KOCAELİ (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin davaya "müşteki" olarak Başbakanlık adına katılan Başbakanlık avukatı Halit Çokan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Muğla'da görülen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişimi davasının, darbe teşebbüsünün en önemli davası olduğunu söyledi.
O davada yargılanan sanıkların, darbecilerin, birinci ve tek hedefinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hayatına kastetmek olduğuna dikkati çeken Çokan, şunları kaydetti:
"Olayı önemli kılan da darbe sonucunda gelişen olaylar şunu gösterdi. Allah korusun, Sayın Cumhurbaşkanımızın hayatıyla ilgili herhangi bir olumsuz durum söz konusu olsaydı, darbenin seyri hem değişecekti hem de bugün Allah korusun, ülkemiz, devletimiz ve milletimiz çok farklı bir ortamı yaşıyor olacaktı. Bugün belki bir Suriye, bir Mısır olacaktık. Daha tehlikeli durumlara düşecektik ama Allah'a şükürler olsun, o badire atlatıldı ve Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelen bu menfur eylem başarıya ulaşamadı."
"Cezalar tatmin edici oldu"
Muğla'daki davanın yargılamasının uluslararası standartta, hukuk devleti ilkelerine uygun ve hatta zaman zaman tahammül sınırlarını aşacak boyutta toleransla gerçekleştirildiğini vurgulayan Çokan, "Yargılamada birtakım sonuçlar çıktı. 31 sanığa 4 kez ağırlaştırılmış müebbet, 6 sanığa müebbet hapis cezası verildi. Diğer sanıklar da müebbet hapis cezaları aldı. İki kişiye de 15 ve 18 yıl verildi. Genel olarak verilen cezalardan tatmin olduk, çok detay sayılabilecek hususlarda itirazlarımız oldu. Bu itirazlarımızı da istinaf mahkemelerine taşıdık." diye konuştu.
"Donanma davası, Akıncı ve Marmaris davası kadar önemli"
Avukat Çokan, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 51'i tutuklu, 11'i firari 92 sanığın yargılanmasına devam edildiğini belirterek, Başbakanlık adına davayı takip ettiklerini hatırlattı.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, deniz, kara ve hava kuvvetleri olmak üzere üç temel kuvveti olduğuna değinen Çokan, şöyle devam etti:
"Deniz Kuvvetleri'nin merkezi; Gölcük Donanma Komutanlığı'dır. Türkiye'deki tüm donanma birlikleri, Gölcük'teki Donanma Komutanlığı'na bağlıdır ve başında bir oramiral vardır. Deniz Kuvvetleri'nin beyni olabilecek bir mekanizmadan bahsediyoruz. Aslında bu mekanizmayı harekete geçirecek sanıkların yargılandığı bir davadır. Akıncı davası ne kadar önemliyse Marmaris davası ne kadar önemliyse Donanma davası da o kadar önemli bir davadır."
"Başbakanlık olarak doğrudan zarar gördük"
Darbelerin birinci hedefinin hükümet olduğunu, hükümeti de Başbakanların temsil ettiğini anlatan Çokan, dolayısıyla bu davanın birinci derecede, doğrudan muhatabı ve zarar göreninin Başbakanlık olduğunu vurguladı.
"Darbe davalarının sanık profili her yerde aynı"
Muğla'da ve başka yerlerdeki darbe ve FETÖ davalarını takip ettiklerini belirten Çokan, şunları söyledi:
"Donanma davasında gördüğümüz manzara şu; diğer darbe ve FETÖ davalarındaki gördüğümüz sanık profilini burada da aynı şekilde görüyoruz. Yine inkara, karartmaya, meseleleri amacından saptırmaya, hedef şaşırtmaya, dikkatleri başka yöne çekmeye çalışan bir çabayı burada da görüyoruz. Genel sanık profili bu. Standart bir savunma sisteminin izlendiğini ve bunun belirli bir disiplin içerisinde, örgütsel anlayış içinde ifa edildiğini, gerçekleştirildiğini düşünüyoruz. Aslında buradaki davada da Türkiye'nin diğer yerlerindeki gibi hem sanık profili hem üslubu hem takip edilen metodoloji açısından herhangi bir fark olmadığını görüyoruz."
Muhabir: Metin GİRGİN