'Gebelik şekeri' ile depresyon arasında bağlantı

Prof. Dr. Hasan Aydın, yayımlanan yeni bir makalede gestasyonel (gebelik) diyabet-depresyon ilişkisinin ortaya konulduğunu belirterek, çalışmaya göre gebelik diyabet tanısı alan her 4 kadından birinde depresyon görüldüğünü bildirdi

İSTANBUL (AA) - Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hasan Aydın, yaptığı yazılı açıklamada, diyabet ve depresyon arasındaki ilişkinin uzun zamandır birçok araştırmaya konu olduğunu aktardı.

Gebelik şekeri tanısı alan kadınlarda da doğum sonrası daha fazla depresyona rastlandığının çalışmalarla gösterildiğini anlatan Aydın, ancak gebelik sırasında depresyona yakalanma riski açısından yeterli bilginin bulunmadığını hatırlattı.

Prof. Dr. Hasan Aydın, "Tip 2 diyabet ve depresyon ilişkisi araştırmalarla gösterilmişti. Diabetic Medicine dergisinde yayımlanan yeni bir makalede gestasyonel diyabet depresyon ilişkisi de ortaya konuldu. Elde edilen çalışmanın sonucuna göre gestasyonel diyabet tanısı alan her 4 kadından birinde depresyon bulunuyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Her 7 gebeden birinde gestasyonel diyabet var"

İlk defa gebelikte ortaya çıkan şeker yüksekliği olarak tanımlanan gestasyonel diyabetin, hem dünyada hem de ülkede yaygın olarak görülen ve sıklığı giderek artan bir sorun olduğuna dikkati çeken Aydın, şunları kaydetti:

"Bu konuda gerçekleştirilen bir çalışmada ülkemizde her 7 gebeden birinde gestasyonel diyabet tespit edildi. Hastalığın gelişimine neyin neden olduğu tam olarak bilinmemektedir. Ailevi ve genetik faktörler, gebelik öncesi veya gebelikte alınan fazla kilo, hareketsiz yaşam, gebelik öncesinde şeker bozuklukları, polikistik over sendromu, daha önceki gebeliklerde 4 kilogramdan fazla bebek doğurma öyküsü gibi bazı risk faktörlerinin hastalık gelişiminde rol oynadığı biliyor. Bu çalışma depresyonun da yeni bir risk faktörü olarak hastalık gelişiminde rolü olabileceğini göstermektedir."

Prof. Dr. Hasan Aydın, gestasyonel diyabet varlığının hem anne hem fetüs hem de yenidoğan bebek için önemli bir risk faktörü olduğuna dikkati çekerek, "Gebelik döneminde şeker yükleme testiyle zamanında tanı konup, tedavinin uygun şekilde yapılması sorunları en aza indirebilir." değerlendirmesini yaptı.

"Depresyon gebelikte istenmeyen sonuçlara yol açabilir"

Duygu durum bozukluklarının da gebelik döneminin sık karşılaşılan problemlerinden olduğuna dikkati çeken Aydın, "Öyle ki her 5 gebe kadından birinde gebelik sırasında veya doğum sonrası ilk bir yıl içinde ruhsal sorunlar ve depresyon görülebiliyor. Depresyon da gebelikte istenmeyen sonuçlara yol açabiliyor." ifadelerini kullandı.

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hasan Aydın, şu bilgileri verdi:

"Fetusta hiperaktivite, düzensiz kalp atışına, yeni doğan döneminde kortizol ve epinefrin hormon düzeylerinde artışa, EEG (beyin dalgası) ölçümlerinde bozukluğa, stres/depresyon benzeri bozukluklara, yeni doğan yoğun bakım ihtiyacında ve erken ölüm riskinde artışa neden olmaktadır. Çocukluk ve ergenlik döneminde ise daha fazla depresyon, içe kapanıklık, şişmanlık ve suça eğilim olasılığında artışa neden olmaktadır. Dolayısıyla gebelik başında ve süresince kadınların depresyon yönünden iyi takip edilmesi ihtiyaç halinde psikiyatri desteği verilmesi hem depresyonun yol açtığı bu problemlerin önlenmesinde hem de belki de gestasyonel diyabetin önlenmesinde önemli bir adım olabilir."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Eğitim Haberleri