TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı Celalettin Güvenç, "DEAŞ'ın hedefi nasıl Müslümanlarsa, PKK ve PYD'nin de hedefi Kürtlerdir. Çünkü bunların üstleri bu emri veriyor." dedi.
Güvenç, Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen ve beraberindeki 22 ilin korucu derneği başkanını kabul etti.
Türkiye'nin zor bir coğrafyada hain terör saldırılarıyla mücadelesini uzun yıllardır sürdürdüğünü, terör örgütü PKK'nın iradesinin, kökünün dışarıda olduğunu belirten Güvenç, şunları söyledi:
"PKK'nın hedefi asla kürt halkının refahı, huzuru, mutluluğu, hakları ve hukuku değildir. Suriye'de Esed rejimi geçmişte 500 bin Kürt vatandaşa kimlik vermemiş, en büyük zulmü de Kürtlere yapmıştır. 2011'de Kürt gençleri, Halep'te Esed'e karşı gösteri yapan Arap gençleri ile beraber hareket etmiş, Suriye'de özgür bir yönetim istemiştir. Bu PKK ve PYD halkın sesine kulak vereceğine Kürt'e kimliğini çok gören Esed rejimi ile anlaşmıştır. Sadece Suriye'de Kürt halkının talepleri doğrultusunda PKK, Esed'e karşı dursaydı bugün Esed gitmişti. DEAŞ'ın hedefi nasıl Müslümanlarsa, PKK ve PYD'nin de hedefi Kürtlerdir. Çünkü bunların üstleri bu emri veriyor. Bunların üstleri Ortadoğu'da huzur istemiyor."
"Dağ işi bitmiştir, silah işi bitmiştir"
Türkiye'de 2002'den itibaren bir devrim yapıldığını, devlet anlayışının değiştiğini anlatan Güvenç, "Cumhurbaşkanımız önderliğinde halkının tüm değerlerine saygı gösteren bir devlet anlayışını bu topraklara getirmiş bulunuyoruz ama PKK hala bunu anlamamakta direniyor. Bu anlamda verdiğiniz mücadele kutsaldır." diye konuştu.
Acıların ortak olduğunu, akan kanın durmasını temenni ettiklerini vurgulayan Güvenç, "Türkiye'nin geldiği şu noktada artık dağda değil, gelip burada konuşacaklar. Dağ işi bitmiştir, silah işi bitmiştir. Kendilerine de yazık etmektedirler, halkımıza da yazık etmektedirler." değerlendirmesinde bulundu.
Halkın huzur, barış istediğini aktaran Güvenç, "Bizim de başkaca bir derdimiz yok. Biz bu ülkenin tüm insanlarını, değerlerini kucaklıyoruz. Bin yıldır bu topraklarda kardeşçe yaşayan insanlar bir bin yıl daha yaşar. Huzur olursa, barış olursa bizim coğrafyamız 78 milyonu değil 180 milyonu da besler. Silahtan, şiddetten bahsedenler Kürt halkına ve ülkemize düşmanlık etmektedirler." dedi.
"Korucular bölgenin sigortası"
Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen de kısa süre önce geçici köy korucularının isminin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile "Güvenlik korucusu" olarak değiştirilmesi ve diğer düzenlemelerle ilgili komisyon Başkanı Güvenç nezdinde, Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti.
Korucuların 35 yıldır sürdürdüğü görevin geçicilik vasfının kalmadığını hükümetin de net şekilde gördüğünü ifade eden Sözen, "Korucularımız, PKK'nın yürüttüğü bu çukur siyasetinde omuz omuza mücadele ederek sadece köy korucusu olmadıklarını gösterdiler. Bu mücadele esnasında şehit olan arkadaşlarımız da oldu. Sadece 2016 yılı içerisinde 49 arkadaşımız şehit olmuştur. Bu köy ve geçici ibarelerinin kaldırılması son derece önemli bir husustur." diye konuştu.
Korucuların görev silahı dışında aldıkları silahlara yüksek oranda harç parası yatırmak zorunda kaldığını, ilgili kararname ile bu hususun da çözüme kavuşturulduğunu anlatan Sözen, şunları söyledi:
"Bunlar bizim 35 yıllık sorunlarımız arasında yer almaktaydı. Bizim için son derece önemli olan bu hususları çözüme kavuşturduğunuz için teşekkür ediyoruz. Korucularla ilgili bizim net tanımımız, 'Korucular, bölgenin sigortası, şah damarı ve tabiri caizse namus bekçileridir'. Korucu camiası olarak 35 yıllık süreçte bin 750 şehit, 2 bin 500 gazi verdik. Düzenlemeler için sizlere teşekkür ediyoruz."