Son günlerin gündem maddelerinden olan asgari ücret artışıyla ilgili açıklamalarda bulunan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Uslu, artışın ne götürüp ne getireceğinin iyi hesaplanarak yürürlüğe konulmasını ifade ederek “Artışın tamamı işverene yüklenmemeli” dedi.
Uslu, “1 Kasım seçimlerinden önce siyasi partiler taahhütte bulundu. Tek başına iktidar olan AK Partinin 1.300 lira olan asgari ücret vaadi son günlerde tartışılan önemli bir konu durumuna geldi. Tabi aslında 1.300 lira iş dünyasına ne getirir ne götürür artımız mı olur eksimiz mi olur baktığımız zaman çok ciddi bir külfet getirdiğini görüyoruz. İş dünyasının ayakta kalması için mücadele ettiği bir dönemde astronomik bir rakamın konuşulması iş dünyasını düşündürür oldu. Bu artış inanılmaz bir şekilde bize etki yapacak. Biz her zaman olaya şöyle bakıyoruz. Ülkelerin hedeflerine ulaşması için, büyümesi için gelişmesi için mutlaka ve mutlaka üretiyor olmamız lazım. Siyasi istikrar bu ülkede çok çok önemli. Siyasi istikrar kadar bu ülkede ekonomik istikrara da önem vermemiz lazım. Bu iki olgunun eşit şekilde yürümesi gerektiğine inanıyorum. Her iki tarafı da dengede tutmamız gerekiyor Dolayısıyla asgari ücret tartışılıyor. İnşallah devlet bunun tamamını işverenin omzuna yüklemez. Bunu paylaşımcı bir noktada anlaşılır bir şekilde iş dünyasını da çok fazla sıkıntıya sokmaz” diye konuştu.
'Son 3 yıldır ekonomi açısından sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz’
‘Son 3 yıldır ekonomi açısından sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz’ diyen Uslu, şunları söyledi; “Bunun üzerine birde tuz biber olarak asgari ücret eklendiği zaman ciddi manada sıkıntı yaşanacaktır. Her şeyden önce biz insanlarımızın rahatça geçinebileceği bir maaş almasından yanayız. Ama bir taraftan da bunu yaparken 2023 hedeflerini yakalamak istiyorsak dengede tutmamız lazım. Bu ancak üretimle olacak. Biz 2023’te dünyanın 10 büyük ekonomisi arasına girmek istiyorsak hem işverenimizi hem de işçimizi paralel bir şekilde dengede tutmamız gerektiğine inanıyoruz. Aksi taktirde bunun bir ayağı sakat olursa başarmamız ve bu hedeflere ulaşmamızda mümkün olmayacaktır. Asgari ücrete şu anda 300 milyon zam rakamlarından bahsediliyor ama bunun vergisini de hesapladığınız zaman işveren 550 milyonluk ek bir rakamla karşı karşıya kalıyor. İnşallah ülkenin önünü açma adına, yatırımcının önünü açma adına önümüzdeki hedefleri tek tek tutturma adına hem üreticimizi hem de çalışanımızı dengede tutarak belli bir şekilde bunun paylaştırılması gerektiğine inanıyorum. Aksi taktirde çok yanlış bir durumla karşı karşıya kalabiliriz. Bu da iş dünyası için, büyüme için, hedeflere adım adım yaklaşmamız için çok iyi olmaz diye düşünüyorum. Bu çerçevede Sayın Başbakanımız, bakanlarımız, hükümetimiz ilgili kurumlar bu noktada aklıselim düşünüp orta yolu bulup hem çalışanımızı hem de işvereni memnun edecek bir şekilde orta yol bulunur. Aksi taktirde üretimin daha da azalacağı endişesini taşıyoruz. Biz her zaman büyümeyi, üretmeyi ve dünya pazarıyla paralel bir şekilde hatta daha da ileri aşamada hızlı bir şekilde büyümeyi hedefleyen bir ülkeyiz”