Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kürdistan diye bir bölge yok, tanımıyoruz!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10 yıl aradan sonra geldiği Bartın'da alanı dolduran binlerce kişiye hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kürdistan diye bir bölge yok. Tanımıyoruz. Ama sen Kürdistan'ı istiyorsan Irak'ın kuzeyinde var. Haydi oraya git. Biz bu toprakları böldürmeyeceğiz. Bu toprakları bölmek isteyenlere de bu topraklarda hayat hakkı tanımayacağız" dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Bartın'da Cumhuriyet Meydanı'nda halka hitap etti. Erdoğan, "Biliyorum arayı biraz uzattık. Nasip bu güneymiş. Bartın'ı ve güzel insanları özlemişiz. Bugün gönüllerimizi buluşturan rabbime hamt ediyorum. Uzun zamandır gelememiş olsak da Bartın'ı asla unutmadık. Asla ihmal etmedik" diye konuştu.
BARTIN'DA SANDIĞIN RENGİ BELLİ OLMUŞTUR
10 yıl aradan sonra Bartın'a gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz de sinemizi yakıp kavuran Bartın özlemini hiçbir zaman silmedik. Bundan sonra daha gelecek ve daha sık görüşeceğiz. İnşallah bundan sonra bu kadar ayrı kalmayacağız. Öncelikle sizlere geç kalmış bir şükran borcumu ödemeyi arzu ediyorum. Hamd olsun Bartınlı kardeşlerim bizi hiç yalnız bırakmadılar. Tüm sıkıntılı süreçlerde davalarına, partilerine sahip çıktılar. Şahsımı hem 10 Ağustos'ta hem de 24 Haziran seçimlerinde rekor oy oranlarıyla Cumhurbaşkanlığı makamına getirdiniz. Hem milli irade ve demokrasinin safında yer aldınız. Bu güçlü duruşunuzda Türkiye'nin son 17 yılda siyaset, eğitim, ekonomi, ulaşımda ve yazdığı destanlarda pay sahibi oldunuz. Batı Karadeniz'in, ülkemin yolunu açtınız. Zonguldak'ın selamlarını sizlere getirdim. Türk demokrasisinin gücüne güç, milli iradenin gücünü perçinlediniz. Her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Vefanız ve kadirşinaslığınızdan dolayı ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Şimdi sizlerden aynı tavrı 31 Mart'ta da bekliyorum. Rekorlar şehri Bartın'dan yine rekor bekliyorum. Zaferler şehri Bartın'dan yine bir zafer bekliyorum. Ülkemizin beka mücadelesine sahip çıkmanızı bekliyorum. Hazır mıyız? Bartın 31 Mart'ta ülkene sahip çıkıyor musun? Bartın türküleri bizim sizlere olan hizmet aşkımızı da en güzel şekilde anlatıyor. Biz de Bartın için gerekirse dağlar, deryalar aşarak sizlerin huzuru refahı ve esenliği için gayret gösteriyoruz. Bartın'a olan muhabbetimizi sadece sözle değil icraat, eser ve yatırımlarımızla gösteriyoruz" dedi.
