Mahir Ünal, Sene olmuş 2019, CHP'de değişen bir şey yok
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Şişli'de çöplerin toplanmadığını belirterek, "CHP'nin elindeki belediyelerde 1994'ten bugüne değişen bir şey yok. Personelin maaşı ödenmiyor, çöpler temizlenmiyor. İçeride yolsuzluk, kavga kriz devam ediyor. Sene olmuş 2019, CHP'de değişen bir şey yok" dedi.
1994 yılında Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasıyla kentin değiştiğini ifade eden Ünal, Şişli'de çöplerin toplanmadığın hatırlatarak şöyle devam etti:
"Ne oldu bu millet en zor zamanlarında bir evladı çıkar gelir ve o milletle beraber yoldur. Ne oldu Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. İstanbul'da bir şey değişti. Türkiye'de her şey değişti. 1994'te büyükşehir belediye başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan'a hükümetten ödenek mi geldi? Hayır ne yaptı da çöpü, çamuru, çukuru, hava kirliliğini, çukuru şimdi gerçi bir parantez açayım. Geçen gördünüz Şişli'de çöpler duruyor. CHP'nin elindeki belediyelerde 1994'ten bugüne değişen bir şey yok. Personelin maaşı ödenmiyor, çöpler temizlenmiyor. İçeride yolsuzluk, kavga kriz devam ediyor. Sene olmuş 2019, CHP'de değişen bir şey yok. İstanbul'un kalbi olan yerlerde maalesef değişen bir şey yok. Ama Recep Tayyip Erdoğan ne yaptı. Gazeteler o yıllarda maske dağıtıyordu. Bir şey yaptı belediye işçileriyle birlikte mahalleliler kendi çöplerini temizlemeye kendi kapısının önünü temizlemeye başladı. Çünkü umutlandı, heyecanlandı. Biz yapabiliriz demeye başladı. Her şey bir umutla, bir heyecanla biz yapabiliriz ile başlar. 1994'te başlayan o hikâye 2002'de iktidar oldu. 2001'de AK Parti kurulurken Recep Tayyip Erdoğan'ın söylediği bir şey var. Bugün AK Parti'nin doğum günü dedikten sonra kullandığı bir cümle var. "Artık Türkiye'de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" dedi. Gerçekten de Türkiye'de hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Eskiden ne vardı. Bize kim olduğumuzu istikametimizi hafızamız söyler. Eskiden hükümetler gelir gider dertler değişmezdi. Hükümetler sorunlar çözülmezdi. Sağlık, eğitim, sosyal güvenlik, alt yapı, ulaşım sorunu, enerji sorunu, enflasyon sorunu. Hükümet gelir gider dertler sorunlar aynı kalırdı."
BUGÜN 2002'DEN KALAN TEK BİR SORUN SÖYLEYEBİLİR MİSİNİZ?
2013 yılında Türkiye'nin IMF'ye olan borcunu ödediğini hatırlatan Ünal, üçüncü köprü, üçüncü havaalanı ve Kanal İstanbul projelerinin dünyanın gözünü kamaştıran üç büyük proje olduğuna dikkat çekti. Gezi olaylarıyla bu projelerden vazgeçilmesi istenmesine rağmen vazgeçmeden yola devam edildiğini aktaran Mahir Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben soruyorum bugün 2002'den kalan tek bir sorun söyleyebilir misiniz? Çözülmemiş tek bir sorun, çıksınlar konuşuyorlar ya onlar çıksınlar ve desinler ki 2010'da Türkiye'nin şöyle bir sorunu vardı ve çözülmedi desinler. AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde Türkiye sorunlarını çöze çöze tarihin içerisindeki yolculuğuna devam ediyor. Ama 13 Mayıs 2013'te bir şey oldu. Türkiye IMF'ye olan son borç taksitini ödedi ve IMF ile yollarını ayırdı. Faizler 4.64'e kadar düştü. Türkiye dünyanın gözünü kamaştıran üç büyük proje açıkladı. Üçüncü köprü, üçüncü havalimanı ve kanal İstanbul. Mayıs ayı içerisinde gezi olaylarını başlattılar. Ne istiyorsunuz diye sorulduğunda üçüncü köprüyü iptal edin, havalimanını iptal edin, Kanal İstanbul'dan vazgeçin dediler. Amaçları anlaşıldı. Vazgeçmedik, yaptık. Bunları niye anlatıyorum. Bugüne kadar Gezi ile geldiler, 17-25 yargı darbesiyle geldiler. Daha da beteri 15 Temmuz ile geldiler. Biz bunların hepsini bu kadrolarla beraber liderimizin önderliğinde bertaraf ettik. Bizim çözemeyeceğimiz sorun var mı? AK Parti'li kadrolar ve Recep Tayyip Erdoğan'ın çözemeyeceği sorun var mı? Biz ne karlardan, ne fırtınalardan geldik. 