Diyarbakırlı girişimci Cengizhan Erol, kurduğu işletmesinde günde ortalama 3 ton dondurma üretiyor.
Esas mesleği eczacılık olan, girişimcilik becerisini başka bir sektörde denemek amacıyla eşiyle birlikte bir simit dükkanı açan, ancak daha sonra kendi dondurmasını üretmeye karar veren Cengizhan Erol, 2005'te küçük bir atölyede günde 20 kilogram ile başladığı işini Karacadağ Kalkınma Ajansı'ndan aldığı destekle büyüterek, dondurma üretimini günde ortalama 3 tona çıkarmayı başardı.
Yaklaşık 20 çeşit ve kendine özgü aromasıyla patent ve marka tescili aldığı dondurmasını "Simdo" adıyla Türkiye'de marka yapmayı hedeflen Erol, yaptığı açıklamada, Diyarbakır'da yaklaşık 20 yıldır eczacılık yaptığını, eşiyle birlikte farklı sektörlere yönelme arayışında iken bir simitçi dükkanı açtıklarını, daha sonra dondurmanın Diyarbakır'da iyi bir yatırım olacağına karar verdiklerini söyledi.
Bunun üzerine Kahramanmaraş'tan bir dondurma ustasıyla anlaştıklarını 2005'te küçük bir atölyede başladıkları ve günlük 20 kilogram üretimi daha sonra 18 saatlik çalışmayla 250 kilograma çıkardıklarını anlatan Erol, şöyle konuştu:
"2009 yılında profesyonel olarak dondurmaya yöneldik. Günlük 250 kilogram üretiyorduk, ancak bu kapasitemizin çok altında kalıyordu. Kapasitemizi artırmak için Karacadağ Kalkınma Ajansı'na başvurduk. Bu yaz başında daha büyük bir tesis kurarak şu an günde 3 ton dondurma üretiyoruz. Gerçekten kendimizi adayarak keyif alarak yaptığımız işi şuan sadece Diyarbakır ölçeğinde gerçekleştiriyoruz. Diyarbakır'ın yanı sıra bölgedeki il ve ilçelerden bayilik için büyük talep var. Sadece bu yaz, 60 bayilik teklifi aldık. Ancak kendi ürettiğimiz dondurmayı kendi şubelerimizde satma yoluna gideceğiz. Diyarbakır'da şuan 3 perakende satış noktamız var. Yıl sonunda 5'e çıkacak. Biz bu yıl üretim kapasitemizi artırdık, ama önümüzdeki yıllarda satış kapasitemizi artırmayı hedefliyoruz. "
-IRAK'IN KUZEYİ'NE SATIŞ NOKTALARI-
Erol, dondurmasının ününün Diyarbakır sınırlarını çoktan aştığını, Irak'ın kuzeyindeki Diyarbakırlı bir iş kadını aracılığıyla satış noktası oluşturma çalışmaları bulunduğunu ifade ederek, gelecek yaz Türkiye sınırları dışında da ürünün satışa sunulacağını söyledi.
Tüm aşamalarda son derece titiz çalıştıklarını, yöreden topladıkları keçi sütünden ve doğal meyvelerden, hiç bir katkı maddesi olmadan üretim yaptıklarını ifade eden Erol, "Doğru enstrümanlar yan yana gelince doğru sonuç da ortaya çıkıyor. Büyük markalara baktığımızda bu işe uzun yıllarını vermişler. Biz daha 7. yılımızdayız. İnşallah önümüzdeki yıllarda organize sanayi bölgesinde kendi fabrikamda günlük 30 ton üretim hedefliyorum. Şu an 20 çalışanım var. Ama daha şimdiden sütçüsünden malzemecisine kadar bir çok kişi dolaylı olarak ekmek yiyor. Ciddi bir noktaya doğru gittiğimizi görüyorum. İddialı belki ama kendimize özgü lezzet ve aromamızla Maraş dondurmasına rakip olabiliriz" dedi.
Yöredeki otlarla beslenen keçilerin doğal sütünden titizlikle çeşitli işlemlerden geçtikten sonra tüketiciye sunulan dondurmanın kilosunu 18 liradan satışa sunulduğunu söyledi.
Diyarbakır ile bütünleşen bir markanın Türkiye'de tanınması için çalıştıklarını ve kendi keçilerinden elde ettiği sütle günde 30 ton üretim hayali olduğunu belirten Erol, "Bunu gerçekleştirdiğimizde yanımda çalışacak insan sayısı binleri bulacak. Böyle bir istihdam yaratarak bir hayali gerçeğe dönüştürmek istiyorum. Amacım Türkiye'de bir ulusal marka olarak yüzlerce kişiye istihdam yaratmak. Bir çocuğum var. Maddi sıkıntım yok. Ama böyle bir tesisi memlekete kazandırabilirsek en büyük mutluluk bu olacak. Markamız tescilli. Tüm üretim sürecinde en modern araçlar kullanılıyor. Ürünümüzde bir gram katkı maddesi yok. Tüketicilerden çok güzel tepkiler alıyoruz" diye konuştu.