Olağanüstü itiraz yoluna başvuracağız

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "İstanbul seçimleri açısından sonuç berraklaşmamıştır. Olağanüstü itiraz yoluna başvuracağız" dedi.

AK Parti Sözcüsü Çelik, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, MYK toplantısında, 31 Mart yerel seçimlerine yönelik beldelerde, ilçelerde ve illerde vatandaşların verdiği mesajın anlaşılması için birim başkanlarına tüm çalışmaların yapılması talimatında bulunduğunu söyleyen Çelik, birim başkanlarının bu talimatlar doğrultusunda çalışmalarını yapacağını ifade etti.

28'inci İstişare ve Değerlendirme Toplantısının 26, 27, 28 Nisan tarihlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında Kızılcahamam'da gerçekleştirileceğini belirten Çelik, toplantıya yönelik şu bilgileri verdi:

"Toplantıya, MYK, MKYK üyelerimiz, Bakanlar Kurulu, Kadın Kolları MYK'sı, Gençlik Kolları MYK'sı, İl Başkanları, İl Kadın Kolları Başkanları, İl Gençlik Kolları Başkanları, Büyükşehir Belediye Başkanlarımız katılacaktır. Yeni seçilmiş belediye başkanlarıyla bu değerlendirme kapsamlı bir şekilde yapılacaktır. Cumhurbaşkanımızın açıkladığı manifestonun yerine gelmesinin beldeler düzeyinde, ilçeler düzeyinde ve iller düzeyinde takibi bu toplantıyla birlikte başlayacaktır."

İsrail seçimlerini takip ettiklerini kaydeden Çelik, "Üzücü olan, çeşitli konularda aralarında görüş farklılıkları olsa da maalesef Filistin'e düşmanlık yönünden, yasadışı işgalin meşrulaştırması yönünde hepsinin arasında bir yarış olduğunu görüyoruz. Filistin'in haklarına tecavüz eden, uluslararası hukuku ve BM kararlarını hiçe sayan bir yaklaşım genel kural haline gelmiştir. Netanyahu içeride bir sürü yolsuzluk suçlamasıyla karşı karşıyayken bunları unutturmak için bu saldırganlığı gerçekleştirdi ve seçimden sonra Batı Şeria'daki yasadışı işgali meşrulaştıracağına dair yaklaşımda bulundu. Bu kabul edilemez, hukuk dışı karara önemli tepkiler geldi. Bu yaklaşım Ortadoğu'daki barış ve istikrarı tehdit ediyor. ABD Başkanının, Kudüs ve Golan Tepeleri kararı konusundaki bu pervasız yaklaşımları cesaretlendirmesi vardır. Önümüzdeki dönemde daha sağduyulu bir şekilde bu süreçlerin yürümesi için Türkiye gerekli girişimleri yapacaktır. Avrupa'daki dostlarımızın yanlış olan Kudüs ve Golan Tepeleri kararı konusunda daha önce ortaya koydukları açıklamalarının arkasında durmalarını bekliyoruz." açıklamasında bulundu.

"BIRAKIN BAŞKA DEVLETLERİN TARİHİYLE UĞRAŞMAYI KENDİ TARİHİNİZLE UĞRAŞIN"

İtalya'da hükümete, 1915 olaylarını "Ermeni soykırımı" olarak resmen tanıması talebiyle parlamentoya sunulan önergeye ilişkin değerlendirmede bulunan Çelik, "İtalyan Parlamentosuna 1915 yılında Osmanlı Devleti'nde yaşanan olaylar hakkında tarihi ve hukuki dayanaklardan yoksun bir önerge gönderildi. Bu dışarıdaki diasporanın, soykırım ekonomisinden kazanan Ermeni diasporasının yeni bir adımı bu. Bu önergeyi şiddetle kınıyoruz. Bu meselede Ermeni diasporasının, hiçbir şekilde bu ilişkilerin normalleşmesini istemeyen, hakikatin ortaya çıkmasını istemeyen bu diasporanın oyununu geliyorsunuz. Katliamlarla yüzleşmekten bahsediyorsanız bırakın başka devletlerin tarihiyle uğraşmayı kendi tarihinizle uğraşın. Örneğin Libya'da 1911'den 1940'a kadar yaptığınız eylemlerle yüzleşmenizde büyük bir fayda vardır." dedi.

