Sevgili manevi ortağım Mehmet Dobaoğlu ‘un bağında, İbrahim Gülsü hocam ile memleket meseleleri üzerine derin bir sohbet yaptık..
O kadar çok konu masaya yatırıldı ki ancak sizlere onların satır başlarını vermek istiyorum..
Türkiye de bugün bir çok hainin olduğunu bir kere daha beyin cim lastiği ile gözden geçirdik.. maddeleri herkes aklına geldiği gibi sıraladı..
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:” Sağlık bakanına rağmen ,”Ben aşı yaptırmıyorum beni dinleyen vatandaş da yaptırmasın” demişti.. o günkü domuz gribi aşısına yaptıranlara bakın, ben de yaptırmadım..
Sayın Başkomutan Reis: Konu tıp konusu olunca , kendisi de tıp doktoru olmayınca , zarar varsa kendime verim ben aşı yaptırmıyorum” demişti.. bizde yaptırmadık ama o günden bugüne kadar da ölmedik..!
Birinci madde Türkiye de doğurganlık oranının her geçen gün geriye gittiğini bugün yüzde 18’lerde olan gerilemenin 10 yıl sonra yüzde 25’e çıkacağının ön görüyorlar..
Niye ? aşılarla , ilaçlarla, yediklerimizle Türkiye kısırlaştıran, vurdum duymaz bir toplum haline getiren batının oyunu yeni yeni çıkıyor.. Türkiye elden gidiyor.. acil olarak tedbir alınması gerekiyor.. bizi 3-5 çocuk kurtarmayacak..
Kuş gribi diyerek: yerli tavuk- hindi popülasyonuna yok ettiler, 45 günlük tavukları yiyen vatandaş tavuk gibi oldu yerinden kalkamıyor, hastaneler azına kadar hasta ile dolu.. Türkiye de doktora gitmeyen kalmadı.. gelirimizin büyük bölümünü ilaçlara veriyoruz..
Önce mikrobu veriyorlar, sonra ilacı satıyorlar..
Bugün ilmini ve tahsilini iyi yapan hemen tüm hekimler, Allah korkusu olanlar : “Evet bu ilacın şu konuda faydası var ağrı kesici ama zararları da çok fazla diyorlar.. ilacı üreten kim ? batı yada batının ortak kurduğu Türkiye de ki fabrika..!
Şeker ilaçları : hastayı tedavi etmiyor, aksine şeker hastası yapıyor..! bu bilinen bir gerçek.. Allah korkusu olan doktorlar , hemen şeker ilacı vermiyor.. hastayı izlemeye alıyor..
Yıllardır İsrail den aldığımız tohumlarla halkımızı zehirlerdik bu da bir gerçek..
ABD ve AB ülkelerinde yasak olan kimyevi gübre kullanımı ülkemizde son hız devam etmekte, topraklarımız tuz ve kireç yumağı haline geldi.. Yer altı sularımız kirlettik, Kanser başta olmak üzere cilt hastalıkları ala bildiğini arttı..
Çok değil bundan 20 yıl önce : bir şehirde bir iki cilt hastası olurdu, bugün neredeyse nüfusun yüzde 20’si cilt hastalıklarına yakalanıyor.. sebebi, içtiğimiz sular, yediğimiz meyve ve sebzeler.. zararlı hormonlu ürünler..
Bugün gazetelerde var : ABD Suriye ye 180 tır kamyonu dolusu silah sevkiyatını yapıyor.. yani yanı başımızda muazzam bir terör devleti kuruyor.. uçağı var, tankı topu, zıhlıları var, olmayan silahı yok.. işimiz gerçekten çok zor..
ABD ziyaretinde sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan , korumalarını tutuklamaya kalkışan, sonra mahkeme kararı ile korumalara yakalama kararı çıkaran ABD bizim dostumuz mu ? nerede görülmüş misafirin korumalarına tutuklama kararı çıkarma !
İran- Tarhan’a Halk Bankası Şubesi açtığı için Halk bankası genel müdürü yardımcısı Mehmet Hakan Atilla 29 Mart 2017 den beri ABD hapis yatıyor.. ABD zindanlarında çürüyor. Ne yapa biliyoruz ? böyle mi olması gerekirdi ?
Aşı ve ilaçlarla kısırlaştırılan Türk milletinin bu durumunu iyi bilen Sayın Cumhurbaşkanı bizim söyleyemediğini biz söylemiyor ama : 3-5 çocuk yapın diyor da yapacak kadın ve erkek nerede ? onu bilemiyoruz..
Uyuşturulan bir toplum var !
Zeytin yağ yiyemem, Basmada Fistan giyemem, Türküsü ile Kızlarımızı mini etekli, yağımızı da Margarın yapan batı Türkiye Cumhuriyeti Devleti Milletini 93 yıldan beri zehirliyor da bunu Cumhurbaşkanından başka gören yok.. birde bizim gibi üç beş vatan evladı.. Hani diyor ya Cumhurbaşkanımız :”Ben yalınız kaldım” çok doğru bizde yalınız kaldık ..bizi bu konuda yazıları ile destekleyen gazeteci de kalmadı..
Türkiye de satın aldıkları doktorlarla : Hayvansal yağlar sağlığa zararlı yemeyin, Margarin yağı yiyeceksiniz diyerek, tere yağını çöpe attıran insanları kalp ve damar hastalıklarına yakalatan batı değimliydi ? bugün kalp krizinden küt giden insan sayısına bakın !.
Bugün Allah korkusu olan doktorlarımız: tereyağı, zeytin yağ, yiyin diyor..
Yerli hayvan ırkını yok ettik, sonuç : ilaçla yaşayan eti zehir olan hayvanları ülkeye getirdik, ilaç vermezseniz, hayvanlar hastalanıyor ölüyor, bu ilaçlı hayvanların etini de biz yiyoruz, sütünü içiyoruz, peynirini, tereyağını yiyoruz ne kadar sağlıklı ?.. o zehir bizlere bulaşıyor..
Türkiye de bir batı hayranları var, birde karşılarında sayın Cumhurbaşkanı var, bunun yanında yerli milli malı düşmanlarımız var..
Sayın Cumhurbaşkanı : Ankara da TOBB toplantısında sanayicilere yatırım yapın engel olan olursa bana ulaşın dedi.. ama 6 aydan beri Tomsuklu Organize Sanayi Bölgesinin mahkeme işini çözemedik.., bir deli bir kuyuya bir taş atıyor , kırk akıllı çıkaramıyor.. böyle bir düzen olur mu ?
Türkiye de okumayan bir gençlik var, cep telefonu veya tablet esiri haline gelmiş bunun nasıl kurtara biliriz bunun projesinin acilen yapılması gerekiyor..
Bu sebeple sohbet başlıkları bu kadar diyorum..
Konu uzun ama bugünlük bu kadar
İyi günler..