İçişleri Bakanı Soylu: Avrupa korkudan sokağa çıkamıyordu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Avrupa'nın kendi ülkelerinden olan DEAŞ'lıları almamasına yönelik, "Biz DEAŞ ile göğüş göğüse mücadele ederken onlar DEAŞ'ın yayınladığı videolardan korkularından sokaklara çıkamıyorlardı. Maalesef korkak bir nesil ve sorumsuz bir nesil yetiştiriyorlar"dedi.

İçişleri Bakanı Soylu, 2 Kasım Cumartesi günü Ankara'da, ATO Congresium Fuar ve Kongre Merkezi'nde "Verimlilik ve Teknoloji Fuarını" ziyaret etti. Tek tek stantları gezen ve görevlilerle sohbet eden Bakan Soylu fuar hakkında bilgiler aldı. Stantlarda bulunan ürünlerin özelliklerine de bakan Soylu, Emniyetin ve Jandarma'nın ihtiyaçları çerçevesinde ürünleri inceledi.

Bakan Soylu, fuarı ziyareti sonrasında kameralar karşısına geçerek gündeme ilişkin değerlendirmelere bulundu. Bakan Soylu operasyon bölgelerinde yakalanan DEAŞ'lılara ilişkin yöneltilen soruya, "DEAŞ'lı olup yabancı ülke vatandaşı olanları Fırat Kalkanı Harekat bölgesine götürüyor ve oradaki korunaklı cezaevlerinde onları tutuyoruz. Yabancılar için bunları bir mühlet daha gözetimimiz altında tutacağız ve kendi ülkelerine göndereceğiz. İşin kolayını herkes bulmuş DEAŞ'lı biri olduğunda vatansız hale getiriyorlar ondan sonra bulunduğu ülkede onun herhangi bir yere gitmesi hususunda kendisine ait bir sorumsuzluk ortaya koyuyorlar. Bu önümüzdeki günlerde tüm dünyada konuşulması gereken bir süreçtir. Bizim elimizde sadece Hollanda'nın değil İngiltere vatandaşı olup DEAŞ mensubu olanlar ve vatandaşlıktan çıkarılanlar da var. Bu aslında çatışma bölgeleri ile ilgili yeni bir durum. Biz kimsenin DEAŞ mensubunun oteli değiliz bunu böyle kabul etmek mümkün değil. Bu yeni bir yöntem; "ben vatandaşlıktan çıkardım siz başınızın çaresine bakın" bu bizim açımızdan kabul edilebilir değildir. Ben ne yapayım senin teröristini, nereme koyayım, nerede tutayım. Bu özellikle çatışma bölgelerinden üzerimize kalan dünyanın çözmesi gereken konulardan birisidir. Diğer ülke vatandaşlarını Fırat Kalkanı Harekat bölgesinde tutacağız. Sonra biz bunları kendi ülkesine göndereceğiz. Hangi hallerde gönderemiyoruz, kendi ülkelerinde idam cezası varsa biraz daha dikkatli davranıyoruz. Bu da uluslararası kurallar çerçevesinde belirlenmiş bir kuraldır" cevabını verdi.

GÜNDE 400 İLA 500 KAÇAK GÖÇMEN

Bakan Soylu göçmenlerin gönderilmesine ve yakalanmasına dair yöneltilen soruya, yıl başından bu güne kadar geri göndermelerin 100 bin eşiğine geçtiğini belirterek, "İstanbul'da ortalama 400 ila 500 arasında kaçak göçmen yakalanıyor ve sevk ediliyor. Kayıtlı olan Suriyeliler kayıtlı oldukları illere gönderiliyor. Burada başarılı bir süreç uygulanıyor. İstanbul'da göçmen izin ortalaması da 600 olarak nitelendirebiliriz" diye konuştu.

GÖÇ POLİTİKALARI BAŞARILI ŞEKİLDE YÜRÜTÜLMÜŞTÜR

Milyonlarca Suriyeli insanın Türkiye geldiğini hatırlayan Soylu, "Bunların hiç birbirinden bulaşıcı hastalık kimseye sirayet etmedi. Sağlık Bakanlığı ve Göç İdaresi Müdürlüğümüz de her biri işin başından beri öyle bir politika uyguladılar ki çocukların aşıları dahil sağlık kontrolleri dahil herhangi bir uyarıya gerek kalmaksızın göç politikası çerçevesinde başarılı bir şekilde yürütülmüştür. Bize akıl öğretmeye çalışanlara şunu ifade etmek istiyorum ki, gelsinler Türkiye'nin göç politikaları ile ilgili hangi noktaya geldiğini öğrensinler" sözlerini kullandı.

AVRUPA CİDDİ FEVERAN ORTAYA KOYUYOR

Avrupa'nın göç konulardaki sorumluluktan kaçarak bir kayanın arkasına saklandığı benzetmesini yapan Soylu, "Avrupa'nın bu konuda hakikaten insanlık adına aldığı rakam sıfırdır. Bunu belki 10 üzerimde 1 yapmak içi gayret ederler. Özellikle Avrupa'ya geçmeye çalışan mülteciler için günde 9 bin civarında insan geçiyordu şimdi ortalama 130 civarında insan gerek karadan gerek denizden geçiyor. Üstelik yoğun bir göç sağanağı altındayız. Avrupa ciddi feveran ortaya koyuyor. Avrupa bu korkaklığını ve vurdumduymazlığını üzerinden atmalıdır. Biz DEAŞ ile göğüs göğüse mücadele ederken onlar DEAŞ'ın yayınladığı videolardan korkularından sokaklara çıkamıyorlardı. Maalesef korkak bir nesil ve sorumsuz bir nesil yetiştiriyorlar"değerlendirmesinde bulundu.