Suriye'de iç savaşın başladığı 2011 yılından itibaren Esed rejimi ve destekçilerinin saldırılarında yüzlerce okul zarar görerek eğitim veremez hale geldi.
Çocuklarının eğitimlerine devam etmesini isteyen siviller, alternatif yöntemler geliştiriyor.
İdlib’in Kefer Aruk köyündeki Reyyan kampı sakinleri, çocukların eğitimden mahrum kalmaması için, çadırlarını hafta içi 4 saat boyunca öğrencilere veriyor.
Birinci ve sınıfta dördüncü sınıfa kadar 386 öğrencinin ders görmelerinin ardından kamp sakinleri, çadırlarında hayatlarına devam ediyor.
Okulun sorumlusu Abdulkadir Paşa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Okulun kendi çadırı yok. Sivillerin çadırlarını sabah 08.00 ile 12.00 arasında okul olarak kullanıyoruz. Daha sonra aileler hayatlarına devam ediyor. "dedi.
Okulun çadıra, kırtasiye malzemelerine, yazı tahtasına, sıraya ve çamurdan korunmak için çakıl taşına ihtiyacı olduğunu belirten Paşa, kampta yaşayan 9 ailenin çadırlarını ilkokul öğrencilerine tahsis ettiklerini aktardı.
Paşa, "186 erkek ve 200 kız öğrenci olmak üzere toplam 386 öğrenci eğitim görüyor." ifadeleri kullandı.
"ÜŞÜDÜĞÜMÜZ ZAMAN ELLERİMİZİ BİRBİRİNE SÜRTEREK ISITMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Birinci sınıf öğrencisi Muhammed Cuma da yağmur yağdığında çadırların su aldığını ve ıslandıklarını söyledi.
Öğretmenlerin yağmur yağdığı zaman öğrencileri, üzerlerine su akmaması için başka bir çadıra götürdüğünü anlatan Cuma, "Ayaklarımız çamur oluyor. Çadırlar yağmur suyu damlatıyor. Üşüdüğümüz zaman, ellerimizi birbirine sürterek ısıtmaya çalışıyoruz." şeklinde konuştu.
"ÇOCUKLARIMIZIN CAHİL KALMASINI İSTEMİYORUZ"
Bir buçuk yıl önce İdlib'in doğusundaki Serakib ilçesinden göç etmek zorunda kalarak kampa sığınan Mahmut el İbrahim de "Allah kamptaki öğretmenlerden razı olsun. Gönüllü olarak çocuklarımızı eğitiyorlar." dedi.
El İbrahim, "Çocuklarımızın okuması için üzerimize düşeni yapacağız. Bizi soğuktan koruyan çadırlarımızı günlük 4 saat çocuklarımızın eğitim görmesi için okula veriyoruz. O süre zarfında komşularımızda veya akrabalarımızda kalıyoruz. Çünkü çocuklarımızın cahil kalmasını istemiyoruz." değerlendirmesini yaptı.
İDLİB'DEKİ DURUM
Türkiye, Rusya ve İran arasında 4-5 Mayıs 2017'de gerçekleşen Astana toplantısında, İdlib ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 "gerginliği azaltma bölgesi" oluşturuldu.
Ancak rejim ve İran destekli teröristler, Rusya'nın hava desteğiyle 4 bölgeden 3'ünü ele geçirip İdlib'e yöneldi. Türkiye, Eylül 2018'de Rusya ile ateşkesi güçlendirmek için Soçi'de ek mutabakata vardı.
Rusya ve rejim güçleri, Mayıs 2019'da tüm bölgeyi ele geçirmek için operasyonlara başladı ve İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi içinde çok sayıda büyük yerleşimi ele geçirdi.
Son olarak Türkiye ve Rusya arasında 5 Mart'ta Moskova'da yeni bir mutabakat sağlandı.
Rejim güçlerinin zaman zaman ihlal ettiği ateşkes büyük ölçüde korunuyor. 2017-2020 döneminde yaklaşık 2 milyon sivil, Rusya ve rejim güçlerinin saldırılarında Türkiye sınırına yakın bölgelere göç etmek zorunda kaldı.