Kahramanmaraş kent merkezinde günlük olarak yayım yapan “Manşet” gazetesinin 15 Aralık 2016 tarihli Perşembe günkü sayısı “Açıkta satılan yiyecekler tehlike saçıyor” manşetiyle çıktı.
İşte haberin ayrıntıları;
Çarşı pazarda, açık yerlerde satılan gıda ürünlerinin insan sağlığı açısından oldukça riskli olduğunu belirten Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Özlem Turgay, vatandaşların açıkta satılan ürünleri almaması gerektiğini söyledi. Özelikle sokak ve caddelerde tablalar üzerinde hiçbir koruyucu önlem alınmadan açıkta satılan yiyecekler insan sağlığını ciddi anlamda tehlikeye sokuyor. Kaldırım üstü tezgâhlarda üstü açık vaziyette satışa sunulan tatlı, börek, çörek, simit, dondurma kuruyemiş gibi yiyecekler, rüzgârın getirdiği toz, egzoz dumanı ve görünmeyen birçok mikrop insan metabolizmasını etkileyerek birçok hastalığa davetiye çıkarıyor. Konuyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Özlem Turgay, “Bitkiler tohumdan sofraya, hayvanlar ise ahırdan çatala kadar her türlü kısımda kontrollü üretilmesi gerekir” dedi. Gıdaların tüm insanların beslenmesinde önemli bir unsur olduğunu ifade eden Turgay, insanların beslenme zincirinde en üst noktada olduğunu vurguladı. Turgay, “Gıdaları biz beslenmek için kullanıyoruz ama mikroorganizmalarda da beslenmek için kullanıyorlar. Gıdalarla birlikte insanlara bulaşan biyolojik, kimyasal ve fiziksel bulaşık kaynakları var. Biz gıdaları üretirken açıkta muhafaza edipte açıkta satmaya yönelirsek o gıda maddesine gerek mikro organizmalar hava, toprak, su, atmosfer faaliyetleri ve insan faaliyetleri eliyle bulaşabilir. Hem kıldır, taştır, tozdur gibi fiziksel bulaşık kaynakları bulaşabilir. Hem de kimyasal olarak ağır metaller havadaki diğer bunlarla birlikte bulaşacak olan radyo aktif kaynakları ya da temizlik dezenfekten maddeleri bulaşabilir” şeklinde konuştu.
‘BAHARATA KOKUSUNU VEREN UÇUCU YAĞ ASİTLERİ VARDIR’
Gıda maddelerinin içerisinde Kahramanmaraş için tarhana ve kırmızıbiberin çok özel olduğunu dile getiren Turgay, “Biz mesela gidip Kapalı Çarşıda albenisi çok yüksek olan gıda maddelerini otantik bir bezin içerisine açık bir şekilde koymuşlar. Halbuki açıkta duran baharata kokusunu veren uçucu yağ asitleri vardır. Açıkta kalmasıyla birlikte bu uçucu yağ asitleri uçar ve baharatın etkisi azalır. Sadece çevreden geçen gerek mikrobiyal gerekse kimyasal kalıntıların dışında aynı zamanda baharatın etkinliği gider. Görmek lazım evet ama açıkta olması zararlıdır. Görebilirsiniz ama bunu bir paketin içinden veya bir muhafazanın içinden gayet rahat görülür” dedi. Bir gıdanın sağlık açısından bir takım hastalıklar sevk etmesi su, hayvan hareketleri, toprak ve insanlarla bulaştığını altını çizen Turgay, şunları kaydetti: “Gıda işletmelerinde çalışan insanlar verem olmamalıdır. Bunun için hep portör muayenesi yapılır. Bu durumda bu gibi bir kişinin veya yoğun bir boğaz enfeksiyonu olan bir kişinin gıda işleme sırasında hasta olan bir kişinin gıda işleme sırasında öksürüğüyle, tıksırığıyla veya yarası enfekte ise gayet ondan insanlara hastalıklar bulaşabilir. Mesela sıcakkanlı hayvanların bağırsağında var olan mikro organizmalar kesim esnasında ete etten de insana, memeden süte, sütten de bize bulaşabilir. Aslında normal şartlar altında gerek et gerek süt eğer hayvanda bir hastalık yoksa sterildir. Ama kesim esnasında yâda sağım esnasında yanlış uygulamalardan dolayı ete, süte oradan da insana bulaşabilir. “