Bakan Vang, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu için bulunduğu New York'ta Asia Society'nin düzenlediği toplantıda konuştu.
Çinli Bakan, konuşmasında, Washington yönetiminin son dönemde iki ülke arasındaki rekabeti yanlış algılayan, ideolojik cepheleşmeleri ve çevreleme siyasetini teşvik eden tavrının iki ülke ilişkilerini zedelemenin yanı sıra dünyayı yeni bir soğuk savaşa sürükleme riski taşıdığını savundu.
ABD ve Çin ilişkilerinin, son birkaç yılda iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulduğu 1979'dan bu yana en kötü günlerden geçtiğine dikkati çeken Vang, bunun dünya ülkelerinin ve halklarının geleceği açısından belirsizliğe yol açtığını belirtti.
Başkan Joe Biden'ın, ABD-Çin ilişkilerinin sonuçları bakımından en önemli ilişki olduğunu, bunun nasıl gelişeceğinin 21. yüzyılın dünyasını şekillendireceğini ifade ettiğini aktaran Vang, ABD Başkanı'nın, Çin ile yeni bir soğuk savaşa girmeyi istemediklerini, ittifakları canlandırma çabalarının Çin'e karşı olmadığını, Tayvan'ın bağımsızlığını desteklemediklerini ve Çin ile çatışma arayışında olmadıkları sıkça yinelediğini hatırlattı.
Vang, Biden'ın bu irade beyanına karşın ülkenin politikasında aksi yönde eğilimlerin egemen olduğunun gözlendiğini belirterek, "ABD, Çin'i 'asıl rakip' ve 'uzun dönemde en ciddi tehdit' olarak tanımlayıp her yönden bastırmaya, etrafındaki stratejik ortamı şekillendirerek çevrelemeye çalışırken, diğer ülkeleri taraf seçmeye ve Çin'i dışlayan küçük halkalar oluşturmaya zorlarken yeni bir soğuk savaşı önlemek nasıl mümkün olabilir?" diye konuştu.
Çin ile ABD'nin barış içinde bir arada yaşamasının önündeki en büyük engelin "soğuk savaş mantığı" olduğunu, ABD'de bazı kişilerin geçmişte Sovyetler Birliği'ne karşı kullanılan çevreleme taktiğini Çin'e karşı tekrarlamayı istediğini, "Hint-Pasifik stratejisi" gibi jeopolitik manevralarla Çin'i çevrelemeyi umduğunu savunan Vang, "Bu çabalar boşuna çünkü ne Çin eski Sovyetler Birliği ne de dünyada eskiden olduğu gibi." ifadesini kullandı.
Vang, ABD'nin bir yandan Çin'in siyasi sistemini değiştirme amacı olmadığını ifade ederken, öte yandan "demokrasi ve otoriterlik" arasındaki mücadeleye dair "yanlış bir anlatıyla" ideolojik cepheleşmeyi teşvik ederek Çin'in siyasal sistemini, kalkınma yolunu ve iktidar partisini (Çin Komünist Partisi) hedef aldığını savundu.
Çin ile ABD arasında ekonomi ve ticaret alanında rekabet olduğunun inkar edilemeyeceğini, Çin'in bu rekabetten korkmadığını, fakat ilişkilerin yalnızca rekabetle tanımlaması gerektiğini vurgulayan Vang, "Eğer ABD, Çin ile ilişkilerini 'sıfır toplamlı oyun' zihniyetiyle ele alır ve 'siyasi doğruculuğun' Çin politikasını yanlış yönlendirmesine izin verirse, kendi sorunlarını çözemediği gibi Çin-ABD ilişkilerini de çatışma ve cepheleşmeye götürecektir." değerlendirmesinde bulundu.