Brüksel'deki Limbur Futbol Akademisi'nin Müdürü Muammer Eroğlu, futbol sahalarında "Pis Türk" sözcüğünün yaygınlaştığını söyledi.
Belçika'da yedi yıldır başarılı bir şekilde faaliyet gösteren ve adeta futbolcu yetiştiren Limbur Futbol Akademisi'nin Müdürü Muammer Eroğlu, sahalarda yaşanan ırkçılığa dikkat çekti.
İHA muhabirine verdiği özel röportajda sahada yaşanan ırkçılığın artık çekilmez olduğunu belirten Muammer Eroğlu, "Pis Türkler" sözcüğünü sıklıkla duyar olduklarını ifade etti.
Bu konuda sayısız kez haklarının yenildiğine vurgu yapan Muammer Eroğlu, haklarını aradıklarını ve bu konuda resmi makamlar olmak üzere Türk derneklerinden destek beklediklerinin altını çizdi.
"MASA BAŞINDA SORUNUMUZU ÇÖZEMİYORUZ"
Belçika'da yaklaşık yirmi yıldır futbolun içerisinde olduğunu belirten Muammer Eroğlu, futbol sahalarında yapılan haksızlıkların her geçen gün arttığını söyledi. Eroğlu, "Bunun ismini ırkçılık olarak ya da daha değişik şekilde söyleyebiliriz. Bunun için biz yasal yoldan sonuna kadar hakkımızı arıyoruz, aramaya da devam edeceğiz. Türk makamlarından. Büyükelçilikten, konsolosluktan geçmiş iki, üç yılda girişimlerimiz oldu. Avukat yardımı istedik, talepte bulunduk. Konsolosun kendisiyle randevu aldık ve iki kere gittik. Bu sorunlarımızı dile getirdik. Artık yorucu olmaya başladı. Her maçta "vuile Turk". Türkçesi "pis Türkler". Son zamanlarda terörist kelimesi de sıkça kullanılmaya başlandı. Masa başında sorunumuzu çözemiyoruz. Çünkü bize farklı gözle bakıyorlar. Bu da bizi gerçekten üzüp, yaralıyor. Futbol olarak bana göre iyiyiz. Altyapı olarak daha organizeyiz. Ama yapılan ırkçılık ve haksızlıklardan dolayı önümüz kapanıyor. Bu konuda bütün sivil toplum kuruluşlarından, devletin resmi kurumlarından destek bekliyoruz. Bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Çünkü çocuklarımız yetenekli" diye konuştu.
"HAKSIZLIKLAR BİZİ CİDDİ DERECEDE ÜZMEKTE"
Eroğlu, "Futbol eğitimini aldıkça kendilerini geliştiriyorlar. Daha üst liglerde oynayacak kapasiteye sahipler. İlk önce terbiyeli çocuk yetiştirmek. Karakterli çocuk yetiştirmek. Yetenekli olanları futbola devam ettirmek istiyoruz. Bunun yanında projelerimiz var. Geçen yıl 23 futbolcumuz hakemlik diploması aldı. Şu anda resmi olarak hakemlik de yapıyorlar. Bu yıl projelerimizden bir tanesi de antrenörlük projesi. Yasal olarak bütün haklarımızı alıp, yolumuza devam etmek istiyoruz. Ama dediğim gibi bu son dönemde uğradığımız haksızlıklar, bizi ciddi derecede üzmekte ve yaralamakta. Bu konuda bütün sporseverlerin, resmi kurumların, derneklerin daha duyarlı olmalarını ve çocuklarımıza destek olmalarını istiyorum" dedi.
"TÜRKÇE KONUŞMAMIZ İSTENMİYOR"
Normal futbol kurallarına göre saha içerisinde herhangi bir dilin konuşabileceğini bildiren Eroğlu, "Yalnız hakemle Flamanca, Fransızca konuşmak zorundalar. Bir bölümde de Almanca var. Biz, kendi aramızda Türkçe konuştuğumuzda, bunlar onu problem olarak görüyor. Ama İtalyanların konuşmasına, İngilizlerin konuşmasına sıcak bakıyorlar. Türkçe konuşulduğunda ise çok sert tepkilerle karşılaşıyoruz. Geçmişte bunun yüzünden puanlarımız silindi. Ama resmiyete farklı şekilde yansıtılıyor. İşin gerçeği bu. Türkçe konuşmamız istenmiyor. Rahatsız oluyorlar." şeklinde konuştu.
TÜRKİYE'DEKİ KULÜPLERE ÇOK OYUNCU VERDİLER
Limburg Futbol Akademisi olarak Türkiye'de birçok kulüple maç oynadıklarını anlatan Eroğlu, "Türkiye'de üç büyüklerle maç oynadık. Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray olmak üzere, Osmalıspor, Ankaragücü ve Gençlerbirliği takımlarıyla maç oynadık. Beğenilen oyuncularımızdan oraya verilen oyuncularımız var. U8'lerden bir oyuncu verdik. U21'lerden Vahap'ı verdik. Yıldırım'ı verdik. Buna benzer oyuncularımızı verdik. Belçika birinci ligine verdiğimiz oyuncular var. Lierse takımına İsmail'i verdik" dedi.