"SÜRECİN İSTANBUL'DA DA BERRAKLAŞMASI LAZIM"

31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinin ardından İstanbul'daki itiraz sürecine yönelik açıklamada bulunan Çelik, şunları söyledi:

"Arkadaşlarımız YSK'dan tüm ilçelerde tüm sandıkların sayılması talebinde bulundu. Bu talebimiz kabul edilmedi. Burada ortaya koyulan iddialar, arkadaşlarımızın hukuki delil ve belgelerle ortaya koyduğu iddialar, oyların tamamen sayılmasının, vatandaşın iradesinin billurlaşması açısından önemli olacağını gösteriyordu. Bunun reddedilmiş olması insanların kafasındaki şüpheleri gidermedi, ortaya koyduğumuz belgeleri ortadan kaldırmadı. Hukukun verdiği imkanlar çerçevesinde olağanüstü itiraz yoluna başvuracağız. Biz bunları söylediğimiz zaman CHP, İstanbul seçim sonuçlarını kabul etmiyorsunuz, bir takım ekstra yollara başvuruyorsunuz gibi bir açıklama yapıyor. Arzumuz seçim sonuçlarının net bir şekilde billurlaşması ve sonuçların berrak bir şekilde ortaya çıkmasıdır. Başvurduğumuz yollardan hiç birisi bugün icat edilmiş yollar değildir. Hiçbir seçim sonucunun oldubittilerle, herhangi bir partinin sonucu ilan etmesiyle veya herhangi bir yere kişinin sahip olmadığı unvanı yazmasıyla söz konusu olmayacağını öngördüğü için kanun koyucu orada gerçekleştirmiştir. İtiraz hukukidir. Bugün başvurduğumuz itiraz müesseselerinin hepsi kanun koyucunun öngördüğü çerçevede gerçekleşiyor, olağanüstü itiraz yolu da kanun koyucunun cevaz verdiği bir yoldur. Bizim arzumuz, seçim sonucunun tam olarak ortaya çıkmasıdır. Ankara'da itirazlarımızı yaptık, itirazlarımızı yaptıktan sonra YSK karar verdi, ilgili aday mazbatasını aldı, tebrik edildi ve mazbatasını aldıktan sonra Anıtkabir'e gitti. İtirazlar bitti, sonuç berraklaştı, milli irade tecelli etti, vatandaşımızın dediği başımızın üstünedir dedik ve mazbata verildi, Ankara yeni belediye başkanı ile tanışmış oldu. Bu sürecin İstanbul'da da berraklaşması lazım. Oylar tamamen sayılsın dedik. Bizim isteğimizin dışında bir karar verdi. Bu karardan hoşnut olmayabiliriz ama sonuçta YSK'yı tehdit edecek, yıpratacak, herhangi bir şekilde itibarsızlaştırma operasyonu içine girecek hiç kimse yoktur bizim tarafta. Saygımız esastır, yargının verdiği karar başımızın üstünedir. İstanbul seçimleri açısından sonuç berraklaşmamıştır. Bu olağanüstü itiraz yoluna başvurulacaktır. Kendilerini, YSK'ya baskı yapılıyor diyerekten AK Parti'ye attıkları iftira sebebiyle özür dilemeye davet ediyorum. YSK'ya dönük tehditleri sebebiyle Anayasa'nın 138. Maddesini yeniden okumaya ve YSK'yı oluşturan yüksek hakimlerden özür dilemeye davet ediyorum. AA Genel Müdürünün ailesini, medya patronlarının isimlerini vererek bütün ailelerini tehdit eden CHP adayını yaptığı bu tehditlerden dolayı özür dilemesini bekliyoruz. Bu usulsüzlükler açığa çıkana kadar bu süreci takip edeceğiz."

"YASAL VE MEŞRU İTİRAZ SÜRECİMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ"

"Burada bir fetişizm içerisine girmeye gerek yok" diyen Çelik, "İtirazlar Ankara'da da yapıldı. İtirazlar bittikten sonra mazbatası rakip adaya verildi. İstanbul'da da kimsenin mazbatası gasp ediliyor değildir. İtiraz süreci sürerken mazbata fetişizmi içerisine girmek hukuki süreçte yapılacak itirazlara karşı ahlaki ve siyasi olmayan bir gasp arayışı içerisine girmektir. Sürece saygı duymayan sonuca saygı duymaz. Lehimize de çıksa aleyhimize de çıksa vatandaşımızın talimatı budur, diyeceğiz ve bunu bir emanet gibi taşıyacağız. Yasal ve meşru itiraz sürecimizden vazgeçmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

"IRKÇI, NEFRET POLİTİKASIYLA DOLU BİR YAKLAŞIM"

Bolu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğüne, "İlimizde yaşamakta olan yabancı uyruklu kişilere ayni ve nakdi yardım yapılmaması" ifadeleriyle talimat veren CHP'li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'a tepki gösteren Çelik, "CHP'nin Bolu Belediye Başkanı göreve gelir gelmez ilk icraat olarak kentte yaşayan Suriyelilere tüm yardımın kesildiğini ilan etmiştir. Yurt dışında bir takım belediye başkanları vardır, aşırı sağcı kafaya sahiptirler. Onların, Türklere, Müslümanlara, mültecilere karşı kullandığı dilin aynısıdır. Irkçı, nefret politikasıyla dolu bir yaklaşım. Üstelik Kur'an-ı Kerim'i öperek göreve başlıyor. Kendisine öptüğü Kur'an-ı Kerim'i okumasını tavsiye ediyoruz." dedi.

