Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'yla birlikte 6 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasında, İncirlik'ten kalkan NATO'ya ait bir Awacs uçağının gökyüzünde olduğu radar kayıtlarında tespit edildi. Kayıtları gören Pilot Volkan Sürmeli, "Awacs uçaklarının birçok özellikleri olmakla birlikte 40 bin feet yüksekte 600 kilometrekarelik bir coğrafi alandaki uçan hava araçlarına nüfuz edebilme özelliği bulunuyor" dedi.
Pilot Sürmeli, 25 Mart 2009'da Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesine bağlı Kızılöz Köyü yakınlarında meydana gelen helikopter kazasıyla ilgili yeni iddialar ortaya attı. Sürmeli, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk olarak kazanın olduğu saatlerde, gökyüzünde bulunan NATO'ya ait Awacs uçağının bulunduğunu söyledi. Radar kayıtlarında bunun açıkça görüldüğünü belirten Sürmeli, bu uçakların, transponderi (alıcı vericileri) olmayan hedefleri bile takip edebilme özelliğini taşıdığını ifade etti. Kazanın olduğu anda, bölgede transponderi kapalı olarak uçan f4 ve f16 savaş uçaklarının da olduğunu öne süren Sürmeli, şöyle konuştu:
"Awacs sistemi aynı zamanda transponder'ı olmayan hedefleri takip etmek için tasarlanmıştır. Awacs'ın 'buldukları' bir liste olarak bilgisayar sisteminde tutulmaktadır ve kullanıcılar ile silah işletim sistemleri için anlamlı hedef takip verisi oluşturmak için önceki taramalardan gelen geri dönüşleri mevcut radar taraması ile eşleştirmeye çalışır. Bu sürecin bir bölümü, mevcut taramadaki hedef XYZ'in bir önceki taramadaki XYZ olduğunun bilgisayar tarafından emin olunması için hedeften hedefe karşılaştırmalarını içermektedir. Bilgisayardaki toplam iş yükü hedef listesinde yürütülen transponder'ı olmayan hedeflerin toplam sayısının üslü fonksiyonudur. Eğer hedefin bir transponder'ı varsa, sadece transponder'ı olan hedefler için gereken bilgisayar gücü daha az olduğundan değil, transponder'ı olmayan hedefler için olan işgücü azalacağından Awacs transponder geri dönüşünü kullanarak hedefi takip eder. Bu noktada Yazıcıoğlu'nun helikopterinde açık bir transponder olduğu ve aynı zamanda kaza meydana geldiği sırada bölgede transponder'ı kapalı olarak uçan f4 ve f16 savaş uçaklarının olması son derece manidardır. İki hatta 3 radar takibi, 3 değişik yol boyunca yayılan, sadece bir ortak noktada, helikopterin hem Esenboğa hem de Awacs'ın radarından kaybedebileceği tek bir hatada, bir araya gelmektedir ve bu da Yazıcıoğlu'nun helikopteri içindeki radar transponderıdır. Yazıcıoğlu'nun helikopterinin 3 değişik radar ekranından yani Ankara Esenboğa radarından, Askeri radardan ve Awacs radarından aynı anda kaybolması iddiası esrarengiz ve talihsiz bir olaydır, açıklanmalıdır".
HELİKOPTERDEKİ ELT CİHAZI
Öte yandan, kazanın meydana geldiği günden bu yana tartışılan en önemli konulardan biri olan helikopterdeki ELT cihazının da ne olduğu kesinleşti. Kazanın ardından yapılan açıklamalarda helikopterde Artex marka yeni nesil bir ELT cihazı bulunduğu ifade edilmişti. Ancak helikopterin Hava Araçları Telsiz Ruhsatnamesi ve helikopterin kazadan 30 gün önce çekilen bir fotoğrafı incelendiğinde, içerisinde AR Pointer ELT 4000-10 marka tedavülden kaldırılmış bir cihaz olduğu ortaya çıkıyor. Pilot Sürmeli, bu konuya ilişkin ise şu değerlendirmede bulundu:
"Kazadan 30 gün önce çekilmiş olan fotoğrafta helikopterde farklı bir ELT anteninin monte edilmiş olduğunu görüyoruz. Fakat kazadan sonra helikopterde monte edilmiş olan antenin dışında ruhsatlandırılmamış farklı bir ELT cihazının anteni ortaya çıkıyor. Bu da Mad Air şirketi teknisyeni Kenan Köksal'ın izinsiz olarak Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Kaza Kırım ekibi tarafından bölgeye götürülüp orada çalıştırılma kuşkusunu ortaya çıkartıyor".
İHA