Göksun Gündem Gazetesinin sahibi Nurettin Dal, Göksun Belediyesi tarafından Ramazan Bayramı arifesinde vatandaşa verilen ilginç “Bayram Hediyesi”ni ve artarak devam eden “Maganda Terörü”nü bu haftaki köşesine taşıdı.
Göksun Gündem Gazetesinin sahibi Nurettin Dal'ın köşesi şöyle ;
Bu Nasıl Hediye ?
Ramazan Bayramı arifesinde birçok esnaf ve Belediye Başkan Aday Adayları, Göksun’daki billboartlara reklam vermek için rezervasyon yaptırıp çalışma yaptırdılar. Bu süreçte billboartlar için yapılan birçok rezervasyon iptal edilerek ilginç bir reklam sergilenmeye başlandı. Göksun Belediyesi logosuyla yayınlanan reklamın üstündeki kocaman harflerle yazılan “GÖKSUN’A BAYRAM HEDİYESİ/DOĞALGAZ GELİYOR” başlığını gördüğümde reklamı gören herkes gibi bende heyecanlanmıştım. Başkan seçime birkaç ay kala büyük bir iş yapmış diye düşündüm. Ama heyecanımın burukluğa dönüşmesi uzun sürmedi. Zira reklamın detayını incelediğimde hayal kırıklığına uğradım. Sayın başkan, yine başkalarının hayata geçirdiği bir projeyi sahiplenmiş, garip bir şekilde halka “BAYRAM HEDİYESİ” olarak lanse etmekten de geri kalmamıştı.
Halbu ki, reklamda lanse edildiği gibi Göksun’a doğal gaz Göksun Belediyesinin çalışmaları sonucu değil, Bakanlar Kurulu’nun 22 Şubat 2013 tarihli 2013/4347 sayılı kararnamesi ile ilan ettiği şartı yerine getiren nüfusu 10 bin’in üzerindeki tüm ilçelere geliyordu.
Google amcaya başvurup Bakanlar Kurulu’nun 22 Şubat 2013 tarihli 2013/4347 sayılı kararnamesini istediğimizde tüm detaylarını cömertçe önümüze seriyor. Kararnamenin amaç ve kapsamını açıklayan birinci maddesini aynen aktarıyorum; “Bu Kararın amacı; doğal gazın ülke genelinde yaygınlaştırılması hedefi doğrultusunda, mevcut doğal gaz dağıtım bölgeleri lisans kapsamı dışında kalan merkez nüfusu 10.000'in üzerindeki ilçelere doğal gaz ulaştırılmasını sağlamak amacıyla yapılacak yatırımlara ilişkin usul ve esasları belirlemektir.”
Doğal gaz ulaştırılacak olan ilçelerin nasıl belirleneceğini açıklayan ikinci madde ise özetle şöyle; “İlçe merkezindeki toplam elektrik abone sayısının asgari yüzde 60'ına tekabül eden elektrik abonesinin, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlenen abone bağlantı bedelini (bu bedel reklamda 335 TL olarak belirtilmiş) ilgili banka hesabına yatırmış olan ilçelere doğal gaz ulaştırılması için gereken yatırımlar, Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ) tarafından gerçekleştirilir.”
Bu maddeye göre Göksun’a doğal gaz gelmesi için vatandaş elini cebine atacak ve 335 TL’yi Halk Bankası Göksun Şubesindeki TR42 0001 2001 4850 0000 6000 001 nolu hesaba yatıracak. İyi de o zaman adama sormazlar mı, doğalgaz bakanlar kurulunun kararı gereğince vatandaşın ödeyeceği para ile gelecekse ilgili reklamın başlığındaki hediyede neyin nesi?
İşin daha vahim tarafı ise kararda belirtilen altı aylık süre. Kararın dördüncü maddesi aynen şöyle; “Bu Kararın yürürlüğe girmesini takip eden altı ayın sonunda abone bağlantı bedelini yatıran elektrik abone sayısı toplamı, toplam elektrik abone sayısının yüzde 60'ını geçen ilçelere bağlantı hatlarının yapımı için ilgili il özel idaresi tarafından BOTAŞ'a başvuruda bulunulur.”
Kararname 28 Nisan 2013 tarihinde resmi gazetede yayınlandığı için altı aylık süre bu tarihte başlıyor. Zaten bu sürenin yaklaşık dört ayı da geride kaldı. Bu reklamı verenler, bu işten yenimi haberdar oldular yoksa dört ay boyunca bedava bayram hediyesi vermek için mi ilan etmediler diye sormadan edemiyor insan.
