Kamer, AA muhabirine, öğrencilerin yaklaşık bir hafta sonra LGS sınavına gireceğini söyledi.
Sınavlarda başarı için planlama gerektiğine işaret eden Kamer, "Planlama dediğimiz şey, strateji ve belli yöntemlerin uygun şekilde kullanılmasıdır. Sınav deyince genelde tüm sorumluluk öğrenciye bırakılıyor. Aslında okuldaki idareciden öğretmenlere, evde ebeveynlere kadar tüm paydaşların sınava hazırlık sürecinde sorumluluğu var." dedi.
Öğrencilerin sınava hazırlanmasında ebeveynlere önemli sorumluluklar düştüğünü vurgulayan Kamer, şöyle devam etti:
"Eğer evde sınava hazırlanan biri varsa evde olağanüstü hal ilan ediliyor, tüm tatil planları iptal ediliyor. Eve misafir getirilmemesi, evde sessiz ortam oluşturulması ve yapılması gereken tüm ritüellerin ertelenmesi gibi bazı yanlışlıklar yapılıyor. Eve misafir kabul etmeme, hayattan tamamen soyutlanma, çocuğun tüm yaşamsal aktivitelerini erteleme gibi faaliyetler, çocuğun başarısını azaltmaya yöneliktir. Ebeveynler evde sınava hazırlanan bir çocuk varsa olağanüstü hal ilan etmemeli. Sınava hazırlanan çocuk ister istemez bazı kaygılar taşıyor. Bu durum kaygıların daha da artmasına neden oluyor. Anne babanın büyük fedakarlıklar gerçekleştirerek kendi ritüellerinden bile vazgeçiyor olması ve başarıyı elde etmesini istemelerinden dolayı çocuğun üzerine büyük yük biniyor."
"BU SÜREÇTE DİJİTAL DETOKS ÖNERİYORUM"
Ailelerin bu dönemde de normal hayatına devam etmesi gerektiğini dile getiren Kamer, şunları söyledi:
"Anne baba normal ritüellerini devam ettirmeli. Hatta çocuğun hobi ve sportif faaliyetlerini engellemeye yönelik faaliyetlerde bulunmamalı. Aileler, çocuklarının hobileriyle ilgilendiği taktirde derse çalışamazlar düşüncesinde olabiliyor. Sadece sınava odaklanmalarını istemeleri yanlış. Bu nedenle olağanüstü hal ilan etmenin çocuğa başarı getirecek hiçbir katkısı yok. Öğrenmeyi kalıcı hale getiriyorsak, çocuk dinlenmeyi de bilecek. Evde rahat bir ortam olmalı, kaygı duymamalı. Ebeveynlerin iletişim becerileri çok iyi olmalı, çocuğa sınavla ilgili büyük sorumluluklar yüklememeli."
Kamer, bu süreçte çocuğun dijital araçlarla mesafeli olması gerektiğinin altını çizerek, "Çocuk sınavlarda başarılı olduğunda dijital araçlarla daha fazla zaman geçirmesine izin verildiği görülüyor. Bu süreçte dijital detoks öneriyorum. Dijital araçlarla geçirilen sürenin artırılmasının çocuğa hiç faydası yok." ifadelerini kullandı.
Çocuğun normal bir süreç geçirmesinin önem taşıdığını anlatan Kamer, "Çocuk sınava girerken sanki ölüm kalım savaşına gönderiyormuşçasına vedalaşma ritüelleri gerçekleşiyor. Bunun çocuk üzerinde olumsuz etkileri var. Bunun kesinlikle yapılmaması gerekiyor. Ebeveyninin birlikte giderek sınavın ölüm kalım olmadığını, bir fırsat, imkan sunduğunu, başarısız olsa da ileride farklı fırsatlarla karşılaşacağını söylemesi, çocuğun başarısını artıracak en önemli faktörler arasındadır." dedi.