Türkiye'de 2013 yılında uygulamaya başlanan elektronik izleme sistemi ile bugüne kadar yaklaşık 40 bin sanık, hükümlü veya şüpheli anbean takip edildi.
41 uzman personelin 7 gün 24 saat esasına göre görev yaptığı Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığı Elektronik İzleme Birimi'nde şu an FETÖ'cülerin de arasında bulunduğu 3 bin kişi izleniyor.
Adalet Bakanlığınca 1 Şubat 2013'den itibaren uygulamaya başlanan elektronik izleme sistemi, sanık, şüpheli veya hükümlülerin elektronik ortamda izlenmesini, gözetim ve denetim altında tutulmasını sağlıyor. Mağdurun ve toplumun korunmasını destekleyen kararların infaz edilmesinde bir yöntem olan elektronik izleme, Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığı Elektronik İzleme Birimi'nde uzman personelce gerçekleştiriliyor. En ileri teknolojiye sahip olan merkez, 7 gün 24 saat esasına göre çalışıyor. Elektronik izleme alanında özel eğitim almış 41 uzman personel, şu anda FETÖ şüphelilerinin de arasında bulunduğu 500'ü terör suçlusu veya şüphelisi toplam 3 bin kişiyi anbean takip ediyor.
Elektronik İzleme Şube Müdürü Serkan Mutan, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı açıklamada, haklarında denetimli serbestlik kararı verilen şüpheli, sanık veya hükümlülerin denetimlerinin elektronik yöntemlerle yapılmasını sağladıklarını belirtti. Mutan, bir kişinin elektronik kelepçe ile izlenme kriterlerini ise "kişinin elektronik kelepçe kullanımına uygun, yüksek riskli ve bir kişiye zarar verme ihtimalinin olması" şeklinde sıraladı. 4 çeşit elektronik izleme yöntemi kullandıklarını ifade eden Mutan, "Bunlardan bir tanesi kişinin konutuna girip girmediğinin takip edilmesi, bir tanesi kişinin lokasyonunun takip edilmesi. Bir diğeri mağdurun korunması kapsamında kullandığımız ünite. Yani fail ve mağduru aynı anda izleyerek mağduru korumaya yönelik takibin yapılması. Bir diğeri de özellikle evde alkol kullanılıp kullanılmadığının takip edildiği ünite" dedi.
"ŞU AN 3 BİNE YAKIN KİŞİYİ TAKİP EDİYORUZ"
Mutan, Türkiye'nin teknolojik olarak şu anda kullanılan sistemin en iyisini kullandığına dikkat çekerek, 4 çeşit elektronik izleme yöntemini birden kullanabilen ülke sayısının çok az olduğunu, Türkiye'nin bu az ülke arasında bulunduğunu vurguladı. Merkezin kuruluşundan bu yana yaklaşık 40 bin kişinin izlendiğini bildiren Mutan, şunları kaydetti:
"Türkiye'de şu anda 3 bine yakın kişi, elektronik kelepçeyle denetim ve takip altında tutuluyor. Bunlardan 500 civarında da terör grubundan. Gerek Fetullahçı Terör Örgütü mensupları, gerek diğer terör örgütlerine mensup kişilerin takipleri de bu merkezden yapılıyor. Buradaki arkadaşlarımız yazılım üzerinden kişileri takip ediyorlar. Örneğin kişinin konutunda bulunması gerekiyor ve konutunda bulunmasını istediğimiz saatten daha geç bir şekilde konutuna girdi veya konutta bulunmasını istediğimiz saatte dışarıya çıktı, bunu anında biz görüyoruz. Hakkında işleyen bir prosedür var, onu işletmeye başlıyoruz. Yada kelepçe takılı, kelepçeyi kurcalamaya başladı ya da vücudunda çıkarmaya çalışıyor, daha dokunur dokunmaz, sistemi zorlayan bir müdahale olduğunda biz bunu görüyoruz ve işlem yapıyoruz."
Hareket prosedürlerinin farklı suç türlerine göre değiştiğini belirten Mutan, "Eğer bu kişi terör suç grubu içerisindeyse anında kolluk kuvvetleriyle irtibata geçiyoruz. Ya da bir mağdurun korunmasıysa yine çok hızlı bir şekilde hem mağdura, hem faile, hem de kolluk kuvvetlerine ulaşıyoruz. Eğer bu suç grubu çok riskli bir suç grubu değilse bunu tutanak haline getiriyoruz ve mahkemeye iletiyoruz" ifadelerini kullandı.