Peki, altı ayın sonunda elektrik abonesinin yüzde altmışı bu bedeli yatırmazsa ne olacak? İşte kararnamenin dördüncü maddesi bize bu sorunun cevabını gayet açık bir şekilde veriyor. “Başvuruda bulunanların ilçedeki toplam elektrik abone sayısının yüzde 60'ını geçmediği ilçeler ile herhangi bir sebeple bağlantı hattı yatırımı gerçekleştirilemeyen ilçeler için yatırılan abone bağlantı bedelleri, ilgili il özel idaresi tarafından geri ödeme gününe kadar işlemiş olan faizi ile birlikte abone bağlantı bedelini yatıran elektrik abonelerine iade edilir.”
Velhasıl Göksun’a doğal gaz bu kararname gereğince vatandaşın ödeyeceği bedel karşılığında gelecekse, başta sayın başkan olmak üzere bu işin sorumluları neyin mücadelesini veriyorlar? Literatür’e yeni kavramlar kazandırma gayreti içinde olan Sayın Başkan’ın bunu bir kez daha başardığını söylemek sanırım yanlış olmaz. “Vatandaşın parasıyla, vatandaşa hediye vermek” kavramı vatana millete hayırlı olsun.
Sevinçlerimiz Yine Hüzne Döndü
Değerli dostlar, tüm uyarılara, basına yansıyan maganda haberlerine rağmen bu bayramda maganda terörü artarak devam etti. Bayramın ikinci gününde Büyükkızılcık Beldemizdeki bir sünnet düğününde sorumsuz bir insanın ateş etmesi sonucu 4 vatandaşımız yaralandı. Şan ve şeref’in göstergesi için silah sıktığını düşünen vatandaş “Maganda” damgası yemekle kalmadı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Şimdi bir kez de birlikte değerlendirelim ve şu soruya cevap bulalım; silah sıkarak şan ve şeref gösterisi yapan o maganda, uyarıları dikkate alsa, basına yansıyan acı dolu haberlere kulak verse, düğün sahibinin mutlu gününü hüzne, yaralanan vatandaşları ve yakınlarını acıya boğmasa daha şerefli bir davranış sergilemiş olmaz mıydı?
Değerli dostlar, asker bir millet olduğumuz gerçeğini işin maskesi haline getiren insanımız şan ve şerefinin silah sıkmakla, kendi düğününde silahların susmamasıyla daha da artacağını düşünüyor. Genç yaşlı, zengin fakir, köylü şehirli her kesimden birçok insan bunu böyle kabul ediyor. Sakın ola bunun okumuş olup olmamakla alakalı bir durum olduğunu da düşünmeyelim hemen. Zira silah atma yarışında en dikkat çeken kişiler maalesef topluma örnek olması gereken kişiler. Milletvekilleri, belediye başkanları, polisler, astsubaylar, uzman çavuşlar başrolde. Liseyi bitirdikten sonra bir yıllık eğitimle silah kuşanan genç nesil yıllık izinlerinde birazcık da çevresinin teşvikiyle adeta kendini ispat etme yarışına giriyor. Yalnız bu davranışlarıyla kendileri ve temsil ettikleri kurumlarla birlikte şan ve şeref kavramlarını da ayağa düşürdüklerinin farkında bile değiller.
Bu olaylarda, dikkate almamız ve çok iyi etüt etmemiz gereken en önemli nokta ise bu işin sosyal ve psikolojik boyutudur. Bu davranışlarımızla geleceğin büyükleri olacak olan çocuklarımızı; yozlaşmış bir kültürün mirasçısı, magandalığı yiğitlik sayan çarpık bir anlayışın temsilcileri haline getiriyoruz. Onların psikolojilerini, oluşturduğumuz şiddet ortamında bozuyor ve sinirleri gerilmiş, her an patlamaya hazır bir bomba haline dönüşen bir toplum yaratıyoruz. Sonra da çevremizde ve medyada karşılaştığımız olumsuz olaylar karşısında ‘Nesil giderek bozuldu, biz böyle miydik’ türünden beylik cümleler kuruyoruz.
Bizim kültürümüzde düğün, nişan ve asker uğurlama törenlerinde silah sıkmak ve havai fişek atmak gibi bir geleneğimiz yoktur. Anadolu insanı oğlunu askere yollarken ellerine kına yakar ve ‘Seni yetiştirdim hizmet eyle vatana/Yoksa sütüm helal etmem sana’ diyerek yollar, silah sıkarak değil. Zaten ateşli silahların ne kadarlık bir tarihi geçmişi var ki, bizim geleneğimizin bir parçası olsun.
Vatandaş olarak yapabileceğimiz şeyleri artık yapma zamanı geldi de geçiyor bile. Haydi, hep birlikte magandalara dur diyelim. Eğer çevremizdekileri uyardığımızda sonuç alamıyorsak polise (155) veya jandarmaya (156) haber verelim. Unutmayalım ki bu bir ispiyonculuk, muhbirlik değil; vatandaşlık görevidir.