Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin devlet ve hükümet başkanları, iki günlük zirve için Brüksel'de toplandı. AB'nin geleceği, Brexit, göç, ekonomi, güvenlik ve Batı Balkanlar konularının görüşüleceği zirvenin başlangıcında, AB Konseyi Başkanlığı seçimi yapıldı.
AB Konseyi Başkanı Tusk ülkesinin itirazına rağmen tekrar seçildi
Seçilmesine ülkesi itiraz etti
Görev süresi 31 Mayıs'ta dolacak olan mevcut başkan Donald Tusk, ülkesi Polonya'nın itirazına rağmen 1'e karşı 27 oyla yeniden seçildi. 2,5 yıl daha aynı görevi sürdürecek olan Tusk, zirve devam ederken AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile ortak basın toplantısı düzenledi.
"Siyasi izolasyona karşı koruyacağım"
Tusk, seçilmesine itiraz eden muhafazakar Adalet ve Hukuk Partisi (PiS) hükümeti ile ilişkilerinin nasıl olacağına ilişkin bir soru üzerine, "Tüm AB üyesi ülkelerle işbirliği yapmak istiyorum. Polonya'yı, siyasi izolasyona karşı korumak için elimden gelen herşeyi yapacağım." dedi.
"Umarım, bu Polonya hükümetinin anlayacağı bir dildir"
Donald Tusk, kendisini iç işlerine karışmakla suçlayan Polonya hükümetiyle nasıl iletişim kuracağına ilişkin soruya "Polonya'nın dili olan Lehçe ile iletişim kuracağım" karşılığını verirken AB Komisyonu Başkanı Juncker, "Umarım, bu Polonya hükümetinin anlayacağı bir dildir." ifadesini kullandı.
AB Konseyi Başkanı Tusk, Polonya'nın izole olmaması için yapması gerekenlere ilişkin olarak da notlarından alıntı yaparak "Köprüleri yakarken dikkatli olmalısınız. Bir kez yakıldıklarında tekrar geçemezsiniz." diye konuştu.
Bunu, AB'nin geleceğine ilişkin tartışmalar öncesi tüm üye ülkelerin dikkatine getirmek istediğini kaydeden Tusk, "Fakat özellikle de Polonya hükümetine adamak istiyorum. Duygusal olunmasını anlıyorum. Bazen ben de duygusal oluyorum. Bu normal. Sonuçta insanız. Ancak, AB'nin geleceği söz konusu olduğunda çok sorumlu davranmalı ve çok mantıklı olmalıyız. Umarım bu Polonyalı meslektaşlarım için de böyle açıktır." değerlendirmesini yaptı.
Tusk-Polonya kavgası
Polonya'da 25 Ekim 2015'te yapılan seçimlerde iktidara muhafazakar Adalet ve Hukuk Partisi (PiS) gelmişti. Tusk ise merkez sağ partisi Vatandaşlar Platformu (PO) üyesi olarak, 2007-2014 yıllarında başbakan olarak görev yapmıştı.
Yeni Polonya yönetimi, Tusk'u, AB Komisyonunun da karşı çıktığı bazı düzenlemeler konusunda taraf tutmakla suçluyor. AB Komisyonu, Anayasa Mahkemesinin yargılama usullerinde yapılan değişikliğin hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı olduğu iddiasıyla Polonya hakkında soruşturma başlatmıştı.