Gazeteci ve Köşe Yazarı Bekir Doğan bu haftaki yazısında şu konuyu ele aldı;
15 Temmuz 2016 günü gecesi Türkiye Büyük Bir Badire atlattı..
2. Kurtuluş Savaşının Kahramanları çok ancak , Başkomutan Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan cep telefonu ile halkı sokaklara çağırması yayınlayan ve kellelerini koltuklarına alan Türk Basın Kahramanmaraş’ta sansüre uğradı..
Basında Sansürün Kaldırılışının 108. Yıldönümü” nde, Türk basınının tarihi bir sınav verdiğini, bundan da alnının akıyla çıktığını sevincini yarın 24 Temmuz 2016 Pazar günü şöyle basınla kahvaltı programında kutlamayı bekleyen Kahramanmaraş basın şokta..
Bilgi verenler yanlış vermiş olabilir ama sayın Başbakan Yardımcımız Veysi Kaynak beye buradan yazmak istiyorum..
Kahramanmaraş’ta 3 günlük gazetemiz var
Düzenli Çıkan Bir Haftalık gazetemiz var..
6 adet 15 günde bir yayınlanan gazetemiz var..
Bir televizyon kanalımız..
4-5 adet de ciddi haber yayını yapan internet sitemiz var..
AA- İHA –DHA Dünya, Sabah ve Şeni Şafak gazetelerinin büroları var..
Topu topuna üstü üste topladığımız zaman ilimizde aktif gazetecilik yapan kişi sayısı 20’yi geçmemektedir..
Önce iğneyi kendimize batıralım: Haber denildiği zaman işte bir elin parmakları kadar gazeteci varken, eski alışkanlıklar sebebi ile yemek var derseniz 200 kişi gele biliyor biz bunun temizlenmesi için sürekli mücadele ettik.. halen çalışıyoruz, darbe öncesi bu konu da toplantı bile yapmıştık..
Bugünden sonra da mücadele edeceğiz, ancak Kahramanmaraş’ta bir kısım gazetecilerin basın toplantısına çağırılması , bir kısmının dışarda tutulmasına bir mana veremedik..
Sayın Mehmet Fiskeci’nin söylediği gibi topu hep taca atıyorlar.. kimse kabul de etmiyor..
Biraz tarih, üstelik basın’a sansür kitabını yazan biri olarak diyorum: “24 Temmuz 1908 tarihi, Türk basınında, doğrudan uygulanan sansürün biçimsel olarak kaldırıldığı tarih olarak bilinir ve bu nedenle de 24 Temmuzlar, basında sansürün kaldırıldığı tarih olarak kutlanır. Her ne kadar ‘kutlanır’ ifadesi kullanılsa da gazeteciler, basında sansürün dolaylı yöntemlerle devam ediyor olması nedeniyle bu günleri bir anma, dayanışma ve basın özgürlüğü ile ilgili bir mücadele günü olarak tanımlarlar.
Nitekim bu yılki 24 Temmuz’dan sadece 9 gün önce, 15 Temmuz 2016 gecesi ülkemiz çok büyük bir travma yaşadı ve halen daha da yaşıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde yuvalanarak, devlete ve ülkeye kast etmeyi hedefleyen vatan haini darbeciler, Türk halkını, milletin meclisini, kamu kurumlarını, demokratik kuruluşları, medya kuruluşlarını doğrudan hedef almışlar, insanlarımızın üzerine acımasızca tanklar sürüp, kurşun yağdırıp ölüm kusmuşlar, uçak ve helikopterlerle bombalamış ortalığı yakıp yıkmışlardır.
Bu sebeple ilimize gelen Ak Parti Kahramanmaraş Milletvekili Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ‘ın basın toplantısında bazı gazetecilere sansür uygulanması işin doğrusu bizleri üzdü..
“Abi OHAL var , bu işleri konuşmak yazmak çok tehlikeli diyerek aba altından deynek gösteren zatı muhtereme soruyorum..
Olağanüstü hal uygulamasının hangi maddesinde var : bir kısım gazetecileri çağırın bir kısmını çağırmayın diye bizim görmediğimiz bir madde mi var ?
Ülkemizin geçici olarak içinde bulunduğuna inandığımız OHAL hali basın özgürlüğünü asla sekteye uğratmamalıdır. Gazetecilere yönelik baskı, fiziki saldırı ve tehditlerin önüne geçilmeli, henüz yayınlanmamış haber, yazı, röportaj, dergi, kitap v.b. gibi eserlere karşı getirilen ön yargılı yaptırımlara izin verilmemeli, internet sitelerine erişimler keyfi kararlara dayanmamalı, radyo ve televizyon kuruluşları hakkında haksız yaptırımlar uygulamaya konmamalı, basın ve ifade özgürlüğü evrensel standartlara yükseltilmelidir.
Bizde bir mantık: vur dersen öldürüler, ben Kahramanmaraş’ta da öyle olduğunu sanıyorum.. Bu konudan Başbakan Yardımcımız Veysi Kaynak beyin haberinin olduğunu sanmıyorum..
Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, Ak Parti İl Başkanı Ahmet Özdemir, Başbakan Yardımcımız Veysi Kaynak bey bu konuya el atarak, 24 Temmuz 2016 Pazar günü , Türk Basın’dan sansürün kaldırılışının 108 yıl dönümünde Kahramanmaraş basın ile bir araya gelmelidir..
Başta da söylediğim gibi: Resmi ilan ve Reklam Alan gazetelerin isimleri Basın İlan Kurumunda yani devletin kurumunda var..
Ajans muhabirleri de belli, ulusal gazete temsilcileri de belki ki bunun sayısı 25 bulmaz, sayı ortada bunun herkes biliyor, yayın kuruluşları belli bu sebeple Kahramanmaraş basın ayrılıştırılmasına karşıyız.. ama 200 kişinin toplantıya gelmesine de karşıyız..
Kahramanmaraş’ta kimin gazeteci olduğunu herkes biliyor..
Bu sebeple yapılan ayrıştırmayı hangi akıl yaptı ise bir mana veremedim..
Veren varsa buyurun söyleyin !..
Galiba 24 Temmuz 2016 Pazar günü Türk Basının dan sansürün kaldırılışının 108 yıl dönümünü buruk kutlayacağız gibi geliyor bana..
İyi günler..