"CANLILARA KARŞI YAPILMIŞ EYLEMİN İNSANA KARŞI YAPILMIŞ EYLEMDEN BİR FARKI YOKTUR"

Ankara'nın Yenimahalle ilçesinde Batıkent'te köpeklere zehirli et yedirildiği iddiası ile ilgili de konuşan Çelik, şunları kaydetti:

"Batıkent'te sokak hayvanlarını besleme şeklinde yaklaşımla bu hayvanların canlarına kastedildiğini ve zehirlendiğini üzülerek görüyoruz. Konu olur olmaz İçişleri Bakanımız, güvenlik güçlerimiz, Tarım ve Orman Bakanımız konuyla yakın bir şekilde ilgilendiler. Yeryüzünde hayatı paylaştığımız bu canlılara karşı yapılmış eylemin insana karşı yapılmış eylemden bir farkı yoktur."

"İSTANBUL'DA SEÇİMLERİN YENİLENMESİNE YÖNELİK BAŞVURU YAPILMADI"

İstanbul'da seçimlerin yenilenmesi ile ilgili başvurunun henüz yapılmadığını söyleyen Çelik, "Bu başvuru gerçekleşecek. YSK'nın bitireceği bir çalışma var ve daha sonra o sürecin başlamasıyla ilgili bir takvim işleyecek." dedi.

"ÇALIŞMA BİTMEK ÜZERE"

Hayvan hakları yasa teklifinin Meclise ne zaman sunulacağı ile ilgili bir soruyu yanıtlayan Çelik, "Tarih şu anda söyleyemeyeceğim. Cezaların artırılması ile ilgili talep hassasiyetle üzerinde duruluyor. Bu dikkate alınacaktır. Ceza artırımı ile ilgili talepler önemlidir ancak esas olan bununla ilgili yüksek bir toplumsal duyarlılık oluşmasıdır. Eğitimle ilgili, ailelerden başlayarak hayvan dostu çocuklar yetiştirilmesi ile ilgili yapılacak çok iş var. Sadece cezai düzenleme değil, cezai düzenleme bir sonuçtur, onun çalışması bitmek üzeredir." cevabını verdi.

"SEÇİM SONUÇLARINDAN DUYULAN MEMNUNİYET DİLE GETİRİLDİ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile yaptığı görüşme hakkında da bilgi veren Çelik, şunları dedi:

"Seçim sonuçları değerlendirildi, seçim sonuçlarından duyulan memnuniyet dile getirildi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin yerel yönetimler seçimiyle de onaylanmış olması büyük bir memnuniyet oluşturmuştur. Bundan sonrasında da Cumhur İttifakı'nın, Türk siyasi hayatına vurduğu bu damganın, iş birliğinin devam etmesi yönünde bir irade paylaşımı ortaya çıkmıştır. Önümüzdeki günlerde bu görüşmeler yapılacaktır, partiler arasında görüşmeler yapılacaktır."

"ALDIM CEBİME KOYDUM ŞEKLİNDE BİR SİYASET OLMAZ"

AK Parti'nin Büyükçekmece ile ilgili yaptığı itirazlara ilişkin CHP'nin itirazlarını değerlendiren Çelik, "Olmayan binalar ve olmayan seçmenlerden bahsediyoruz. Onlar hakikat peşinde koyacağına hukuki temeli yok, diyor. Burada nasıl olmayan binalara seçmen yazılmış, olmayan seçmenler buraya nasıl çıkmış, olmayan adreslerde nasıl oy kullandırılmış, bunun arkasına gitmemiz lazım, böyle bir sonuç bizim de içimize sinmez, ahlaki olmayan sonucu biz de kabullenmeyiz diye açıklama yapacaklarına hukuki temeli yoktur, diyor. Olmayan binalardan, olmayan seçmenlerden, olmayan adreslerden bahsediyoruz. Aldım cebime koydum şeklinde bir siyaset olmaz. Burada olmayan binalardan, olmayan adreslerden bir sonuç çıkmışsa bu sonucu nasıl içinize sindiriyorsunuz" açıklamasını yaptı.