BİZ SİZİ LAFTA DEĞİL, ÖZDE YÜREKTEN SEVİYORUZ
Son 17 yılda Bartın'da toplamda 6.5 katrilyon tutarında yatırım yapıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Evlatlarımız bizim gibi kalabalık sınıflara mahkûm olmasın diye sınıflar yaptık. Bu gün 16 bin öğrencisiyle 567 akademisyeniyle adeta şehrimizin sembollerinden biri haline dönüşen Bartın Üniversitesini biz kurduk. Bu ülkede bizden önce hükumetler yok muydu? Niye üniversite kurmadılar. Ama biz kurduk. Bartın'ın gençleri buralardan çıkıp İstanbul'a şuraya buraya gitmesinler. Onun için üniversiteyi buraya kurduk. Öğrencilerimizin barınma ihtiyaçları için yurt binaları açtık. Bu sene ve seneye yurt binaları da açıyoruz. Bartın'a adeta sporcu yetiştirme merkezi, kapalı yüzme havuzu, gençlik merkezi, Amasra'ya spor salonu ve futbol sahaları inşa ettik. Bartın'da sosyal devlet ilkesinin en güzel örneklerini hayata geçirdik. CHP gibi sosyal devletin edebiyatını yapmadık. Gerçek anlamda pratiğini ortaya koyduk. İstanbul'a belediye başkanı olduğum zaman üniversite gençlerine burs veriyorduk. CHP anayasa mahkemesine götürdü. Belediyelerin gençlere burs vermesini yasakladı. Ne zaman ki Başbakan oldum bu defa biz KYK vasıtasıyla burs ve kredinin önünü açtık. Şimdi her üniversite genci KYK'ya müracaat ettiği zaman ister burs alır ister kredi. Geri döndürmek yok. Bartınlı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza, yaşlılarımıza, engellilerimize 367 milyon lira kaynak aktardık. Şehitlerimizin yakınlarına sahip çıktık. Sağlıkta Bartın'ı tarihinin en büyük yatırımlarıyla buluşturduk. Vatandaşlarımız başka illere gitmek durumunda kalmasın diye toplam 18 sağlık tesisi yaptık. Bartın Göğüs Hastalıkları Hastanemize 44 yataklı ek blok yaparak büyüttük. 400 yataklı Bartın Devlet hastanemizle birlikte 4 sağlık tesisimizin yapımı şu anda devam ediyor. 1210 adet konut projesini hayata geçirdik. Ulaşımda 7 kilometrelik bölünmüş yol uzunluğunu 73 kilometreye çıkardık. 7 kilometre diliyorum. Bu mesafeyi bizden öncekiler 79 senede yaptılar. Biz 66 km'yi 16 senede inşa ettik. Aramızdaki fark bu. Bartın batı çevre yolunun proje çalışmalarını başlattık. Kısa sürede yapım ihalesini gerçekleştireceğiz. Zonguldak-Amasra-Kurucaşile-Cide yolunun yarısından fazlasını tamamladık. Cumayanı viyadüğü, Gölderesi Köprüsü, Bartın Şehitlik Köprüsü'nü tamamladık. Biz yaptık. Biz Ferhat'ız siz Şirin. Dağları deleceğiz, tünelleri açacağız. Ferhat'ın aşkı bunu gerektiriyor. Kozcağız-Yenice Karabük ayrımı yolunu inşallah seneye sizlerin hizmetine sunuyoruz. Bartın-Çaycuma ayrımı Kozcağız yolunu, Bartın-Çaycuma-Devrek-Zonguldak ayrımı yolunu, Ulus-Pınarbaşı-Azdavay yolunu 2 seneye tamamlıyoruz. 