Türkiye de Adalet yazılı pankartla yürüyenler adalet için yürümüyor, ama gerçek mağdurlar ise sesi çıkmıyor ve yürümüyor !.. Türkiye de adaletsizlik hat safada..
Nasıl mı ?
Birkaç örnek yazmak istiyorum:
Tomsuklu Organize Sanayi Bölgesi , kurulması için şöyle geriye dönüp bakıyorum 20 yıllık çalışma var, sonra : haydin kuralım diyerek, Hazine arazisi ve şahıslara ait araziler istimlak edilerek Tomsuklu OSB kurulmasına karar verildi.
Sonra OSB kuruldu: İstimlak süreci başladı, yerimi satmam diyenler, tenzili bedel davası açanlar bilmem neler neler senelerce süren süreç ÇET süreci bilmem ne süreci.. sonunda, yerler alındı, plan projeler bitti, sanayi parselleri oluşturuldu. Ardından ilana çıktı.. ardından arsa tahsis işleri başladı.. ama bu işlerin tamamında 20 yıla yakın bir çalışma ve emek harcandı.. bizler gazeteci olarak sürekli yazdık..
Bir çok sanayicimiz ve iş adamımınız, Tomsuklu OSB kuruluşu ve ondan sonraki gelişmeleri bilirler ama kurulmadan önce harcanan emek de küçümsenemeyecek kadar çoktur.. Basın’dan eski KMTSO başkanlarının kadar herkesin çok emeği var..
Alt yapı çalışması ve yer teslimi aşamasına gelinmişti ki : Bir vatandaş burası mera diyerek mahkemeye yürütmeyi durdurma davası açıyor, ÇET raporları dahil tüm işlemlerin bittiği Tapuların Tomsuklu OSB ‘ye geçtiği yerle ilgili Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı veriyor acabe neye göre ?
Adalet diye yürümesi gerekenler OSB mağduru sanayicilerimizdir..
Yeni bir soygun modeli : Sevmediğiniz bir şirket mi var, kim olursa olsun, önemi yok, İster zengin iste fakir , o kişinin adına bir senet düzenleyin, sonra onu bir başka iş yerine ciro ettirin sonra götürüp her ikisini birden : bir de avukat bularak icraya verin, o şirketin tüm banka hesaplarına haciz ve bloke koydurun !..
Atıyorum: A şirketi , bu senet benim değil, bu imza benim değil, diye karşı dava açacak, senetin incelenmesi, imza örnekleri , temize gitmesi davanın yeniden görülmesi en erken çok hızlı yaparsanız 2 yılınızı almaktadır..
2/3 yıl bankada ki paralarınıza el konacak ticari faaliyet yapamayacaksınız, ya iflas edecekseniz ya anlaşma yoluna gideceksiniz ?
Peki ne yaparsak anlaşırız: KOBİ dediğimiz küçük çaplı bir işletme iseniz 20-30-50 bin TL vererek adamla anlaşırsınız davayı geri çekerler..
Büyük boylu bir şirketseniz örnek : İplik fabrikası gibi 100-200 bin TL vererek davayı geriye çektirisiniz.. yada en az 2 yıl bekleyeceksiniz dayanma gücünüz varsa !..
Şerefsiz dolandırıcının masrafı :2-3 bin TL karı ise bu kadar peki bu insanlar bu mağdurlar ne diye yürümezler, ne diye adalet istiyoruz diye yürümezler !..
Bir örnek daha : Fabrika sahibisiniz, veya KOBİ küçük bir işletmesiniz 3-5-10-20 SSK çalışanınız var, 10-20 yıllık çalışanınız var, bunlardan biri ev alacak, veya araba alacak.. emekli olması için de günü yeterli sadece yaşı bekliyor..
Çalıştığı iş yerinden veya çevresinden iki üçte yalancı şahit bularak, bir avukata koşuyor, iş yerim beni yıllardır, izinsiz yıllık izin vermeden çalıştırdı.. sabah saat 07 00 de geldim gece saat 24 00 de eve gittim, Cumartesi ve Pazar günü çalıştım, Ramazan Bayramı, Kurban Bayramında çalıştım, mesai vermedi, izin parası vermedi, fazla çalışmama ve hafta sonu çalışmama ücret ödemedi.. diyor..
Mahkeme işçiyi yüzde bir milyon haklı gördüğü için : iş vereni dinlemiyor bile yüzde bir milyon iş veren haksızdır.. işçi davayı kazanıyor , o küçük işletme işçiye para ödemek için evini aracını satmaya başlıyor..
Böylesine Mağdur olan binlerce esnafımız eline bir pankart alarak “Adalet “ istiyorum diyerek yürümüyor.. gerçek mağdurlar susuyor..
Hava alanı önündeki Petrol, Adana yolundaki Şahin Çırçır, Tekir Tünelinin öndeki evler, bilmem neredeki neler hep mahkemelik mağdur olan ise devlet ve vatandaş ama sesi çıkmıyor, dava edenler hep ne iş ise haklı oluyor.. mağdurların da sesi çıkmıyor..
Kısa bir örnek: Elektrik direği tarlasından geçen vatandaşın tarlasının her direk için 100 metre karesi istimlak edilerek tapusu devlette geçiyor.. Tapu devletin olsa da : direğin altında tarım yapıyor, para kazanıyor. tapu devletin devleti mahkemeye veremiyor.., ama uyanık ve sahtekarlar, zarara uğradık diye, devleti mahkemeye veremedikleri için , direkleri diken firmayı mahkemeye vererek dava açıyorlar.. sonra hesaplarına el koyuyorlar 18 bin TL verirsen davayı geri çekiyorlar ve esnafı soyuyorlar ama bizim esnafımız adalet istiyorum diye yürüyemiyor ! bu nasıl iştir..
Vatan haini için adalet yürüyüşü yapılan Türkiye de , mağdur ve hak sahipleri ise adalet diye yürümüyorlar..
Türkiye de mağdurların adalet istiyoruz diye yürümesi gerek ama mağdurlar yürümüyor ? uyanıklar milletimizi soymaya devam ediyor !..
İyi günler..