6 ay çalışıp 6 ay boş duran bu işçilerin zorluklar içerisinde yaşam mücadelesi verdiklerini de belirten Başkan Çoban, “Yangın sezonu, 1 Mayıs-31 Ekim dönemini kapsamaktadır. Oysa küresel ısınmaya bağlı olarak, özellikle orman yangınlarına 1. derecede hassas bölgelerde daha erken tedbirlerin alınması ve 31 Ekimden sonra da hassasiyetin devam etmesi gerekmektedir.
Yangın sezonunda alınan önlemlerin daha etkin şekilde uygulanabilmesi için de, Orman Teşkilatımızdaki geçice/mevsimlik işçilerin kadroya alınması yararlı olacaktır.Dedi.
“6 ay çalışıp 6 ay gezen mevsimlik işçilerin evlerine, çoluk-çocuklarına ekmek götürmekten aciz düşmektedirler.” Diyen Öz Orman-İş Sendikası Kahramanmaraş Şube Başkanı Latif Çoban, “Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışan, Öz Orman-İş Sendikasına üye mevsimlik işçilerimiz bulunmaktadır. Kadroları bulunmadığından dolayı, her yıl en fazla 5 ay 29 gün çalışabilmektedirler. Yılın diğer yarısında işsiz kalmakta, bundan dolayı evlerine, çoluk-çocuklarına ekmek götürmekten aciz düşmektedirler.
21 Nisan 2007 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 5620 sayılı Kanunla, Kamuda çalışan yaklaşık 220.000, Orman Genel Müdürlüğü’nde ise yaklaşık 14.000 işçiye kadro imkânı sağlanmıştı. Yasa yürürlüğe girdiğinde, 2006 yılında 6 ay ve daha fazla çalışan mevsimlik işçiler, daimi işçi statüsündeki kadrolara atanmıştı.
Yasa metninde, kamuda mevsimlik ve kampanya işleri için 1 takvim yılında, 6 aydan az olmak üzere mevsimlik ve kampanya işlerinde usulüne uygun vize edilmiş kadrolarda geçici işçi çalıştırılabilmesi imkânı da muhafaza edilmişti.
Bilindiği üzere, 6831 sayılı Orman Kanunu, 1 Haziran ile 31 Ekim arasını orman yangınları yönünden riskli dönem olarak düzenlemiş, azami güvenlik tedbirlerinin alınmasını yasal zorunluluk olarak öngörmüştür. Yasada orman yangınlarıyla mücadele faaliyetleri de mevsimlik kampanya işi kabul edilerek, vizeli geçici/mevsimlik işçilerin çalıştırılmasına 6 ay üst sınır konulmuştur.
Ormancılık faaliyetleri sadece yangınla mücadeleden ibaret olmayıp, yılın 12 ayında devam eden bir süreci ifade etmektedir. Yangın sezonunda çalışan işçiler sezon sonunda işten çıkarılınca da işyeri kapanmamakta; temel ormancılık faaliyetleri devam etmektedir. Yangın mevsimi bittikten sonra, ormanda dikim işleri başlar. Dikim işleri bitince teraslama başlar. Teraslama bitince tüpleme işleri başlar. Tüpleme bitince tohumlama işleri başlar. O da bitince bakım işleri başlar. Sonra yine yangın mevsimi gelir. Diğer taraftan, ormandaki üretim faaliyetleri de devam eder. Dolayısıyla ormandaki işler, 12 ay boyunca kesintisiz sürüp gider. Yangın işçilerinin 5 ay 29 gün çalıştıktan sonra yapacakları temel ormancılık faaliyetleri vizesizlik ve 5620 sayılı Kanunun yasaklaması nedeniyle, taşeron firmalardan hizmet satın alınarak ya da temel ormancılık faaliyetleri taşeronlar aracığıyla yapılmak zorunda kalınmaktadır.
Türkiye, Orman Teşkilatımızın aldığı etkin tedbirler ve biz işçilerin de özverili çalışmasıyla, orman yangınlarıyla mücadelede dikkate değer bir başarı elde etmiştir. Bu başarının elde edilmesinde, 2007’de 14.000 orman işçisine kadro verilmesinin de etkili olduğu, herhalde gözardı edilemez.
Yangın sezonu, 1 Mayıs-31 Ekim dönemini kapsamaktadır. Oysa küresel ısınmaya bağlı olarak, özellikle orman yangınlarına 1. derecede hassas bölgelerde daha erken tedbirlerin alınması ve 31 Ekimden sonra da hassasiyetin devam etmesi gerekmektedir.
Yangın sezonunda alınan önlemlerin daha etkin şekilde uygulanabilmesi için de, Orman Teşkilatımızdaki geçice/mevsimlik işçilerin kadroya alınması yararlı olacaktır.
Ülke ormanlarının korunması, geliştirilmesi ve iyileştirilmesi, her şeyin ötesinde bir ‘gönül’ ve ‘sahiplenme’ meselesidir. Tohum toplanmasından başlayıp, fidanların yetiştirilmesi, toprağın hazırlanması, teraslanması, fidanların dikilmesi, bakılıp büyütülmesi ve nihayetinde yangınlardan ve diğer tehditlerden korunması için, bu işleri yapanların, yaptıkları işle bir gönül bağının sağlanması kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Bu gönül bağı ve sahiplenme duygusunun gelişmesi, çalışan insanların, kendilerini yaptıkları işte ‘kalıcı’ olarak görmeleriyle yakından ilişkilidir.
İşte ormancılık faaliyetlerinde ‘geçici’ statüyle hizmet veren üyelerimizin, daimi ve kadrolu olarak istihdam edilmeleri, ülkemiz ormanlarıyla daha sağlam bir ünsiyet kurmamıza ve ormanlarımızı çok daha fazla sahiplenmemize yardımcı olacaktır.
Saydığımız bu gerekçelerden dolayı, üyelerimize Orman Teşkilatımızda daimi işçi olarak çalışma fırsatını verecek, yasal düzenlemenin yapılmasını, Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren 7602 mevsimlik işçi arkadaşımız adına ilgililerden arz ve talep etmekteyiz” dedi.