15 Temmuz cehenneminden çıktık. Karşımızda konuşanların bu ülkenin derdine derman olabilmek adına yaptıkları bir şey var mı? Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz. Bizim tarlada izimiz var bunların neyi var? Hiçbir şeyi yok. Ama karşımızda konuşuyorlar. Bizim deneyimimiz, tecrübemiz, sorun çözme kapasitemiz var. Az önce Düzce'deydim. Belediye başkan adayımız var. Bu ülkede en üst düzeyde bürokratlık yapmış, bakanlık yapmış ve şimdi kendi iline hizmet etmek için belediye başkan adayı olmuş. Partisinin istişaresine uymuş ve Düzce'ye belediye başkan adayı olarak çıkmış. Büyükşehirler dışında bakan olarak tek aday gösterilen belediye başkanıdır. Sahada aslan gibi çalışıyor. Şimdi Karabük'teyiz. Burhanettin Hocamla TBMM'de beraber çalıştık. Kendisini meclisten çok iyi tanırım. Çalışkanlığı, deneyim ve tecrübesini çok iyi biliyorum. Burhanettin hocam Karabük'te belediye başkanlığı yapacak. 16 yılda deneyim, tecrübe ve sorun çözme kapasitesi Türkiye'yi 2023-2053'e taşır. Bunda en ufak bir şüphemiz yok. Biz 17 yıldan beri bu milletin bütün sorununu, derdini, sıkıntısını çözmüşüz, çözmeye devam ediyoruz. Bir sorun çıktığı zaman bize diyorlar 16 yıldan beri iktidardasınız. Siz 16 yıldan beri bizim çözdüğümüz sorunları konuşmuyorsunuz da önümüze çıkan sorunları mı konuşuyorsunuz? Biz toplumun gelişmişlik oranını anlamak isterseniz o toplumun sorun çözme kapasitesine bakacaksınız. Türkiye büyük küçük demeden sorunlarını çöze çöze yoluna devam ediyor."
SAVUNMA SANAYİMİZİ YÜZDE 65 ÜZERİNDE YERİL HALE GETİRDİK
Türkiye'nin Savunma sanayisinin yüzde 65'ini yerli hale getirildiğini belirten Ünal, "Biz 2012'de BM genel kuruluna gittik. Obama ile heyetler arası görüşmedeyiz. Biz insansız silahlı hava aracı istiyoruz. Çünkü o zaman ANKA'lar havalanıyor, sınır güvenliğine tehdit içeren unsurları belirliyor ama F 16'lar havalanıp gidene kadar o tehditleri bertaraf edene kadar iş işten geçiyor. Vermediler, kendi insansız silahlı hava aracımızı yaptık. Hem de yüzde yüz motoru yerli olmak üzere yaptık. Savunma sanayimizi yüzde 65 üzerinde yeril hale getirdik. Ekonomide bağımsızlığımızı ele aldık. Savunma sanayiinde bağımsızlaşıyoruz. Türkiye terörü bertaraf etti. Şehirlerimizden kırsaldan terörü temizledik. Şimdi sınırdan temizliyoruz. Dolayısıyla biz 16 yılda şehirlerimizin temel ihtiyaçlarını karşıladık. Güvenlik ihtiyacını karşıladık. Şimdi artık şehirlerimizin gönül belediyeciliği ile kültür, sanat, spor değer üreten insanı daha da yukarı kaldıran çünkü bütün bu hizmetleri insanımız için yaptık. Biz bu okulları hastaneleri, yolları hizmeti içindeki insanımızın değerleri, inançları, kimliği, medeniyeti, kültürü var olmayacaksa bu hizmetlerin bir anlamı yok. Türkiye medeniyeti ile kültürü ile tarihi ile geleceğe yürüyor. Şimdi şehir şehir bunları gerçekleştiriyoruz. Bizim hiç kimse ile herhangi bir kavga etmeye vaktimiz yok. Bırakın onlar konuşsunlar. Konuşuyorlar zaten onların işi bu. Biz işlerimizle konuşalım. Projelerimizle konuşalım. Milletimize sunduğumuz çözüm önerilerimizle konuşalım" diye konuştu.
RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN GÖZÜNDE EN UFAK BİR KAYGI, ENDİŞE GÖRMEDİK
Ünal, kararlılık ve cesaretle yola devam edeceklerini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
"Benim her zaman söylediğimiz bir şey var. Biz Tayyip Erdoğan'ın gözünde bugüne kadar en ufak bir kaygı, endişe görmedik. Kararlılık, azim, irade gördük. O yüzden bizim de gözümüzde aynı şeyi taşımamız gerekiyor. AK Parti teşkilatlarının sokağa çıktığında gözünde kaygı, endişe, şüphe, kararsızlık olmayacak. Gözlerinizde cesaret, kararlılık, inanç olacak. Yaptığınız işi başaracak olmanın heyecanı olacak. Biz bu azimle, bu inançla, bu cesaretle sokağa çıktığımız anda azmimiz, cesaretimiz insanlara bulaşır. Ama şunu unutmayın kaygı, korku da bulaşır. İnsanın gözünden bulaşır. 15 Temmuz'da o gece devlet olmuş bir millete kaygı, endişe yakışmaz. Biz 31 Mart gecesi Allah'ın izniyle Burhanettin hocam Karabük Belediye Başkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan'ın buradan milletvekillerimizle birlikte gönül belediyeciliğini devam ettirecek. Birliğimiz beraberliğimiz tam. Daha önce milletvekilliği yapmış AK Parti'nin neferi olmaya devam eden milletvekillerimiz, her kademede hizmet veren arkadaşlarımız bu seçim sadece yerel bir seçim değil. Bu seçim aynı zamanda bir memleket meselesidir. Aynı zamanda Recep Tayyip Erdoğan'ın uluslararası alanda dimdik ayakta durmasını sağlayan her bir oyun verildiği, her bir iradenin onaya dönüştüğü bir seçim. Cumhurbaşkanımız görüşmelerini yaparken arkasında milletinin desteğini hissediyor. Biz 31 Mart'a kadar bu bilinçle durmak yok yola devam diyeceğiz. En ufak bir küslük, en ufak bir kaygı, şüphe taşımaksızın 31 Mart'a kadar gece gündüz çalışacağız."
O SÖZÜ KANDİL'DEKİ ELEBAŞLARIN BOĞAZINA TIKMALIYIZ
HDP Eş Genel Başkanı'nın sözlerine sert tepki gösteren eski TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ise, "Şimdi birisi diyor ki Kürdistan'da biz çalışacağız. Batı'da AK Parti ve MHP'ye kaybettireceğiz. Bunu HDP eş genel başkanı söylüyor. Bunu Kandil'deki ele başları söylettiriyor. Dolayısıyla bu seçimlerde ortaya çıkacak olan tablo ve sonuç bu terör örgütlerini sevindirmeli mi onların ağzından çıkan sözü onların boğazına tıkmalı mıyız? İşte bunun kararını vereceğiz. Bölgemizin haritasını yeniden çizmek için kolları sıvamış birtakım uluslararası güçler de bu seçim sonuçlarına adeta kilitlendi. Acaba Tayyip Erdoğan halk desteğini kaybedecek mi, etmeyecek mi? Kaybederse projelerimizi nasıl uygularız Türkiye masada gücünü ne ölçüde kaybedecek. Bu seçim aynı zamanda biz Türkiye'nin haklı davalarını, bölünmez bütünlüğünü ve bağımsızlığını sonuna kadar savunacağımız devletimizi ve devlet erkini kullanan Cumhurbaşkanımız ve hükumetimizin arkasında durduğumuzu 31 Mart'ta milletçe ortaya koymalıyız. İşte böylesine milletçe bir seçime gidiyoruz" diye konuştu.
Toplantı proje tanıtımı ile devam etti. Toplantıya AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal'ın yanı sıra TBMM Eski Başkanı ve AK Parti Etik ve Erdem Kurulu Başkanı Mehmet Ali Şahin, milletvekilleri Cumhur Ünal ve Niyazi Güneş, Kardemir A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Güleç, ilçe belediye başkan adayları, İl Başkanı Avukat İsmail Altınöz, TSO Başkanı Mehmet Mescier ve partililer katıldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.