"RIZA SARRAF DAVASI SİYASİ BİR DAVADIR”
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Rıza Sarraf davasının siyasi bir dava olduğunu ve sözde delilleri FETÖ'cü teröristlerin verdiğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Adıyaman'da partisinin Merkez İlçe 6. Olağan Kongresi'ne katıldı. Burada partililere seslenen Bozdağ, ABD ile Türkiye arasında krize neden olan Rıza Sarraf davasıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Rıza Sarraf üzerinden yürütülen soruşturma ve açılan davanın siyasi bir dava olduğunun altını çizen Bozdağ, "Son günlerde ABD'de devam eden dava da ana gündemlerimizden biridir. Rıza Sarraf üzerinden yürütülen soruşturma ve açılan bir dava var. Çok net söylüyorum. Bu siyasi bir davadır, hukuksal hiçbir alt yapısı ve dayanağı yoktur. FETÖ terör örgütünün 17-25 Aralık sürecinde Türkiye'de yapmak isteyip de başaramadığı başarısız hukuk darbesinin ABD üzerinden yürütülmesi dışında hiçbir anlam ifade etmiyor. Türkiye'den adli yardımlaşma talep edipte Türkiye'den aldığınız belgeler mi yoksa başka yerlerden aldığınız sözde deliller, dijital veriler, oluşturulmuş deliller mi? Dosyadaki sözde bu delillerin aslı mı var yoksa kopya mı? Bunun üzerinde durulması lazım. Dosyada raporlarda ve diğer evraklarda kimlerin imzası var? "Rapor var" diyorlar. O zaman bu raporun altında kimin imzası var açıklayın da bütün dünya görsün. Avukatlara dahi bu raporu vermiyorlar" dedi.
"RIZA SARRAF TEHDİT EDİLİYOR"
Davada delil olmadığını vurgulayan Bekir Bozdağ, "Dosyadaki sözde delilleri FBI ajanının doğruluğunu teyit ettiğini söylüyor. Soruyorum, FBI ajanı bu delillerin doğru olduğunu nereden anlamış. FBI ajanındaki deliller ile asılları karşılaştırılarak mı karar verildi, yoksa kendi işkembesinden atarak mı karar verdi? Ortada delil melil yok. Resmen Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı yargı kullanılarak yürütülen siyasal bir operasyon var. Amerikan yargısı tutuklandığı günden beri Rıza Sarraf ve diğerlerini tehdit ederek, dediklerimizi kabul edip altına imza atarsan hemen hürriyet, atmazsan 35 yıl, 140 yıl, 150 yıl hapis cezası alırsın diye tehdit ediyorlar. Böyle yargı olur mu? Hukuk devleti diyorlar. Hukuk devleti bu mudur? Siyasal hesaplar yapmak için hiç işlemediği suçu kabul etmesini istiyorlar ve zorluyorlar. Türkiye Cumhuriyeti aleyhine ilgili beyanlarda bulun, seninle ilgili kıyaklarda bulunalım diyorlar. Bu tür operasyon size de, hesaplarınıza da fayda vermez. Türkiye kendi çıkarlarını koruma konusunda gerekenleri yapmıştır, bundan sonra da yapacaktır" diye konuştu.
"SÖZDE KUMPAS DELİLLERİNİ FETÖ'CÜ TERÖRİSTLER VERDİ"
Bozdağ, Rıza Sarraf davasında FETÖ'cülerin olduğuna işaret ederek, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin İran ile olan ticari ilişkilerinde ulusal ve uluslararası hukuka aykırı en ufak bir işlem yoktur. Bu FETÖ operasyonun orada sahnelenmesidir. Bu davanın yargıcı da 17-25 Aralık sürecinden sonra FETÖ'cü STK'lar tarafından Türkiye'ye getirildi. Uluslararası sempozyumda Türkiye aleyhinde beyanlarda bulunarak FETÖ propagandası yaptı. FETÖ'nün Türkiye'ye getirdiği ve ağırladığı, 17-25 Aralık sürecinde hükümeti eleştirmek için kullandığı hakim bu davada karar verecek. Siz bu davadan ne bekliyorsunuz. FETÖ'nün ayakta alkışladığı bir karar vermesi lazım. ABD yargısında FETÖ'nün nasıl etkin olduğunu gösteriyor. Sözde yargıçlar bu sözde delilleri FETÖ'cülerden mi aldı diye sormuyorum. 17-25 Aralık sürecinde sözde kumpas delilleri FETÖ'cü teröristler verdi. FBI ajanın şahitliği ile bizi atlatmaya çalışıyorlar. Yahu bizi bir ajanın şahitliği ile atlatamazsınız" ifadelerini kullandı.
Avrupa Birliğinin 2018 bütçesinde 105 milyon euroluk fonun kesilmesiyle ilgili ise Bozdağ, bunun Türkiye'nin ekonomisine zarar vermek için ve Tük halkının Tayyip Erdoğan'a olan saygısını azaltmak için yapıldığını dile getirdi. Türkiye'nin AB ve ABD'den icazet almayacağını söyleyen Bozdağ, bütün bu hesapların 2019 seçimleri için yapıldığına işaret etti.
Kongrelerin bir değişim ve yenilenme süreci olduğunu aktaran Bekir Bozdağ, konuşmasında ana muhalefet partisi CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştirdi. Bozdağ, "AK Parti iki cumhurbaşkanı, dört başbakan çıkarttı. Bu değişim siyasi ahlak ile oldu. Bu hareketin gücü sahip olduğu ahlaktan kaynaklanmaktadır. Ama bakın CHP'de lider değişimi oldu, neyle oldu iftira ile, ahlaksız bir kumpasla, kaset operasyonuyla oldu. Lider kaset operasyonlarıyla olurken, bizde ahlak politikalarıyla değişiyor. Bizim farkımız budur. Bundan sonra da yolumuza böyle devam edeceğiz. Bu güne kadar insanlarımızı aldatmadık. Yapamayacaklarımızı söylemedik, yapacaklarımızı da söyleyerek bir bir hayata geçirdik" dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.