Mersin'de yaşanan sel felaketinde tarım alanlarında meydana gelen zarar dudak uçuklattı. Mersin Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel, selde sulara gömülen tarım alanlarında yapılan ilk tespitlerde 170 milyon liralık zarar tespit edildiğini söyleyerek, Mersin'in derhal afet bölgesi ilan edilmesini istedi.
2016'nın son günlerinde Mersin'i vuran selin özellikle tarım alanlarına verdiği zarar yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Mersin merkez ve Tarsus'ta hemen hemen tüm seraların sel suları altında kaldığı felaketin yaraları sarılmaya çalışılırken, yapılan ilk hasar tespit çalışmaları da felaketin boyutlarını gözler önüne serdi. İl genelinde 136 bin 604 dekar tarım alanının zarar gördüğü sel felaketinin maddi bilançosu da ağır oldu.
"YARALARIN SARILMASIYLA İLGİLİ SORUM BİR ADIM ATILMADI"
Selin ardından ortaya çıkan tabloyu İHA muhabirine değerlendiren Mersin Ziraat Odası Başkanı Gökçel, şu anda tarım alanlarında ve örtü altı üretim yapılan seralarda biriken sel sularının motopomplarla deşarj edilip denize aktarılması çalışmalarının devam ettiğini belirtti. Çiftçilerin kendi çabalarıyla seralarında biriken suları boşaltma çabası içinde olduklarını ifade eden Gökçel, "Ama şu ana kadar yaraların sarılmasıyla alakalı basından öğrendiğimiz kadarıyla genel anlamda Mersin'de selden zarar görenlerin SGK prim borçları ve vergi borçlarının 1 yıl süreyle ertelenebileceği gündeme geldi. Ancak, çiftçilerimizi tek ilgilendiren tarafı SGK borçlarının 1 yıl ertelenebilmesi. Henüz bu yaraların sarılmasıyla alakalı şu ana kadar somut bir adımın atılmadığını gözlemliyoruz" dedi.
"FİYATLAR ÖZELLİKLE PAZARLARDA FIRLADI"
Selin hemen ardından tarım alanlarında yaptıkları incelemeler ve basının da katkılarıyla yaşanan mağduriyeti kamuoyunun gözleri önüne serdiklerini belirten Gökçel, "Yaşananları tüm çıplaklığıyla herkes izledi. Bizim buradaki söylemlerimizin ne kadar doğru olduğunu insanlar iletilen görüntülerle gözleriyle gördüler. Bizim daha fazla bir şey söylememize gerek yok. Son günlerdeki spekülatif fiyat artışlarının bile bizim ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha ortaya koyuyor. Biz ısrarla diyoruz ki, üreten insanların ekonomik olarak sürdürülebilir bir üretim içerisinde mutlaka tutunması gerekiyor. Burada o üreten insanlar emeğinin karşılığını aldığı gibi özellikle yurt içinde vatandaşlarımızın daha ucuza gıda ürünü tüketmelerine de biz katkı yapıyoruz" diye konuştu.
Mersin'deki sel haberinin duyulması, diğer illerdeki aşırı kar ve soğuk nedeniyle üretim alanlarının zarar görmesiyle birlikte fiyatlar özellikle nihai tüketicinin alış yaptığı pazarlarda fırladığına dikkat çeken Gökçel, "Ama üretim alanlarında 30-40 kuruşa satılan ürün 50-60 kuruştan işlem görüyor. Bu noktada üreticileri mutlaka üretimde tutacak ekonomik koşulların sağlanması gerekiyor ki, hem üreticilerimiz üretsinler ve ekonomik olarak kendilerini güçlendirsinler hem iç piyasadaki tüketicilerimize uygun fiyatla ürün tükettirelim hem de bu üretimden rekabet edecek pozisyonda ihracatlar yapalım ki, ülke ekonomisi bundan kar elde etsin" ifadelerini kullandı.
"ÖN TESPİTLERDE 170 MİLYON LİRALIK ZARAR ORTAYA ÇIKTI"
Özellikle tarım alanlarını vuran selin verdiği zararın net olarak hasar tespit çalışmalarından sonra ortaya çıkacağını söyleyen Gökçel, şu ana kadar ön tespitlerin yapıldığını ve selden zarar gören çiftçi sayısı ile kaç dekar alanın nasıl etkilendiğinin belirlendiğini anlattı. Nihai hasar tespitinin suların çekilmesinin ardından yapılacağını, sel sularının bitkilere verdiği zararın ortaya çıkmasının bir süreç alacağını aktaran Gökçe, şöyle devam etti:
"O süreçten sonra esas zarar ortaya çıkacak. Selde yüzde 100 zarar gören ürünler de var, yüzde 60, yüzde 40 zarar gören ürünler de var. Selin ardından yapılan ilk incelemelerde ve ön tespitlerde, 170 milyon liralık bir zarar olduğu öngörülüyor. Ama nihai rakam hasar tespitlerinin yapılmasından sonra ortaya çıkacak."
"2016'DA MERSİN DOĞAL AFETLERİN YAŞANDIĞI BİR İL OLDU"
Mersin'in 2016 yılı içerisinde hem don afeti hem dolu afeti yaşadığını ve meyve bahçelerinin zarar gördüğünü anımsatan Gökçel, "Aralık ayı içerisinde Silifke'den Anamur ilçemize kadar olan bölgede, Gülnar, Aydıncık ve Bozyazı da dahil bir fırtına felaketi yaşandı. Muzun yüzde 90'ının üretildiği bölgelerde seralar uçtu, muz ağaçları yerinden söküldü. Ardından yağan karın aşırı birikmesiyle beraber meyve bahçelerinde hem kırılmalar hem de dondan meyve gözlerinin zarar gördüğü bir pozisyon da ortaya çıktı. Yine Aralık ayında yaşanan 2-3 günlük aşırı soğuklardan etkilenen narenciye bahçelerimiz oldu. Aralık ayının sonundaki sel ve su taşkınıyla birlikte de 2016 yılında Mersin tam bir doğal afetlerin yaşandığı il oldu. Yaraların sarılması için derhal Mersin'in afet bölgesi kapsamına alınması, çiftçilere nakdi ve ayni yardımlarda bulunulması gerekiyor. Bu bölgedeki çiftçilerin çoğunluğu özel bankalardan yüksek faizle kredi almak durumunda kaldılar. Özel bankalara çok borçlular. Tabi Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerine de borçlu olanlar var. Bu borçların mutlaka affı, insanların yeniden kaynak bularak üretime devam etmeleri gerekiyor. Bu konuda destek bekliyoruz" şeklinde konuştu.
(Kıymet Gökçe - Koray Ünlü/İHA)