Eskişehir Osmangazi Üniversitesi 5. sınıf tıp öğrencisi Kahramanmaraşlı Seyit Ali Özcan (24), Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda 2008 yılında öğrenci iken Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) subaylarının kendisini ve arkadaşlarını ihraç etmek için her türlü yola başvurduklarını söyledi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nden zarar gören askeri öğrencilerden Seyit Ali Özcan, FETÖ yapılanmasının askeri okullar üzerindeki etkisini anlattı.
Babası Jandarma Astsubay Seyit Ali Özcan'ı 3 aylıkken kaybeden ve babasının ismini taşıyan Seyit Ali Özcan, "2010 yılında Maltepe Askeri Lisesi'nden mezun oldum. Aynı yıl kara harp okulu intibak kampında şok mangası denilen gruplarda bulundum. Bu mangalarda çeşitli işkence ve eziyet yöntemleriyle kara harp okulundan ayrılmamız teşvik edildi. Bugün görüyorum ki, kara harp okulunda bize ayrılmamızı teşvik eden birçok subay 15 Temmuz darbe girişiminde ordudan ihraç edildi ve birçoğu tutuklu bulunmakta. Okuldan ayrıldığımda kendimi anlatmakta çok zorlandım. Çünkü o zamanlar biz kendimizi ifade ettiğimizde insanlar bizlere inanmıyorlardı. Üstelik ağır bir tazminat yükü altında ezilmiştim. Ardından ÖSS'de tıp fakültesini kazandım. Tabi benim için zorlu bir süreç oldu. Şuan tıp fakültesi 5. sınıf öğrencisiyim. 15 Temmuz'un ardından sesimize kulak verenler oldu. Biz de kendimizi çeşitli platformlarda ifade etmeye çalışıyoruz. Bunun için Türk Silahlı Kuvvetleri'nden atılan ve ayrılanlardan oluşan bir platform kurduk. Yaklaşık 2 bin 500 üyesi var. Biz iadeyi itibar istiyoruz ve bize bunları yapanların cezalarını çekmelerini istiyoruz. Halkımıza bunu reva görenlerin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz" dedi.
"Şok mangasına aldılar"
Kendilerinden olmayan öğrencileri vatan hainliğiyle suçladıklarını iddia eden Özcan, "Biz şok mangasında yaklaşık 30 kişiydik askeri lise kaynaklı. İlk içeri girdiğimizde isimlerimiz ezberlenmiş, fotoğraflarımız çalışılmıştı. Bizleri ayrı bir grupta topladılar. İlk gün çeşitli şekillerde 5 dakikalık gece nöbetleri, defile adı verilen üniforma değiştirmeleri, daha sonra fiziksel psikolojik işkence yöntemleriyle bizi bezdirmeye çalıştılar. Subaylar bana; "askeri lisede 4 yıl yattığımı, bu devletin ekmeğini yiyip bu devletin parasını kullandığımı ama bunu hak etmediğimi, benim vatana ihanet ettiğimi, subay olmamam gerektiğini ve subay olamayacağımı" söylediler. Bize sadece günde yarım saat uyku hakkı veriyorlardı. Bu süreçte kendilerine yöntemler bulmuşlardı. Ankara-İzmir otobüs yolculuğumuzda takım komutanımız gelerek bize o yolda geçen uyuduğumuz sürenin hesabını soracağını söyledi. Ve nitekim de sordu. Uyumam için verilen sürede botlarımızı boyayıp, üzerimi temizledikten sonra ben sıraya geçtiğimde takım komutanım geldi, üzerimde eksik bir şey bulamayınca; "senin gözünün feri kaymış" diyerek beni tekrar şok mangasına aldı. Bu şok mangasında bize şu an telaffuz edemeyeceğim ifadelerde bulundu. İki kale arasında gol olmamız gibi üzerimizi çıkarttırıp samanların içinde süründürerek, çeşitli işkencelerde bulundular. En son 4 ayak parmağımda yaşanan deformasyonda verilen istirahatta bile bana eziyet ettiler" diye konuştu.
"İtibarımızı istiyoruz"
Yapılan soruşturmalar kapsamında devlet büyüklerinden iadeyi itibarlarını istediklerini kaydeden Özcan, "Bizim şok mangası denilen gurubun dışında kalanlar ise, tamamı tatil kampı edasıyla, akşamları sahile gidip, istirahat saatlerinde kanoya binip, yemeklerini yerken, bizler ise günde yarım saat uykuyla kamp yapmaya zorlandık. Kara harp okulundan neden ayrıldım. Artık bana bunun devam edemeyeceğini, yoluma taş koyacaklarını ve hiçbir zaman subay olamayacağımı beyan ettiler ve ayrılmamı istediler. Biz ayrıldığımız zaman sivilden öğrenci alımı devam ediyordu. Sonradan anladık ki, bu ihraçlarla bizim yerimize gelen insanların yine aynı yapılanmanın üyesiymiş. Biz Türk Silahlı Kuvvetlerden atılan ve ayrılan öğrenciler olarak ortak paydamız, FETÖ'cü yapılanmanın içerisinde olmamamız. Bizler devlet büyüklerimizden iadeyi itibarımızı, ödediğimiz tazminatlarımızı iadesini ve davalara müdahil olmak istiyoruz" dedi.