar bu konu ile ilgili bir adım atmamıştır. Bu durum referandumda kendisini bu söylemleriyle destekleyen insanların içini acıtmaktadır.
Savcısı olduğunu söylediği Ergenekon Davası’nda Adalet’e büyük bir darbe vurmuştur.
Tıpkı 12 Eylül Darbesinden sonra yaşı mahkemede usulsüz olarak yaşı büyütülüp idam edilen Erdal EREN gibi bugün Başbakan’ın destan yazan polisleri bu ülkenin pırıl pırıl gençlerini öldürmüştür.
Bugün; başta Erdal EREN olmak üzere darbeler yüzünden hayatını kaybetmiş tüm vatandaşlarımızın önünde saygıyla eğilirken, Gezi olaylarında kaybettiğimiz arkadaşlarımızın ve geçtiğimiz günlerde aramızdan ayrılan Ahmet ATAKAN’ın da yasını tutmaktayız. Bu ölümler ile ilgili olarak hukuki her adımın takipçisi olacağımızı da kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Suriye ve Mısır’daki insanların sesine kulak kesilen, yöneticilere halklarını dinlemesi öğüdünde bulunan Başbakan’ın kendi ülkesinden yükselen seslere de kulak vermesini diliyoruz.
Bundan sonraki süreçte ne ülkemizin ne de başka bir ülkenin “Darbe” gibi bir insanlık suçuyla karşı karşıya kalmamasını dileriz” dedi.
Haber-Fotoğraf: Ali Karaboğa
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.