Kazakistan'ın başkenti Astana'da Türkiye, Rusya ve İran arasında varılan "Suriye'de çatışmasızlık bölgeleri oluşturulmasına dair muhtıra", ülkede 4 "çatışmasızlık bölgesi" ve bu bölgelerin sınırları boyunca "güvenlikli bölgeler" oluşturulmasını öngörüyor. Güvenlikli bölgelerin idaresini, garantör ülke birlikleri sağlayacak.
Kazakistan'ın başkenti Astana'da yapılan Suriye konulu görüşmelerde, garantör ülkeler Türkiye, Rusya ve İran arasında "çatışmasızlık bölgeleri" oluşturulmasına ilişkin muhtıra imzalandı.
AA muhabirinin görüşmelere katılan kaynaklardan elde ettiği muhtırada, üç ülke, BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı ışığında Suriye'nin egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne yönelik bağlılıklarını teyit ederek, askeri gerginliğin azaltılması ile siviller için koruma sağlanmasına yönelik kararlılıklarını ifade etti.
Muhtıraya göre, 4 yerde çatışmasızlık bölgesi oluşturulacak. Bu bölgeler; İdlib ili ile komşu iller Lazkiye, Hama ve Halep'in belli bölgeleri, Humus ilinin kuzeyindeki belli bölgeler, Şam'daki Doğu Guta ve Suriye'nin güneyindeki Dera ve Kuneytra illeri olmak üzere belli bölgeler şeklinde belirlendi.
GÜVENLİKLİ BÖLGELER İLK ETAPTA 6 AY GEÇERLİ OLACAK
Geçici bir önlem olduğu belirtilen çatışmasızlık bölgeleri ve güvenlikli bölgeler, ilk etapta 6 ay geçerli olacak. Garantör ülkelerin uzlaşması halinde bu süre otomatik olarak uzatılacak.
Çatışmasızlık bölgelerinde, Suriye rejimi ile ateşkese katılan veya katılacak silahlı muhalif gruplar arasında, hava unsurları dahil olmak üzere her türlü silahlı saldırı durdurulacak.
Ayrıca çatışmasızlık bölgelerinde, insani yardımların en hızlı şekilde ulaştırılması sağlanacak. Sivillerin en temel ihtiyaçlarının karşılanması ve tıbbi yardımın ulaştırılması için şartlar oluşturulacak. Su ve elektrik dağıtımı gibi temel altyapı tesislerinin tekrar işler hale gelmesi için önlemler alınacak. Mültecilerin ve ülke içinde yerinden olmuş kişilerin dönmesi için gerekli şartların tesisi sağlanacak.
GÜVENLİKLİ BÖLGELER
Muhtıraya göre, çatışmasızlık bölgelerinin sınırları boyunca çatışan taraflar arasında karşılıklı olayların ve çatışmaların engellenmesi amacıyla "güvenlikli bölgeler" kurulacak.
Güvenlikli bölgelerin içinde silahsız sivillerin geçişinin sağlanması, insani yardımların iletilmesi ve ekonomik faaliyetlerin devamı için "kontrol noktaları" bulunacak. Güvenlikli bölgelerde ayrıca ateşkese riayet edilmesinin sağlanması amacıyla "gözlem noktaları" yer alacak.
İDARE GARANTÖR ÜLKE BİRLİKLERİNDE
Kontrol ve gözlem noktalarının faaliyet göstermesi ve güvenlikli bölgelerin idaresi, garantör ülkelere ait birliklerce uzlaşı temelinde sağlanacak. Gerektiği hallerde garantör ülkelerin uzlaşmasıyla üçüncü taraflar konuşlandırılabilecek.
Muhtıra metninde, garantör ülkelerin ateşkese dahil olan tarafların ateşkese uymalarını sağlamak için tüm gerekli önlemleri alacağı, DEAŞ, El Nusra ile bunlarla bağlantılı tüm grup, oluşum, girişim ve kişilerle mücadelenin devamı için gerekli tedbirlere başvuracağı belirtildi.
Muhtıraya göre, El Kaide ve DEAŞ ile mücadelenin çatışmasızlık bölgelerinin "içinde ve dışında" süreceği ifade edildi.
Garantör ülkelerin ayrıca ateşkese taraf olmayan grupların ateşkese dahil edilmesi için çabalarını sürdüreceği kaydedildi.
Metne göre, garantör ülkeler muhtıranın imzalanmasından sonraki iki hafta içinde Ortak Çalışma Grubu kuracak. Ortak Çalışma Grubu'ndaki garantör ülkelerin temsilcileri çatışmasızlık bölgelerinin sınırlarını ve güvenlik bölgelerini belirleyecek. Temsilciler, bunun dışında muhtıranın uygulamasına ilişkin teknik ve operasyonel konuların çözümü için çalışacak.
Garantör ülkeler, 4 Haziran'a kadar çatışmasızlık bölgeleri ile güvenlikli bölgelerin haritalarının hazırlığını tamamlamak ve silahlı muhaliflerle terörist grupları birbirinden ayrıştırmak için gerekli adımları atacak.
Ortak Çalışma Grubu, Astana'daki Suriye konulu üst düzey toplantılarda faaliyetleri hakkında rapor sunacak.