Elektrikli ev aletlerinin birçoğu sürekli düşen voltaj nedeniyle bozulan vatandaşlar, dertlerine çare bulması beklenen elektrik dağıtım şirketi yetkililerinin kendilerine verdiği; ‘Lambanız yanıyorsa size yeter’ cevabı karşısında çaresizce bekliyorlar.
İğde Mahallesi’nin Yeşil Yöre Caddesi’ndeki yaklaşık 40 evin sakini, voltaj dengesizliği ve düşüklüğü nedeniyle adeta canından bezdi. Mağduriyetlerinin giderilmesi için elektrik dağıtım şirketine çok sayıda dilekçe veren mahalle sakinleri, elektrik dağıtım şirketi ekiplerinin arızanın giderilmesi için değil ‘fatura’ vermek için geldiklerini kaydettiler.
Teknolojinin ev hayatına yardımcı olmak için tanıdığı birçok imkândan mahrum kalan vatandaşlar, geceleri ise yanmayan ve bir kısmı da ‘elektrik yetersiz’ diye toplanan sokak lambaları yüzünden karanlığa mahkûm olmuş durumda.
Buzdolabı kullanamayan vatandaşların geçimlerini sağladıkları süt ve süt ürünleri çok kısa sürede bozuluyor. Mahallede birçok evin çamaşır makinesi voltaj düşüklüğüne bağlı olarak arızalanınca ev hanımları, çareyi birleşip su getirilen evlerde toplu olarak leğenlerde çamaşır yıkamada arıyor.
‘Bu yaşımda sırtımda bidonla su getiriyorum’ diyen 63 yaşındaki mahalle sakini Hatice Mert, “Çoğu zaman içme suyu bile bulamıyoruz. Elektriklerimiz yok. Hayvanlarımız susuz, bahçemizi sulayamıyoruz. Bu yaşımda sırtımda bidonla su getiriyorum. O da yetmiyor zaten. Çoğu zaman da komşularımızın traktörü ile tankerle su getiriyoruz. Makinelerimiz, dolabımız çalışmıyor. 2-3 yıldır bu sıkıntıyı yaşıyoruz. 50 kez kapılarına vardık. Arkası yok, önü yok. Dilekçelerimiz duruyor AKEDAŞ’ta. Derdimize bir derman bulamadık” şeklinde konuştu.
Zöhre Erden isimli ev hanımı da, yetkililerin sorunu gidermek için değil fatura kesmek için geldiklerinin altını çizdi. Elektrik dağıtım şirketi ekibinin kendilerine ‘lambanız yanıyorsa yeter’ şeklinde ifade kullandığını savunan Erden, “Fatura almaya koşa koşa geliyorlar. Lambanız yanıyorsa yeter diyorlar. Buzdolabını, çamaşır makinesini kullanamaz olduk. Makinelerimiz bozuldu. Suyumuz yok. Bidonla su getirip leğende çamaşır yıkıyoruz. Bize bunları yaşatanlar ise sesimizi duymuyor” dedi.
Aynı bölgede yaşayan bir başka vatandaş ise, 84 yaşındaki akrabasının oksijen makinesine bağlı olarak yaşamını sürdürdüğünü belirterek, “O makineyi bile kullanamaz olduk. Geliyorlar, bakıyorlar, yapacağız deyip gidiyorlar” cümlelerini kullandı.
Sadık Havan isimli vatandaş da, elektrik probleminin sağlık sorunlarını da beraberinde getirdiğinin altını çizerek, vatandaşların ekonomik anlamda da telafisi zor kayıplarla karşı karşıya olduğunu vurguladı.
Sıkıntının boyutlarının her geçen gün büyüdüğünü anlatan Havan, “Komşularımız sadece nafakalarını karşılamak üzere hayvancılık yapıyorlar. Besledikleri hayvanlarını da kuyulardan çektikleri su ile suluyorlar. Hayvanlarını sulayamadıkları zaman sağlıkları bozuluyor. İkinci olarak dolaplar çalışmadığı için hayvansal ürünleri çok çabuk bozuluyor, çürüyor. Böylece ciddi anlamda bir ekonomik kayba uğruyorlar. Her türlü sıkıntıdayız. Hem çocuklarımızın, hem hayvanlarımızın sağlığı bozuldu. Başka bir gelir kaynağımız da yok” diye konuştu.
Prize takmaya korktukları televizyon, buzdolabı ve çamaşır makinesi gibi elektronik eşyalarının evlerinde artık süs gibi durduğunu belirten mahalle sakinleri, şimdi dertlerine derman olacak bir yetkili bekliyorlar.