“YENİ SİSTEM DAHA GELMEDEN CHP’Yİ DEĞİŞTİRDİ”
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, yeni anayasa sisteminin şimdiden CHP'yi değiştirdiğini belirterek, "Bu sistemle bundan sonra iktidar olabilmek için milletin kendisi olabilmek lazım. Baskıcı düşüncelerle kendi bildiklerini kabul edip milleti cahil, yetersiz, dolayısıyla güdülen bir yapı olmakla bu sistemde başarıya ulaşamazsınız" dedi.
Bitlis'in Ahlat ilçesinde düzenlenen "İl Milli Eğitim Müdürleri Değerlendirme Toplantısı'na katılan ve toplu açılış programına katılan Bakan Yılmaz, Adilcevaz ve Tatvan ilçelerini ziyareti sonrası Bitlis Valisi İsmail Ustaoğlu'nu makamında ziyaret etti. Burada vali yardımcıları ve kurum amirleri tarafından karşılanan Bakan Yılmaz, Valilik Şeref Defteri'ni imzaladı. Ardından AK Parti İl Başkanlığına geçen Bakan Yılmaz, partililere hitaben bir konuşma yaptı. Konuşmasında özellikle CHP'ye atıflarda bulunan Bakan Yılmaz, yeni anayasa sisteminin şimdiden CHP'yi değiştirdiğini belirterek, "CHP biz bu anayasa değişikliğini yaparken kameralarla çekerek Anayasa Mahkemesine delil oluşturuyorlardı" dedi. Yeni anayasa sistemiyle yüzde 50+1 oyu alanın bu ülkeyi yöneteceğini anlatan Bakan Yılmaz, "2002 yılında yüzde 34 ile bu ülkeyi yönettik. Biz bu ülkeyi 44, 46, 47 ve 49'la da yönettik. Ancak sizin bu kabul ettiğiniz bu anayasa değişikliği var ya artık bundan sonra bu oranlarla ülkeyi yönetmek mümkün olmayacak. Bu ülkeyi yönetmek için yüzde 50+1 gerekiyor. Yani bu milletin yarısından bir fazlasının oyunu almak lazım. Bu sistem daha gelmeden Cumhuriyet Halk Partisi'ni (CHP) değiştirdi. CHP biz bu anayasa değişikliğini yaparken kameralarla çekerek Anayasa Mahkemesine delil oluşturuyorlardı. İyide millete sorulacak bir değişikliği milletin söz hakkının olduğu bir yerde millet adına karar vermeye yetkili olan bir mahkemenin ne söyleyeceğini sormaya, anlamaya gerek var mı? CHP gideceğim mahkemeye dedi ama gitmedi. Neden, işte bu sistemin olumlu dönüştürücü gücünün CHP'de görülmesindendir. CHP en son bir adalet yürüyüşü yaptı değil mi, daha önce kendi bayrakları ve kendisini destekleyen her türlü aşırı uçların flamaları da olurdu. Ama o bayrakları kullanmadı, kullanamaz da. Niçin, düşünüyor ki yüzde 50'nin üzerinde bir oy kitlesine ulaşabilsin ve 2019 yılında bu ülkeyi yönetme hakkını en azından kendisi ve kendi düşüncesinde olanlar kazanabilsin diye. CHP şimdide diyor ki Çanakkale'de bir toplantı yapacağız diyor. Ama diyorlar bayraklarınızla gelmeyin diyorlar. Bu sizin tercihiniz, CHP'yi ne kadar değiştirdi. Bu sistemle bundan sonra iktidar olabilmek için milletin kendisi olabilmek lazım. Baskıcı düşüncelerle kendi bildiklerini kabul edip milleti cahil, yetersiz, dolayısıyla güdülen bir yapı olmakla bu sistemde başarıya ulaşamazsınız. Milletin değerleri neyse o değerleri donanacaksın, o değerleri benimseyeceksin, o değerleri sahipleneceksin ve içselleştireceksin. Millet bunu görür ve gördükten sonra sana hak ettiğin payı verir. İşte bu anayasa değişikliğinin CHP'yi ne kadar dönüştürmeye başladığını gösteriyor. Ama CHP'nin hala yol alması gereken çok mesafe var. CHP bu ana kadar bu millete hiç güvenmedi" dedi.
Bakan Yılmaz, 1960 darbesini ve o dönemde mecliste CHP'lilerin olduğunu hatırlatarak sözlerine şöyle devam etti:
"60 darbesine bir bakın kurucu meclisinde hep CHP'yi destekleyenler vardı. Neden, güya bu ülkenin kendi koymuş olduğu ilkelerden uzaklaştığını düşündüler. Hiç halkın değerlerini, bu ülkenin de, meclisin de sahibinin de millet olduğunu hiçbir zaman düşünmediler. Bir şekilde millete güvenmediler. Ankara'daki bazen yargı, bazen de silahlı bürokrasisine güvendiler. Ancak onların da çare etmediğini bu 15 Temmuz'da gördük. Millet kendine ait silaha, tanka canıyla, kanıyla ve memleket kadar büyük yüreğiyle karşı koydu ve onları bozguna uğrattı. Bu millet diğerlerine de şu mesajı verdi; bundan sonra bu milletin üzerine söz söyleyebilmek kimsenin haddi değildir. Eğer bu milletin adına söz söylemek istiyorsan milletten oy alacaksın. Dolayısıyla bu yapılan sistem bu ülkeyi daha demokratik bir ülke haline getirecektir. Kesinlikle bu yapılan bu ülkede barış dilini hakim kılacaktır. Bundan sonra herkes Yunus'un dilini, Mevlana'nın dilini, Hacı Bektaş'ın dilini konuşacak. Bu coğrafyada hükümet olabilmek için Türkiye'nin her bölgesinden oy almak lazım. İşte bu da şeffaf olabilmeyi gerektirir, doğuda başka batıda başka olmayı değil, şeffaf olursan, milletin temel değerlerine sahip olursan bu milletin gözü terazidir, size hak ettiğiniz payı verir" dedi.
Bakan Yılmaz, parti ziyaretinin ardından Bitlis esnafını ziyaret ederek kahvede vatandaşlarla çay içip sohbet etti. Bakan Yılmaz, daha sonra uçakla Ankara'ya dönmek üzere karayolu ile Muş'a geçti.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.