150 yıllık proje olan Filyos Limanı alt yapı inşaatında yarıya geldik. Bu proje ile Batı Karadeniz'de kuzey-güney aksında kombine taşımacılık hizmeti verilecek bir liman kompleksi hayata geçiyor. Proje sadece Bartın'ın değil Zonguldak ve Karabük'ün ortak projesi olacak. Limanın ve bağlantılı projelerin faaliyete geçmesiyle bu şehirlerimiz tüm Karadeniz'in ana ihracat merkezi olacak. Alt yapı inşaatını seneye tamamlayacağımız Filyos'ta üst yapı inşaatını 2023 yılında inşallah limanı hizmete sunacağız. Amasra Limanı yolcu iskelesi, küçük gemi yanaşma yeri, Tarlaağzı ve Kurucaşile barınaklarını yaptık. Adapazarı-Karasu Limanı Akçakoca-/Ereğli Limanı Bartın Limanı demiryolu projesiyle ilgili çalışmalar başladı. İnşallah önümüzdeki yıl içinde yapımına başlamayı planlıyoruz. Bartın'ın uzun yıllar hasretini çektiği Kirazlıköprü Barajı'nı tamamladık. Bartın'a kazandırdığımız bir diğer baraj, Kışla Barajı. Bu baraj ile de Bartın şehir merkezi taşkınlardan korunuyor. Kozcağız deresi üzerinde inşa ettiğimiz Kozcağız Barajı yapımında sonlara geliyoruz. Bartın için çok önemli olan Kozcağız Barajı ile yaklaşık 25 bin dekar arazi sulanacak. Bu baraj içme suyu temini yanında taşkınlardan korumaya yönelik de hizmet verecek. Ulus-Eldeş Barajının inşasında yarıyı geçtik. Bu yıl sonuna kadar hizmete alacağımız baraj sayesinde üç sulama tesisiyle toplam 57 bin dekar zirai araziyle sulama sağlayacağız. Bartın şehir merkezi ve 46 yerleşim yerini taşkın zararlarından koruduk. İnşaatları devam eden 18 taşkın koruma tesisimiz daha devam ediyor. Bay Kemal diyor ki "çiftçi battı, çiftçi bitti." 152 milyon lira tutarında çiftçimize tarımsal destek verdik. Bartın OSB'yi genişlettik. Şimdi buraya ilave bir OSB yapmak için proje çalışmalarımız da devam ediyor. Bartınlı girişimcilerimizi toplam 9 katrilyon tutarında yatırım teşviki ile destekledik. 5 bin 200 kişilik ilave istihdam meydana getirdik. 12 bin 416 iş yerimize SGK primi teşviki verdik. Bartın'ı doğalgaz ile buluşturduk. Biz Bartın'ın ilçelerine de inşallah doğalgazı getireceğiz. Hans kullanacak da Helga kullanacak da benim kardeşlerim niye kullanmasın? Şu anda Türkiye'nin 81 vilayetine doğalgazı getirdik. 922 ilçesinden yarıdan fazlasını Türkiye genelinde getirdik. Biz buyuz. Bartın'a bir kültür merkezi kazandırdık. İçinde 700 yıllık Orta İbrahim Paşa Camii, Arap Camii'nin de olduğu 7 caminin restorasyonunu tamamladık. Ne kadar büyük ne kadar köklü olursa olsun hiçbir sorundan kaçmadık. Çözüm için kolları sıvamaktan geri durmadık. Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette dört direk üzerine Türkiye'yi yükselteceğiz. Ulaşımda adımları attık. Enerjide, turizmde, tarımda adımları attık. Her geçen gün daha ileriye gidiyoruz" diye konuştu.
"BİZDEN ÖNCEKİ HÜKUMETLERİN HALININ ALTINA SÜPÜRDÜĞÜ VE SENELERDİR GÖRMEZDEN GELDİĞİ SIKINTILARI ÇÖZDÜK"
İnsanların hayatını etkileyen her konunun üzerine, her sorunun üzerine giderek çözdüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin tek başına iktidarda olduğu dönemleri de hatırlatarak şöyle devam etti:
"İnsanımızın hayatını bizzat etkileyen her konunun üzerine gittik. Bizden önceki yönetimlerin bize miras bıraktığı hiçbir sıkıntıyı evlatlarımıza aktarmamaya kararlıyız. Bartın'ın asırlık sorunlarına çözüm yolu getirdik. Bartın'ın bu coşkusu şimdiden bize bir haber veriyor. 31 Mart akşamı Bartın'da bir değişim yaşıyoruz. Bartın'ın 1910 tarihli Havza-i Fahmi'ye kanunundan kaynaklanan bazı tapu problemleri vardı. Her ne kadar Zonguldak kadar çetrefilli olmasa da Bartınlı vatandaşlarımız da bu hususta ciddi sıkıntı yaşıyordu. Biliyorsunuz CHP senelerdir bu meseleyi istismar etti. Adeta yıllarca üzerinde tepindi. Ortaya hiçbir çözüm teklifi getirmedikleri halde sanki sorunun müsebbibi bizmişiz gibi bir hava oluşturmaya çalıştılar. Bu sorunu çözmek de hamd olsun bize nasip oldu. Biz 2015 senesinde oturduk bu kanunu yeniden detaylıca çalıştık. Eksik ve noksanları tespit ettik. Sizlerin lehine olacak şekilde değiştirdik. Hassas bir araştırmayla hak sahiplerini belirledik. Bin vatandaşımızı tespit ettik. Hak sahiplerine tapularını peyderpey vermeye başlıyoruz. İmar barışı ile Bartınlı kardeşlerimizin sıkıntısını çözdük. Bundan sonra sizin meselelerinizi kendi meselemiz olarak üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Sizlere hizmetkar olmak aynı zamanda bir nasip işidir. Rabbime hamd ediyorum. Bizlere bu millete hizmet etme fırsatını nasip ettin. Biz bu millete efendi olmaya değil hizmetkâr olmaya geldik. Nasibi yoksa derdi yoksa o kişiyi istediği göreve getirin layıkıyla hizmet edemez. CHP zihniyeti on yıllar boyunca iktidar oldu. Milletimiz CHP'ye görev verdi. Tek başına bu ülkede iktidar oldular. Tek partili dönemler oldu. Bunlar bizim camilerimizi kapatmadılar mı? Ahıra dönüştürmediler mi? zannediyorsunuz şu anda farklı. Hatay'ın Belediye Başkanı bir köyün yol meselesiyle ilgili oy verirseniz hizmet alırsınız diyor. Ya şu kafaya bak. Mantığa bak. Sen belediye başkanısın. Senin görevin nedir? Senin görevin hizmet etmektir. Sen bana oy verirsen sana hizmet var. Bizim böyle bir derdimiz yok. Bu adam belediye başkanı değil sokak kabadayısı. Şu hale bak. CHP'nin cemaziyülevveli de böyle. Bay Kemal kimlerle el ele kol kola dolaşıyor" diye konuştu.
"SEN KÜRDİSTAN'I İSTİYORSAN IRAK'IN KUZEYİNDE VAR. HAYDİ, ORAYA GİT"
HDP'nin eş genel başkanlarının "Kürdistan" söylemine tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu toprakları böldürmeyeceklerini ifade etti. Erdoğan, savunma sanayisini de yüzde 27'lerden yüzde 65'e yerlileştirerek artırdıklarının altını çizdi. Tanzim satışları ile ilgili de görüşmeler yaptığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bartın'dan Türkiye'ye sesleniyorum. Türkiye'mizde Kürdistan diye bir bölge var mı? Bizde Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu var. Karadeniz var, Akdeniz var. Ege var, Marmara var. Ama bizde Kürdistan diye bir bölge yok. Tanımıyoruz. Ama sen Kürdistan'ı istiyorsan Irak'ın kuzeyinde var. Haydi oraya git. Biz bu toprakları böldürmeyeceğiz. Bu toprakları bölmek isteyenlere de bu topraklarda hayat hakkı tanımayacağız. Ne dedik, "Biz bu teröristleri sonuna kadar kovalayacağız. Cudi'de bunları mağaralarda gömdük mü? Gabar'da gömdük mü? Tendürek'te, Kandil'de gömdük mü? Bitmedi. Gömmeye devam edeceğiz. Bunlar nerede hangi çukuru açtıysalar o çukurlara bunları gömdük mü? Bak İHA, SİHA'lar, F16'larla onlar kaçtı biz kovaladık. Kendilerine göre şemsiyeler falan uydurmuşlar. Onlarla kendilerini koruyacaklar. Ne oldu korudular mı? Bartın bu Zillet İttifakı'na Türkiye genelinde