Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi öğretim üyelerinden bir bilim kadınının yeni bir böcek türüne üniversitenin ismini vermesi kent kamuoyunda tepkiler almasına yol açtı.
Bu konu da Sütçü İmamın torunu Yaşar Türkkorur, bu kahramana Kahramanmaraşlılar sahip çıkmaz ise biz ailesi olarak sahip çıkacağız açıklaması konunun yargıya intikal ettirileceği iddialarını gündeme getirirken Sütçü İmam ile ilgili ciddi çalışmalar yapan Dr. Gökhan Gökşen ile Kahramanmaraş Asılsız Ermeni İddiaları ile Mücadele Derneği başkanı Murat Çakıroğlu yazılı açıklama yaparak, konunun yanlış olduğunu iddia ettiler. İşte açıklamaları;
SÜTÇÜ İMAM ADI BİR BÖCEĞE VERİLİR Mİ?
Dr. Gökhan Gökşen
Yıllardır Kahramanmaraş’ın kurtuluş tarihinin ve kahramanlarının, bizi “bir” yapan en önemli değerlerimizden olduğunu anlatmaya çalışan birisi olarak; Sütçü İmam adının bir böceğe verildiğini okuyunca ne diyeceğimi bilemedim. Hepimizin bildiği gibi Sütçü İmam Kahramanmaraş ve Türkiye tarihinde öne çıkan önemli kahramanlardan birisidir. Artık kendisi topluma mal olmuş önemli bir değerdir.
Toplulukları özel kılan bazı değer yargıları vardır. Bu değer yargıları toplumun tarihinden, kültüründen yaşadığı olaylardan zamanla şekil alır. Kahramanmaraş’ı kahraman unvanı ve İstiklal Madalyası ile diğer şehirlerden ayrı kılan en önemli tarihi olay, hepimizin bildiği gibi 12 Şubat’ta yaşanan destansı kurtuluş mücadelesidir. Bir devleti mağlup eden bir şehir olmak herkese nasip olmaz. Hele dünya tarihinin dönüm noktasını oluşturan böyle bir zaferi de Allah her kula nasip etmez.
Özellikle bu zaferin öne çıkan bazı isimleri olmuştur. Arslan Bey, Şehit Evliya, Mıllış Nuri, Senem Ayşe, Şehit Yusuf Çavuş, Abdullah Çavuş, Doktor Mustafa, Yörük Selim, Abdal Halil Ağa, Çuhadar Ali, Muallim Hayrullah, Avukat Mehmet Ali Kısakürek, Ali Sezai Efendi ve adı sanı unutulan daha nice isim; bizim özgür bir ülkede rahat içinde yaşamamız için İstiklal Mücadelesi yaptılar. Onların bazıları genç yaşta canlarını verdiler. Bazıları mallarını, bazıları bulundukları mevkileri, mesleklerini hiçe sayarak top yekûn “var olup, yok olma” harbi yaptılar. Ama biz bu isimlerin çoğunun ne manaya geldiğini, neden kahramanlaştığını bilmiyoruz. Bu isimleri sadece bir okul ismi ya da mahalle ismi olarak görüyoruz.
Kahraman ecdadımız kalede bayrağını göremeyince Mehmet Ali Kısakürek meşhur beyannamesini yazıldı. Dedi ki; “Ey Milleti Necibe-i Osmaniye! Vaktine hazır ol. Bin üç yüz küsur seneden beri Hz. Allah'ı ve Peygamber-i Zişan'ını hizmetinle razı ettiğin bir din ölüyor… Şimdi, acaba bunu yerine koyacak sende birkaç yüz İslam gayreti hiç mi yok.” Kalemizde bu gün özgürce dalgalanan al bayrağımıza verdikleri değerden dolayı Ulucami’de toplandılar ve işgal altında olmalarına rağmen al sancağımızı ait olduğu yere diktiler. Çünkü onlar o gün Maraş Kalesine, İslam’ın son kalesi olarak değer vermişlerdi.
Mübarek toprakların bulunduğu Hicaz’ın elden çıktığı bir devirde; Yemen’de, Sarıkamış’ta bugün çoğumuzun yerini dahi bilmediği Galiçya’da, Çanakkale müdafaasında, Filistin’de, Suriye’de, Irak Cephesinde, Romanya Cephesinde, Makedonya Cephesinde savaşmış bir nesildi onlar. Ellerinden toprakların nasıl alındığını ve sonrasında olacakları az çok tahmin ediyorlardı. Yukarıda adını saydığımız yerlerden huzurun bir türlü gelmediğini bizler bu gün dahi görmekteyiz. İşte böyle bir neslin milli şairimizin tanımıyla “Asım’ın nesli’nin” kahramanlaştığı, Kahramanmaraş’ta yaşayan ecdadımızdan bahsediyoruz. Dünya tarihinde bugün özgür bir ülke olmamızı borçlu olduğumuz kahramanlarımızdan bahsediyoruz. Hala elimizde taşlarla işgal güçlerini kovmaya çalışmıyorsak, bunu borçlu olduğumuz “bu toprağın bedelini peşin ödeyen” ecdadımızdan bahsediyoruz.
