Albay Ailesi Kehya’nın 'Tahliyesine’ İtiraz Etmeyecek

Benim bu yargı ile uğraşacak vaktim yok.

 

3. Yargı Paketi’nin onaylanmasının ardından serbest kalan Muhsin Kehya'nın öldürdüğü eski CHP Adana İl Başkanı Ahmet Albay'ın oğlu Asım Albay, mahkemenin 'tahliye' kararına itiraz etmeyeceğini söyledi.

  3. Yargı Paketi ile cinayet hükümlüsü ülkücülerin cezaevinden çıkmasına tepkiler devam ediyor. Düzenleme sonrası 'Bahçelievler Katliamı' hükümlüleri Ünal Osmanağaoğlu ve Bünyamin Adanalı’nın ardından 12 Eylül öncesi 3 kişiyi öldürdüğü gerekçesiyle 3 kez idama mahkum edilen ve cezaevinden iki kez firar edip, Almanya’da yakalandıktan sonra Türkiye’ye iade edilen Muhsin Kehya'nın da Kahramanmaraş'taki Elbistan Cezaevi’nden serbest bırakılmasına mağdur ailelerden tepki geldi. Muhsin Kehya'nın 17 Nisan 1980 yılında öldürdüğü dönemin CHP İl Başkanı Ahmet Albay'ın (37) oğlu Asım Albay (47), Türkiye’de 1979’dan bu yana aralıklarla 22 yıl hapis yatan Kehya'nın babasını Kahramanmaraş olaylarına avukatlık yaptığı için öldürdüğünü, aynı zamanda dönemin CHP Kayseri İl Başkanı ve Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul'u da öldürdüğünü hatırlatarak, "Türkiye'de artık hiçbir şeye şaşırmıyorum" ifadesini kulandı.

  "TAHLİYE KARARI HER ŞEYDEN ÖNCE GARİP BİR DURUM"

  Albay, "Her şeyden önce bu garip bir durum, normal bir durum değil. Ama şaşırtıcı değil, yani hiç şaşırmadım. Türkiye'nin adalet sisteminin işlerliği bu yönde. Her zaman için Türkiye'de adalet maalesef yerini bulmaz. Hatta adalet adaletsizliği korur, kollar. Bunu şu günlerde yaşadığımız ücretsiz eğitim hakkı isteyen öğrenciler olayında da görüyoruz. Halka haber duyurma görevini yerine getirmeye çalışan, basın emekçilerine karşı yapılan uygulamalarda da görüyoruz. Doğal olarak halkın içinden çıkan insanları katledenlerin serbest bırakılması kadar doğal bir şey yoktur. Bu doğru değil, ama doğal bir şeydir. Çünkü burası Türkiye. Bu süreçte bunu gayet normal görüyorum" diye konuştu.

  "MUHSİN KEHYA'NIN ADI ADANA'DA BİR BULVARA VERİLMELİ"

  Kehya'nın serbest kalmasının ardından bir şeyler yapması gerektiğini düşündüğünü ifade eden Albay, "Çünkü o benim babam, nihayetinde onun yanı sıra ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Babamın hakkını ararken, aslında çocuğumun hakkını nasıl koruyacağımı düşünüyorum. Bu anlamda da farklı bir adım atmayı düşünüyorum. Muhtemelen önümüzdeki günlerde Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na başvuruda bulunacağım. Muhsin Kehya'nın Adana'da bir bulvara adının verilmesini bir vatandaş olarak talep edeceğim. Çünkü bu kişi görevini, verilen görevi, başarıyla yapmış ve böyle bir unvanı hak etmiştir. Devlet tarafından daha doğrusu devletin içerisinde yer alan bazı kademelerce eline verilen silahı gayet iyi kullanmış, kendisine verilen görevi başarıyla tamamlamış kişidir. Yani başarılı bir insandır. Bu yüzden başarılı insanların unutulmaması lazım. Bu kişinin bir bulvara adının verilmesini resmi olarak müracaat edip talep edeceğim. Ve belediye de böyle bir uygulama yaparsa, Muhsin Kehya'ya da o bulvarın açılışını yaptırırlarsa şerefim üzerine söz veriyorum, bir çiçekle kendisini başarısından dolayı kutlayacağım" dedi.

  "CEVAT YURDAKUL BAŞARISIZ BİR İNSANDIR"

  Muhsin Kehya'nın babasının dışında o dönemin Adana İl Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul'u da öldürdüğünü ve bugün Yurdakul'un adının verildiği bulvarın isminin değiştirilmesini de talep edeceğini anlatan Albay, "Çünkü Yurdakul başarılı bir insan değil. Kendisine verilen görevi yerine getirememiştir. Başkaları bunu engellemiş olsa da başarısız bir insandır. Başarısızlığından dolayı Yurdakul'un da ismi bulvardan kaldırılmalı" görüşünü savundu.

  "BENİM BU YARGI İLE UĞRAŞACAK VAKTİM YOK"

  Kehya'nın tahliye edilmesiyle ilgili karara itiraz etmeyeceğini belirten Albay, "Benim bu yargıyla uğraşacak vaktim yok. Bir de ben bu yargıyı tanıyanlardan biriyim. Babam avukat olduğu için bizde hukukun içerisinde yer aldık. Bu yargıyı tanıyorum. Bu yargı uğraşılacak bir yargı değil. Bu yargıdan iş çıkmaz. Bu yargıdan memlekete fayda çıkmaz. Son dönemlerde sizin meslektaşınız olan Ahmet Şık, benim kuzenim, yani babamın yeğeni onun başı yargıyla belada. Ama ben bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak yargıya güvenmiyorum. O yüzden yargıyla da uğraşmak istemiyorum" diye konuştu. 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Eğitim Haberleri