Türkiye'yi daha büyük bir hale getirmeye devam edeceğiz
Cihannüma Derneği Ankara Temsilciliğinin sahur buluşması programında konuşan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, ramazan ayında dost meclisinde buluşmanın kendileri için çok büyük bir anlama sahip olduğunu söyledi.
Yeryüzünün iyi, doğru, güzel ve adil olması için çalışan bir kadro olarak bir araya geldiklerinin altını çizen Gül, "Hepimizin gençlik yıllarında bu ülke için bir hayali vardı. Bu ülke için, bu millet için, ümmet için ve insanlık coğrafyası için bir hayali vardı. Sadece bu ülkenin değil, bütün insanlık aleminin barış ve huzurla dolu olması, bizim en büyük temennimizdi ve bütün hayatımızın, siyasetimizin merkezinde de bütün insanlığın mutluluğu, bütün insanlığın barışı vardı. Yine siyasetimizin merkezinde bizim tasavvurumuzda yine aynı ruh vardır." ifadelerini kullandı.
"Eğer bütün insanlık huzurda değilse, barışta değilse, hiç kimse barış ve huzurda değildir." diyen Gül, şöyle devam etti:
"İşte bu manayla siyaset yapmaya devam eden bir kadroyuz. Bugünlere kolay gelinmedi. Bugünlere, 'Yeni bir dünya kurulması lazım, haksızlığın karşısında, zulmün karşısında yeni bir dünya ancak bu coğrafyanın, insanının kurtuluşudur' diyen rahmetli Erbakan Hoca'nın bir hayali vardır ve bu hayalini Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde tek tek gerçekleştirerek yola devam ettik. Elbette daha yapacak çok işimiz var, daha yapılması gereken, atılması gereken çok önemli adımlar var. Her şeyi yapmış değiliz, eksiklerimiz, hatalarımız var. Bunları da telafi etmek boynumuzun borcu, bu millete olan en büyük vefa borcumuzdur."
"Milletin yanında duruşumuz en anlamlı duruştur"
Gül, bu ülkede ne zaman bir haksızlık, ne zaman bir zulüm olsa bu kadrolara dönüp, 'Bu haksızlıkları siz sona erdirin' diye bu millet hep gözünü diktiğini ve İktidara geldiklerinde de yine bir mazlumun daha gözünün yaşını silmek için çalıştıklarını dile getirdi.
Çok büyük başarılar elde ettiklerini, her zaman milletin yanında durarak, geldikleri mevkilerin, makamların, devletin belirli yerlerindeki pozisyonlar olmadığını anlatan Gül, "Milletin yanında, milletin gönlünde olan pozisyonumuz, milletin yanında duruşumuz en anlamlı duruştur. Eğer bu duruşu bozarsak millet de bize bakışını elbette değiştirir. O yüzden nerede bir eksiklik varsa asla ama asla millete dönüp eksiklik sizdendir diyemeyiz. Eksiklik elbette bizdendir diyeceğiz, eksikliğimizi de gidermek siyasetimizin ve bizim felsefemizin yol haritamızın temel düsturu olmalıdır. Ramazan ayındayız. Ramazan muhasebe ayıdır, nerede eksikliğimiz var, hem bireysel, hem toplumsal, hem siyasi hareket, hem organizasyonlarımızda işte bu ramazanı da ramazan sonrasındaki dönemler için de bir muhasebe kılarak nerede bir eksiklik yaptık, milletle aramıza ne kadar mesafe koyduk, bu mesafeyi neden açtık diye muhasebe yaparak, bu milletle beraber yolculuk yapmış bu davanın en büyük yol haritasıdır, pusulasıdır. Bunu da hep beraber yapmamız lazım." diye konuştu.
Aynı gemide bulunan insanlar olarak, ortak sevdası Türkiye olan insanlar olarak, Türkiye paydasında bir ve beraber olmak zorunda olduklarına vurgu yapan Gül, şunları aktardı:
"Bu geminin önüne geçip 'sen gel, sen bu gemiye gelme' diye birilerinin borazanlığını ya da bir takım elit kesimlerin siyasetini yapamayız. Bu geminin içerisinde Trabzonlu Ayşe de olacak, Edirneli Ali amca da olacak, 10 kuruş parasını bu dava için getirip veren amcalarımız, teyzelerimiz olacak, Bayburtlu Yusuf olacak, eğer Bayburtlu Yusuf olmazsa o sofra eksiktir, o hareket başarıya ulaşamaz. İşte biz geldiğimiz yeri çok iyi bilerek, duruşumuzu çok iyi bilerek, nereden geldiğimizi unutmayarak nereye gideceğimizi unutmayarak bu siyasetimizi elbette başarıya ulaştırmak zorundayız."
Türkiye'nin daha güzel olması için hayal kuranların başını önüne eğdiremeyeceklerini belirten Gül, "Biz, bu millete karşı ödevimizi daha fazla çalışarak, özgürlükleri daha fazla artırarak, bir kimsenin daha kendisini öteki hissetmediği bütün eksikliklerimizi gidererek yolumuza devam edeceğiz. Çok büyük işler yaptık, çok büyük reformlar yaptık ama her şeyi yaptık artık rehavete kapılalım, artık biz de bu iktidarın merkezinde olduk diye bir düşünceye kapılmadan yolumuza devam etmemiz lazım. Merkez milletin kalbidir, merkez milletin yanıdır. Milletle beraber Türkiye'yi daha büyük bir hale getirmeye inşallah devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu adımları hep birlikte atacağız." ifadelerine yer verdi.
"Binali Yıldırım inşallah milletimizin desteğiyle en güzel sonucu alacaktır"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için 23 Haziran'da yapılacak yenileme seçimine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Gül, 1994'te İstanbul'un çöp yığınlarıyla yönetilemez bir şehirken yerel yönetimlerin emin ellere geçtiğini belirtti. O dönem yaşanan seçim ruhunu hatırlatan Gül, şöyle devam etti:
"İşte 1994 ruhuyla her kapıya, her gönüle girecek şekilde omuz omuza çalışmak zorundayız. Bugün burada bulunan herkesin 1994 ruhundan bir payı da olmuştur. Burada bulunan herkes 1994'teki 'tamam inşallah' afişini asmıştır ve 23 Haziran'da bu 'tamam inşallah' afişini, yarım kalan afişi İstanbul'da tekrar asacağız inşallah. Çünkü İstanbul, Cumhurbaşkanımızın, büyükşehir belediye başkanlığında Türkiye'ye ve bütün dünyaya 'dünya beşten büyüktür' diyerek ilk yolculuğun atıldığı önemli bir merkez. Bu seçimlerde tecrübenin, deneyimin ve Türkiye'nin, İstanbul'a hizmetin adı olan, markası olan Binali Yıldırım inşallah milletimizin, İstanbul'un desteğiyle en güzel sonucu alacaktır. Sizlerin de desteği elbette en güçlü bir şekilde olacaktır. Buna inanıyorum."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.