Cumhur İttifakı olarak gereken dersi 31 Mart'ta sandıklarda veriyor muyuz? Hiçbir zaman bunlar Türkiye'nin derdiyle dertlenmediler. Bunlar Kürt vatandaşlarımızı da istismar ettiler. Bizde ayrım yok. Biz Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Romanı velhasıl biz yaratılanı Yaradandan ötürü sevdik. Bizim farkımız bu. Ama onların böyle bir derdi yok. Ülkemize telafisi, tedavisi yıllarca sürecek yaralar açtılar. İstanbul'a belediye başkanı olduğum zaman dedim ki "3Ç ile mücadele edeceğim. Çöp, çukur, çamur." Ama bir şey daha söyledim. Bir de "3Y. Yokluk, yoksulluk ve yasaklar" Biz bunlarla mücadele ede ede bu ülkede tek başımıza iktidara geldik. 16-17 senedir iktidar mıyız? Niye? Biz milletimizi millet de bizi sevdi onun için. Eğer sen kalkar da millete hakaret edersen olmaz. Şu anda bütün büyükşehirlerden başladık. Bazı küçük şehirler de dahil. Şehir hastanelerimizi yapıyoruz. Benim vatandaşım bunlara layık. Amerika'sında bu şehir hastanelerimiz yok bizim. Bunlara biz artık fark atmaya başladık. Daha iyi olacak. Türkiye, Türk Milleti olarak Allah'ın izniyle bu rekabette öne çıktık çıkıyoruz. Bu ayın 14'ünde Ankara Bilkent'te inşallah 3 bin 600 yataklı bir şehir hastanesi daha açıyoruz. Şu anda hasta kabulü başladı. 14'ünde resmi açılışını yapıyoruz. Kısa bir süre sonra Etlikte 3 bin 600 kapasiteli bir şehir hastanesi açacağız. Benim derdim bu. Bu millet yapar. Denizin altından Marmaray'ı geçirdik. Avrasya Tüneli'ni denizin altından geçirdik. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık. Türkiye genelinde otobanlarla, otoyollarla mesafeler aldık. Daha da olacak. Seçim dönemlerinde bunlar millete verdikleri sözleri hiçbir zaman tutamadılar. Meydanlarda dilendirdikleri projelerin tetik bir tanesini daha hayata geçirmediler. Söz verdiler seçimden sonra unuttular. Proje açıkladılar sonra oralı olmadılar. Devri iktidarlarında taş üstüne taş koymadılar. Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş gibi isimlerin gelişip gelişmesine fırsat vermediler. Biz geldik Savunma Sanayisinin yüzde 20'si yerliydi. Şimdi yüzde 65'i yerli. Biz şu anda 2.5 milyon dolar ihracat yapıyoruz. Üretimde yerli girişimcilerimizi sürekli teşvik ettik. Halen daha teşvik etmeye devam ediyoruz. Bunlar fabrikaların kapısına kilitler vurdular. Ülkelerin kıt kaynaklarını İstanbul'daki bir avuç yandaş elite peşkeş çektiler. Vatandaşın çoluğunun çocuğundan keserek devlete verdiği vergileri yatırıma dönüştürmediler. Bizzat kendilerinin çıkardığı ekonomik sorunlarının çözümünü de IMF'den aldılar. Göreve geldiğimizde Türkiye'nin IMF'ye olan borcu 23.5 milyar dolardı. Ve Mayıs 2013; 23.5 milyar doları ödedik. O zaman merkez bankamızın döviz rezervi 27.5 milyar dolardı. Şimdi 100 milyar dolar. Şimdi CHP Genel Başkanı çıkmış IMF, enflasyondan bahsediyor. Bu milleti IMF kapılarına mahkum edenler sanki kendileri değilmiş gibi yüzleri kızarmadan bizi eleştiriyor. Bunlar aynı zamanda yalancı değil aynı zamanda balık hafızalı. Geçmişte IMF ile ilk anlaşmayı yapan CHP ocağından yetişmiş siyasetçilerdir. Bu ülkeyi senelerce IMF kapılarında