Büyük Sır Merkez Camii ve Külliyesi Yaptırma ve Yaşatma Derneği Geleneksel Aşure Günü etkinliğini, Büyüksır Ortaokulunda gerçekleştirdi.
BüyükSır Merkez Camii ve Külliyesi Yaptırma ve Yaşatma Derneği Geleneksel Aşure Günü etkinliğini, BüyüksırOrtaokulunda gerçekleştirdi.
Büyük Sır Merkez Camii ve Külliyesi Yaptırma ve Yaşatma Derneği geleneksel olarak düzenlediği Aşure Günü etkinliğinin gerçekleştirdi. Kahramanmaraş büyüksır mahalle sakinleri birlikte çok sayıda vatandaş katıldı.
Başkan Muhammet Şahin ise konuşmasında
Her dinin, milletin kutsal veya diğer zaman dilimlerinden farklı kabul ettiği kendine özgü belirli gün ya da ayları vardır. Yüce Dinimiz İslâm’da da bu tür gün, gece ve aylar vardır. Şüphesiz insan için en değerli mefhumlardan birisi de zamandır. Çünkü her şey zaman içinde var olmakta, gelişmekte ve yine zaman içinde yok olmaktadır. İnsan hayatında önemli bir yere sahip olan ilim, amel, servet ve diğer bir çok değer, zaman içinde elde edilebilmektedir. Zamanı, gerektiği şekilde değerlendirebilenler hem dünyada hem de âhirette huzuru yakalayacaklardır. Zira Kur’an-ı Kerim’de zamanın öneminin bir sûre ile vurgulanması gerçekten anlamlıdır:
Hicri takvim: Muharrem ayı, 12 ay ve 355 gün olan kameri yılın ilk ayıdır. Adından da anlaşılacağı üzere, kameri yılda -güneşin değil- ayın hareketleri esas alınmaktadır. Hicrî tarih, Hz. Muhammed (s.a.s.)' in Mekke'den Medine'ye göç edişi ile başlar. İslamiyet'ten önce, her önemli olay tarih başlangıcı olarak kabul edilirmiş. En son fil vakası da takvim başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Bu uygulamada seneler, her önemli olaya göre sayılarak geldiğinden birçok karışıklıklara sebep oluyordu.
Hz. Ömer’in halifeliği döneminde hicretin 16. yılında Miladi 638 yılında Hz. Ömer (r.a.) Medine'de bir meclis topladı. O toplantıda Hz. Ali'nin (r.a.) teklifi ve mecliste bulunanların kabulü ile Hz. Muhammed (s.a.v.)'in Mekke'den Medine'ye hicreti, İslâm tarihinin (hicri takvimin) başlangıcı ve muharrem ayının da bu yılın ilk ayı olması kararlaştırılmıştır.
“Haram aylar” içinde Muharrem ayının ayrı bir yeri ve önemi vardır. Bu ayrıcalığı “Muharrem” adından da fark etmek mümkündür. Zira “muharrem” kelimesi, “haram kılınmış”, “hürmete layık” anlamlarına gelmektedir.
Muharrem ayında olanlar
Hz. Âdem'in (a.s.) işlediği günâhtan sonra tövbesinin kabul edilmesi,
Hz.İdris'in (a.s.) diri olarak göğe yükseltilmesi,
Hz Nuh'un (a.s.) gemisinin tufandan kurtulması,
Hz.İbrahim'in (a.s.) ateşte yanmaması,
Hz Yakup'un (a.s.) oğlu Yusuf'a kavuşması,
Hz.Eyyub’un (a.s.) hastalıklarının iyileşmesi,
Hz.Musa’nın Kızıldeniz'den geçip İsrailoğulları'nı firavun'dan kurtarması,
Hz. Davud’un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir.
Hz. Yunus (a.s.)’ın balığın karnından kurtuluşu Âşûre günü gerçekleşmiştir.
Hz.Yunus’un (a.s.) balığın karnından çıkması,
Hz İsa'nın (a.s.) doğumu ve ölümden kurtarılıp göğe yükseltilmesidir.
Hazret-i Hüseyin, 10 Muharremde şehit edildi
Muharrem ayının bereketi, aşurenin ise yardımlaşma ve kaynaşmayı beraberinde getirdiğine söyledi. Aşurenin Türk kültürünün bir parçası olduğunu Geleneksel Aşure Günü'nde yüzlerce vatandaşla bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Aşure içerisine konulan malzemelerin tek başlarına hiçbir anlam taşımadığını ancak bir araya geldiklerine müthiş bir lezzetin ortaya çıktığını dile getiren Başkan şahin, bu gün ülkenin de ihtiyacı olan şeyin böylesi lezzeti oluşturan birlik ve beraberlik olduğunu kaydetti.
Aşure Duası"nın ardından Başkan Muhammet şahin, etkinliğe katılan davetlilere, vatandaşlara kaplarda aşure ikram ettiler.