Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Almanya'da halk oylaması etkinliklerine izin verilmemesine ilişkin, "İstediğiniz yasağı yapın. Biz oradaki dostlarımızla, kardeşlerimizle her yerde buluşuruz." dedi.
Kurtulmuş, AK Parti Sincan İlçe Başkanlığınca Sincan Belediyesi Kültürevi'nde, berberlerle bir araya gelerek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni anlattı.
Dört temel gerekçeyle yeni bir hükümet sistemine gerek duyulduğunu belirten Kurtulmuş, "Birincisi, bu sistemin yapısı vesayetçi bir yapıdır. Bu sistem, siyasi aktörler arasında, siyasi partiler arasında çatışmanın üzerine oturmuş bir sistem. Sanıldığının aksine yasama, yürütme ve yargı birbirinden ayrı, güçler ayrılığı prensibi değil, güçler çatışması prensibi üzerine kurulmuştur." diye konuştu.
Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesince geçmişte partiler kapatıldığını, başbakanların asıldığını, siyasi partilere hükümet kurdurulmadığını, birinci partinin değil üçüncü partinin başkanına hükümet kurma yetkisi verildiğini anlattı.
İkinci gerekçenin cumhurbaşkanları ile başbakanlar arasında neredeyse çok partili siyasi hayat boyunca yaşanan sürtüşme ve kavgalardan kaynaklandığını değerlendiren Kurtulmuş, "Bu adamlar kötü adamlar olduğu için değil, sistem böyle dizayn edildiği için." dedi.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, yönetimde çift başlılığın kaldırılması gerektiğini, çifte irade olduğu zaman ortaya çok büyük kriz ve kaoslar çıktığını söyledi.
Kurtulmuş, "Yönetimde çift başlılığı ortadan kaldırmak için yeni bir anayasa sistemine ihtiyaç var. Üçüncüsü, siyasi istikrarsızlıkların ortadan kaldırılması lazım." şeklinde konuştu.
Dördüncü temel gerekçenin de ekonomik istikrarsızlık olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, vesayet olunca, yönetimde çift başlılık olunca siyasi istikrarın, siyasi istikrar olmayınca da ekonomik istikrarın olmadığını vurguladı.
"Yeni bir sisteme ihtiyacımız var"
Tek parti iktidarları döneminde yıllık kalkıma hızının yüzde 5,6, koalisyon hükümetleri zamanında yüzde 4, darbe dönemlerinde ve darbe tehditlerinin bulunduğu dönemlerde yüzde 3,4 olduğunu dile getiren Kurtulmuş, Türkiye'nin sadece siyasi istikrarsızlıkla karşı karşıya kalmadığını, ekonomik istikrarsızlıklarla da karşılaştığını bildirdi.
Kurtulmuş, "Vesayetin kalkması, yönetimde çift başlılığın kalkması, siyasi istikrarsızlıkların önüne geçilmesi, ekonomik istikrarsızlıkların önüne geçilmesi için yeni bir sisteme ihtiyacımız var. Sistem, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modeli'dir." dedi.
Almanya'daki toplantı yasağı
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Almanya'da Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'ye toplantı yasağı getirilmesini çifte standart olarak nitelendirdi.
Almanya'daki Türk vatandaşlarının varlığının Almanya için bir garanti olduğunu aktaran Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Müslüman bir toplum olarak orada problemsiz bir şekilde yaşıyorlar. Bunlara hem oy verin diye önünü açacaksınız, Almanya'da sandıkları kuracaksınız, ondan sonra AK Parti'li bakanlar oraya geleceği zaman hem de tespit edilmiş, tayin edilmiş toplantıya geleceği zaman, toplantıya izin vermeyeceksiniz. Ama 'Hayır' diyeceğini bildiğiniz Deniz Baykal geleceği zaman 'Toplantı yapabilir.' diyeceksiniz. Orada, Deniz Baykal beye teşekkürümü de ifade etmek isterim. Gerçekten çok hassas bir şekilde davrandı. 'Madem bakanlara izin vermiyorsunuz ben de gitmiyorum.' dedi. Bu, Almanya'nın demokratik standartları bilmemesinin, görmemesinin bir sonucudur."
Numan Kurtulmuş, Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığının, Türkiye, İslam, göçmen düşmanlığının gözlerini kararttığını anlatarak en büyük zararın Almanya'ya verildiğini söylediklerini bildirdi.
"İfade özgürlüğü ayaklar altına alındı"
"Faşizmin ayak sesleri Avrupa'da artık duyuluyor." diyen Kurtulmuş, şimdiden dostça uyardıklarını bildirdi.
Kurtulmuş, demokrasi, eşit katılım, insan hakları ve ifade özgürlüğünün ayaklar altına alındığını değerlendirerek "İstediğiniz yasağı yapın. Biz oradaki dostlarımızla, kardeşlerimizle her yerde buluşuruz. Bizim illa böyle bir salon verip, tahsis edip o salonda toplantı yapmamıza gerek yok. Biz gönülden gönüle, zihinden zihine, kalpten kalbe oradaki kardeşlerimizle haberleşir, onlarla buluşur, onların da büyük oranda 'Evet' vermesini sağlarız." dedi.