süründüren de CHP zihniyetidir. Türkiye'yi IMF boyunduruğundan kurtaran biz olduk. Türkiye'yi gerçek manada ekonomik bağımsızlığına kavuşturduk. Ülkemiz bu gün kendi sorunlarına milli ve yerli çözüm üretebiliyorsa son 17 yılda yaptıklarının sonucudur. Ülkemiz bugün en ağır ekonomik saldırıları bile savuşturuyorsa AK Parti'nin başarısıdır. Bay kemal bu kuyruklar yokluk kuyruğu değil. Bunlar yağ kuyruğu, benzin, gaz yağı kuyruğu değil. Hastanelerdeki hasta kuyruğu değil. Siz ölülerimizi bile rehin alıyordunuz. Bu ülke bunları yaşadı. Bunlar varlık kuyruğu. Ne yaptık? Çıktı maalesef fırsatçılar. Sebze, meyve vesaire. Bütün bunları vatandaşlarımıza yüksek fiyatlarla satma yoluna gittiler. Siz mi yapıyorsunuz. Biz de bunun üzerine tanzim satışları kurduk. Fiyatlar yüzde 50 düştü bir hafta içerisinde. Şimdi 31 Mart'a kadar bu iş oldu oldu. TEZ-KOOP ile görüştüm. Bunun yanında aynı şekilde Türkiye'deki bu kamu, esnaf birlikleriyle görüştüm. Şimdi onlarla masaya oturacağız. Gerekirse 81 vilayette bu ürünleri biz ulaştıracağız. Çünkü vatandaşımızı sömürmelerine müsaade edemeyiz. Biz vatandaşımızın acil evine girecek olan ürünleri onlara en uygun fiyatla ulaştıracağız."
"MESELE SORUNLAR, SIKINTILAR VE MESELELER DEĞİL BUNLARA NASIL ÇÖZÜM ARADIĞINIZDIR"
19.5 trilyon dolarlık Amerika Birleşik Devletleri'nin bile ekonomik problemleri olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, asıl meselenin sorunların nasıl çözüldüğü olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle tamamladı:
"Burada Bartın'da şu gerçeğin altını çizmek istiyorum. Alt yapı olarak ne kadar gelişmiş, ekonomik olarak ne kadar ilerlemiş olursa olunsun dünyada hiçbir sorunsuz ülke yoktur. Bugün 19.5 trilyon dolarlık milli geliri ile dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD'nin de ekonomik problemleri var. G20 üyesi Almanya, Fransa, İtalya'nın Brezilya, Çin Halk Cumhuriyeti'nin de sıkıntıları var. Fransa'nın haftalardır dertlerini duyurmaya çalışan Sarı Yelekliler gibi çok ciddi sosyal problemleri var. Bundan iki asır önce sanayi devrimine adım atmış İngiltere'nin Brexit'ten kaynaklanan dertleri var. AB'nin düzensiz göç gibi mülteciler gibi İslam düşmanlığı ırkçılık ve işsizlik gibi derin sıkıntıları var. Her ülkenin değişen küresel şartlardan iç ve diş politikadan kendi çapına göre meseleleri var. Hayatın tabii akışı içinde bunların olması gayet normaldir. Aksini iddia etmek, söylemek akıl kari olmadığı gibi çok büyük yalandır. Mesele sorunlar, sıkıntılar ve meseleler değil bunlara nasıl çözüm aradığınızdır. Asıl mesele sorunları halının altına süpürmek değil üzerine gidebilmektir. 17 yılda ülkemiz bunu sağladı. 17 yılda bu yüzden başarılı olduk. Nerede aşılması gereken bir engel varsa onu asla görmezden duymazdan gelmeyerek kararlılıkla üzerine gideceğiz. İnşallah Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine muhakkak taşıyacağız."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının sonunda 31 Mart günü yapılacak olan yerel seçimler için AK Parti adaylarına destek istedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.