İşte bu ecdadımızın adı en çok bilinenlerinden Sütçü İmam adı 1,2 mm.lik bir böceğe verilmiş. Yıllarca akademik kariyer yapmak için okuyan, çalışan hocalarımız Sütçü İmam adını bir böceğe vermişler. Sonra bu önemli gelişmeyi basına çıkarak paylaşmışlar. Gazetelerde fotoğrafları ve hocaların açıklamalarını okuyunca gözlerime inanamadım. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi rektörümüz şöyle demiş;”Bizim için bu böceği anlamlı kılan Sütçü imam adının verilmiş olmasıdır.” Sözlerinin devamında da amaçlarını “Sütçü imam adını daha iyi formatta sunmak(!)…” olarak açıklamışlar. Bilimsel kaidelere uygun olarak ismin verildiğini bu amaçla sununa “un” eklendiğini ve “Epuraea Sütçüimamun” olduğunu beyan etmişler. Okuduklarıma inanamadım. Bir böceğe ismini vererek daha iyi formatta sunmuş oluyoruz anlamadım. Tek bir alanda eğitişm verildiğinden uzun yıllar akademik ortamın dışına çıkmayan kişilerin toplum gerçeklerinden uzaklaştığını daha öncelerde yaşadık. Bilim adamlarının kendi toplumlarının değer yargılarından kopmamaları gerektiğine inanıyorum. Yaşadığımız ülkede Sütçü imam’a değer veren, onun bir kahraman olduğunu düşünen ülke, vatan, din, bağımsızlık gibi insani bazı değer yargılarını onun şahsında bütünleştiren insanlar ne mutlu ki yaşamaktadır. Sonuçta sadece bir böcek olan canlıya bir kahramanın ismini vermek elbette dünyanın her yerinde tepkilere sebep olur. Bilimsel buluş kısırlığı içerisinde olan üçüncü dünya ülkelerinin refleksleriyle ” bula bula bir böcek bulduk bari ona büyük bir isim vererek büyütelim.” Tavrı bölgesinde ve Dünya’da lider ülke olan ülkemizin, sayılı bilim kuruluşları arasında olduğunu düşündüğümüz üniversitemize dar gelmiştir. Bir açıklama yazmak için iki gündür neler olacak diye bekledim. Toplumumuzun değer yargılarına göre isim koymak önemli bir olaydır. Bizim kültürümüzde isme saygı duyulur. Bu durumun değişmediğini duyarlı vatandaşlarımızın bireysel tepkisi ve bazı STK’ların samimi açıklamalarından anlamış olduk. Biz “ismini doğru anlatılmıyo”r diyerek her yerde doğru tanıtmaya çalıştığımız Sütçü İmam adını böceğe layık görürsek düşmana gerek kalmaz. Elbette bulan akademisyen için bu böceğin önemli bir yeri olacaktır. Ama topluma mal olmuş bir ismi bulduğu bir böceğe verme hakkını kimse kendinde görmemelidir. Yarın başkası haram sayılan aşağılamak için kullanılan bir hayvana saygı duyulan bir kişinin ismini verse bunu da kabul mü edeceğiz?
Bu ismi verenlerin kötü niyetli olmadığını düşünmek istiyorum. Ama sonuçta bilim tarihi için muhteşem bir buluş değildir. Sütçü imam kadar önemli bir ismi taşıyacak bir meta değildir. Kendi bilimsel çalışma alanı içerisinde böcekler kıymetli olsa da toplumumuzun değer yargıları içerisinde böcek farklı bir anlam taşımaktadır. Sütçü imam’ın bizim için ne ifade ettiğini keşke kendi üniversitelerinde bulunan sosyologlara, tarihçilere, edebiyatçılara, felsefeciler, ilahiyatçılara sorsalardı. Bütün camiayı temsil eden rektörümüz bu açıklamayı yapmadan önce diğer bilim adamlarının görüşünü de sorsaydı. İstişare edilmeden yapılan dar bir kesimle verilen kararlarda böylesine büyük kurumlarda yapılmamalıdır. Çünkü Sütçü İmam sadece bir okulun adı değildir. Hele bir böceğin adı asla olmamalıdır. Bilimsel olarak muhteşem büyük bir önem arz etmeyen buluşlar için asla düşünülmemelidir. Kahramanmaraş ile üniversite arasında ki duvarların aşacak bir isim olarak gördüğün rektörümüzün Kahramanmaraşlılardan ve STK’lardan gelen bu sese kulak vereceğine inanıyorum. Sözlerime son vermeden önce bu olayın yüreğimizde açtığı bir yarayı daha ifade etmek istiyorum. Acaba Sütçü İmam Fransızların, İngilizlerin, Amerikalıların kahramanı olsaydı onun adına neler yapılırdı?
KAHRAMANMARAŞ ASILSIZ ERMENİ İDDALARI İLE MÜCADELE DERNEĞİ (KASEM) 29.11.2012 TARİHLİ YAZILI BASIN AÇIKLAMASI
Konu: KSÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr Serap Avgın Tarafından keşfedilen Böcek türüne Sütçü İmam İsminin verilmesi
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Öğretim Üyelerin den Doç Dr Serap Avgın Hanım efendinin yeni bir böcek türü keşfetmesini tebrik ve takdirle karşılıyoruz. Çünkü konusu ne olursa olsun yapılan her türlü bilimsel çalışma, buluş, icat ve keşifler Ülkemizin küresel anlamda tanıtımı gelişimi ve itibarı açısından son derece önemlidir. Ancak yeni bir böcek türünün keşfedilmesi bilimsel açıdan ne kadar önemli ise ona verilecek isimde toplumsal hassasiyetler açısından o kadar önemlidir.
Milli bir kahraman olarak milletimizin gönlünde taht kuran bir isim olan Sütçü İmamın İsminin bir böcek türüne verilmiş olması her ne kadar art niyetten uzak samimi bir düşünce ile verilmiş olsa dahi toplumsal vicdanın ve milli refleksin kabul edemeyeceği bir durumdur. Dolayısıyla böcek türüne verilen isim konusunda yapılmış olan art niyetten uzak olarak kabul ettiğimiz bu yanlışın Doç. Dr Serap Avgın Hanım Efendi tarafından ivedilikle düzeltilmesi ve bu düzeltme aşamasında KSÜ Rektörü Sayın Karaaslanın yanlışın düzeltilmesi için Her türlü destek ve teşviki vermesi haklı beklentimizdir.
Yaşar Türkkorur;
Kahramanmaraş’ın milli mücadele kahramanı Sütçü İmam’ın adının, yeni keşfedilen bir böcek türüne verilmesi ailesini de rahatsız etti
Kahramanmaraş ve İlçeleri Kültür Derneği Genel Başkanı ve Sütçü İmam’ın torunu Yaşar Türkkorur, dedesinin isminin bir böceğe verilmesine tepki göstererek, “Kahramanmaraş milli mücadelesinin timsal ismi Sütçü İmam’ın adını bir böceğe koymak bilim adamlığı değil ancak aymazlıktır” dedi.
Türkkorur, konuya ilişkin yaptığı açıklamada yaşanan bu durumun kabullenilemez olduğunu ifade etti. Bilimsel araştırmalara hiçbir zaman karşı olmadığını, ancak 2.4 milimetrelik bir böceğe Sütçü İmam adının verilmesini ailesini ve tüm Kahramanmaraşlıları rahatsız ettiğini vurgulayan Türkkorur, şunları kaydetti:
“Allah’ın yarattığı her türlü canlıya karşı sevgi ve merhametimiz vardır. Ancak hayvanlar arasında da istemediğimiz veya sevmediğimiz olabilir. Sütçü İmam isminin bir böceğe verilmesini torunu olarak kınıyorum. Eğer çok heveslilerse Rektör bey’in veya bilim kadını mucit hocamızın ismi verilebilir. Böceğin ismi onlara daha çok yakışır. Bilim literatürüne kendi isimleri girmiş olur. Unutulmazlar arasına katılabilirler. Sütçü İmam ismi zaten unutulmazlar arasındadır ve başka reklama ihtiyacı yoktur. Bu isim derhal değiştirilmelidir. Biz aile olarak dedemizin isminin tekelini üstümüzde tutmak istemiyoruz, halka malolmuş bir kahramanın sahibi Kahramanmaraş halkıdır diye herkesi hoş gördük. Ancak hiçbir ülke kahramanını 2,4 mm’lik bir böceğe ismini vererek bu kadar küçültmez.”
Konuyla ilgili olarak Antakya Mustafa Kemal Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mikdat Doğanlar’la da görüştüğünü dile getiren Türkkorur, yeni böcek türlerinin her zaman bulunduğunu ancak bu şekilde gündeme getirilmediğini işaret etti. Bu durumun üniversitedeki bilimsel çalışmaların yetersizliğini ortaya koyduğunu savunan Türkkorur, Maraş halkının da bu duruma sessiz kalmayacağının altını çizdi. Türkkorur, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Burada Kahramanmaraş halkından bir ses gelmezse, Ayrıca Maraş halkı bir kahramanına sahip çıkamıyor, mitingler düzenleyerek bu yanlışlığın daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayamıyor, milletvekillerimiz duyarsız kalıyorlarsa onun ismini koruyacak biz varız.”